Size "Ali Kızıltuğ'u bilir misiniz?" diye sorsam, ne cevap vereceğiniz üç aşağı-beş yukarı, iki sağa-dört sola bellidir.
Ya "Bilmiyorum!" diyeceksiniz ya da "Biliyorum!" diyeceksiniz.
Bilenlere "Kimdir?" diye sorsam da cevap ya "Dilimin ucunda!" diyecek ya da cevabı yapıştıracak:
"Sanatçı... Aşık... Ozan..."
Evet, Ali Kızıltuğ; Türkiye'nin yetiştirdiği önemli ozanlardan biridir.
Farklı bir sesi var. Sazı da farklıdır. Sözleri de farklıdır.
Kızıltuğ; 1944'de Sivas'ın Divriği İlçesi Mursal Köyü'nde doğdu. 14 yaşında iken bağlamaya çalmaya başladı, temel bilgileri ise köyündeki Abbas Usta'dan öğrendi. Önce başka aşıkların eserlerini ve yöresel türküleri söyledi.
İlk olarak "Asrı gurbet harap etmiş köyümü" adlı plağı çıktı. Bugüne kadar da, 103 plağı ve 87 albümü yayınlandı. 2 bin 160 eseri bulunuyor, bunlardan 150'den fazlası diğer sanatçılar tarafından seslendirildi.
Kızıltuğ, 25 yaşından bu yana yani 1696'dan bu yana kendi eserlerini seslendiriyor.
Ozan Ali Kızıltuğ'un birbirinden güzel eserleri var. Fırsat buldukça dinlemenizi öneririm.
**
Kızıltuğ'un öyle bir eseri var ki, sanki yıllar öncesinden bugünleri görmüş te yazmış:
"Sekiz öküz bir tarlada!" adlı eseri çok anlamlı:
"Sekiz öküz bir tarlada / Vuruşuylarmış ha babam de babam / Acından ölen danaya da / gülüşüylermiş ha babam de babam.
Sekizde yemiş şişmiş / Kuyruğuna kırlar düşmüş / Herbirine bir köy düşmüş / Bölüşüylermiş ha babam de babam.
Dördünü sürdüler adaya / Dördünü de sürdüler karaya / Menfaat girdi mi araya / Ne güzel de barışıylarmiş ha babam de babam.
Üçyüzelli dörtyüz tosun / Öküz olacağı kesin / Bunlar neyle doyar düşün / Gelişiylermiş ha babam de babam.
Yerinmeden gelin geçin / Hangi öküz iyidir seçin / Kızıltuğ'a toslamak için / Çabaliylermiş ha babam babam de babam."
**
Ali Kızıltuğ'u saygı ile anıyoruz.
Yaradan sağlıklı ve bereketli ömür ihsan eylesin.
Siz fırsat buldukça dinleyin, Ozan Kızıltuğ'u...
**
Neyse; geçelim konumuza: Şunun şurasında milletvekili seçimlerine ne kaldı.
Mart, Nisan, Mayıs, Haziran.
Bugün Mart'ın 9'u.
Haziran'ın da 7'isine oy kullanacağız.
22 gün Mart'tan, 30 gün Nisan'dan, 31 gün Mayıs'tan, 6 gün de Haziran'dan... Etti mi, 89 gün.
Yani üç aylık bir zaman dilimi.
**
Kahramanmaraş, 8 milletvekili seçecek.
2011'de AK Parti 6, CHP ve MHP 1'er vekil aldılar.
2007'de AK Parti 6, CHP ve MHP 1'er vekil aldılar.
2002'de AK Parti 8 vekil almıştı.
1999'da ise 3 MHP, 3 Fazilet, 2 DYP ve 1 de ANAP vekil çıkarmıştı.
2002 seçimlerinden önce ülkenin içinde bulunduğu durum, Kahramanmaraş'ı da etkimiş olmalı ki, o gün Meclis'te bulunan hiç bir partiye Kahramanmaraş seçmeni milletvekili kazandırmadı. Yani, AK Parti 8-0 aldı.
Sonraki seçimlerde de 6-2 olarak AK Parti seçimi kazandı.
7 Haziran 2015'teki 25. Dönem'de ne olur, bilinmez: AK Parti'nin gönlünde 8-0 yatıyor. MHP'liler 2'nin hatta 3'ün peşinde. CHP'liler de yine 2 veya 3 düşünüyor.
Durum ne olur, bakacağız?
**
Aday adaylarının tamamına yakını slogan olarak "Sizden biriyim" diyorum. Bu, malumun ilanıdır yani. Elbette herkes 'sizden biri'.
Seçilirken 'sizden biri' olanlar, seçildikten sonra 'bizden biri' olmadılar.
Olmazlar da.
Bir de, bu seçime mahsus bir söylem gelişti:
"Memleketime borcumu ödemeye geldim..."
Hoş bir ifade!
Ama, kimsenin borcunu ödediği de yok. Gelen bir şeyler almaya, borcunu ötelemeye geliyor.
Bakın şimdi:
Elbistanlı Avni Doğan; 20, 21, 22 ve 23. dönemlerde 4 dönem vekillik yaptı. Göksunlu Mehmet Sağlam; 20, 21, 23 ve 24. dönemlerde TBMM'de yer aldı. Göksunlu Nevzat Pakdil; 22, 23 ve 24. dönemlerde Kahramanmaraş milletvekili oldu. Elbistanlı Mahir Ünal da, 24. dönemin Kahramanmaraş vekiliydi.
Peki bu 4 isim, kendi ilçelerini Kahramanmaraş'a bağlayacak Göksun-Kahramanmaraş yolu için ne yaptılar. 20. Dönem seçimleri 1999'da yapıldı. 16 yıl önce yani.. Her vekil kendi döneminde yılda 5 kilometre yol yaptırsa bugün 80 kilometre yapardı. Yani yol bugün yağ-kaymak gibi hizmetteydi. Ne oldu.
**
8 vekil seçeceğiz.
8 vekillik için, AK Parti'den 84, MHP'den 32, CHP'den 20 isim yarışıyor. Yani kısaca 8 sandalye için bugün 150'ye yakın isim aday adayı oldu.
Yoğun da çalışıyorlar.
Düne kadar halkın karşısına çıkmayanlar, bugün 'Sizden biriyim' diyor.
Düne kadar sanayiciye, esnafa, memura, çiftçiye, halka kapısını kapatanlar, 'Borcumu ödemeye geldim' diyor.
Aklıma muhayyet ol Rab'bim!
**
MHP'de de aynı durum söz konusu...
AK Parti'de de aynı durum, CHP'de de aynı durum var.
İsimlerini duymadığımız isimler, bugün 'sizden biriyim' diyerek 'bizden biri' oluyor.
Biz aslından 'sizden birini' değil, 'bizden birini' istemeliyiz. Biz aslında, borcunu ödemeye gelenlere değil, alacaklarını istemeye gelenlere bakmalıyız.
Borcu olanlardan da alacağımızı istemeyelim.
Ne dersiniz?
