Sandık bu defa, halkın değil siyasi partilerin delegelerinin önüne konuyor.

Konuyor da ne oluyor derseniz: Çok fazla değişen bir şey yok, genel merkez adayı belirliyor, delegeler evet mührünü basıyor.

Böyle başa böyle tıraş, çok bile!

Bende köşe yazımı yazarken: heyecan yok, umut yok

Çünkü bir yarış yok, ülkeye hizmet etmek için ortaya çıkan gönüllü yok.

2019 yılının son ayları, 2020 yılının ilk aylarında Partilerde belde, ilçe ve İl kongreleri var, Ankara da ise büyük kurultay var ama aday var mı?

Ak Parti 7 de 7 ‘i yakaladı galiba!

7. olağan kongre 7 Ekim de

Ak Parti de Kongre süreci 7 Ekim 2019 gün, büyükşehir olmayan illerimizde kasabalardan, ilçelerden başlayacak.

İlçe kongreleri, İl Kongreleri sonra Nisan ayı gibi büyük kongre Ankara da yapılarak genel başkan seçimi yapılacak.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Şubat 2020'de yapılması planlanan olağan kurultaya hazırlanıyor. Kurultay öncesinde partinin önümüzdeki ay ilçe ve il kongreleri yapılmaya başlanacak.

CHP de Ak Parti gibi, Kasaba, İlçe ve İl Kongrelerini Şubat 2020 ‘ya kadar tamamlayarak genel merkez kongresi için delegelerini seçmiş olacak.

Ak Parti ve CHP de ilçe kongreleri ve il kongresi var ama heyecan yok, ben adayım diyende yok.

Aylar öncesinden İlçe Başkanlığı, yönetimi, İl başkanlığı il yönetimi için aday adayları çıkar, ben de varım der, seçim bürolarını açarlar delege avuna çıkarlardı…

Guruplar oluşur: listeler yarışırdı

Ya bugün: Sanıyorum, genel merkezin aday gösterdiği tek kişi tek aday olarak seçime girecek, seçim sonunda kabul edenler etmeyenlerle seçilecek bunun adı da kongre olacak.

Buradan şuraya gelmek istiyorum:

Partilerdeki bu donuk hava, yeni parti arayışlarını gündeme taşıyor.

Parti içinde ise ayak oyunları, gruplaşmalar ve ben ben demeler başladı bile.

Ak Parti de hedef il ve ilçelerde yüzde 50 yenilenme!

Yüzde 50 yeni yönetim olacak? Peki yeni yönetim de kim olacak derseniz, ağırlık Dava adamları partiye yeniden monta edilecek.

Dava adamı olarak gelen, parti de ihale kovalayan, Müteahhit olanlara imkan verilmeyeceği gündem de.

Her dönemin adamı artık gitsin yerine yeni yüz gelsin diyenler de var, eskilerle yenileri harman edelim diyende var. Birlik mesajları verenlerde var.

Ayak oyunları, bugünden başlamış gibi görülüyor.

Memlekette hizmet yerine benim adamım olsun mesele burası diyorlar.

Ak Parti ve CHP yeni yüzlerle çıkmada ne kadar başarılı olur bilemiyorum ama CHP de büyük değişimi görüyorum gibi.

Ağırlık: Ankara, İstanbul modeli olacak diyorlar.

Yani: Senin adamım benim adamım yerine, seçimi kiminle kazanacaksak onunla seçime girelim, diyerek ilçe ve il başkanlarını yönetim kurulu üyelerini toplum da karşılığı olan kişilerden koymak için CHP sık dokuyup ince elemeye başladı.

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ise buna en iyi örnek gösteriliyor.

Eskiden sağcı – solcu vardı. Ya da bilmem kim vardı bugün bu kavramlar bitti, seçimi kiminle kazanırız herkes ona bakıyor.

Bu süreç sonunda şunu göre bilirsiniz: En sağdaki bir tanınan kişiyi bir sol partinin il başkanı veya ilçe başkanı ya da en solda ki bir adamı sağ partinin başında ilçe veya il başkanı olarak göre bilirsiniz, bu sürpriz olmaz.

Genel merkez atamalı adaylarla seçime gidilecek olması, kimin nereye aday olacağı belli olmaması partilerde seçim heyecanı yok, sanki üzerine ölü toprağı atılmış gibi bir havası var.

Ben gördüklerimi söyledim

İyi günler…