Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Eyüp Mehmet PİRCANOĞLU, “Obezite dünyada önlenebilir ölümler sıralamasında sigaradan sonra 2.Sırada yer almakta olup vücuttaki yağlı dokunun artışı ile seyreden bir hastalıktır. Sağlık Bakanlığı tarafından 2010 yılında yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, raporuna göre Türkiye'de obezite sıklığı erkeklerde %20,5 ve kadınlarda ise % 41,0 oranında saptanmıştır. Türkiye’nin toplamda % 30,3’ü obezite ile karşı karşıyadır ”dedi.

Obezitenin Nedenleri

Opr. Dr. PİRCANOĞLU, obezite yüksek kalorili besinlerle beslenme, hareketsiz yaşam ve insülin direncine bağlı gelişerek ikincil hastalıklara neden olmaktadır. Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet, uyku apne sendromları, kalp ve damar hastalıkları, kanserler ve eklem rahatsızlıkları ile obezitenin birlikte görülme sıklığının giderek arttığını ifade etti.

Hastanemizde Başarılı Tüp Mide Operasyonları Yapılmakta

PİRCANOĞLU “Hastanemiz genel cerrahi, diyet ve endokrin polikliniklerine obezite nedeni ile başvuran hastalarımız öncelikle bu operasyonu uygulayan hekimlerimiz tarafından genel muayene ve değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu değerlendirmede boy, kilo, yeme alışkanlıkları, daha önceden geçirilmiş operasyon öyküsü, diyabet, hipertansiyon gibi ek hastalıklar yönünden muayene edilmektedir. Sonrasında operasyon için ön şartları sağlayan hastalarımız sağlık kuruluna gönderilmekte kurulca uygunluk verilmesi halinde hastalar operasyon için hazırlanmaktadır” diye konuşan PİRCANOĞLU sözlerine şu şekilde devam etti.

“Necip Fazıl Şehir Hastanesi Genel Cerrahi kliniği olarak bir farkımızda opere edilen hastalarımız 7/24 operasyonu yapan hekime ulaşma ve danışma ayrıcalığına sahip olmakta ve bu sayede çıkabilecek komplikasyonlar daha erken fark edilip müdahale etme şansı doğmaktadır” dedi.

Obezite İle Mücadele Ekip İşi

PİRCANOĞLU, obezite ile mücadelenin bir ekip işi olduğunun altını çizerek “Hastanemizde obezite ile mücadele için bir ekip kurduk ve bu ekip güncel bilgileri takip eden, işini severek yapan hekimlerden ve diyetisyenlerden oluşmaktadır. Obezite operasyonlarında önemli olan sadece ameliyatı yapmak değil, operasyon öncesi doğru hastayı seçmek, sonrasında belli bir sistemle hasta takibi yapmak ve komplikasyon oluştuğunda bunu erken fark edip gerekli müdahaleyi yapacak ekipman ve deneyime sahip olmaktır ” dedi.

Sık olarak karşılaştığımız sorun fazla kilolu olan hastalarımız

Opr. Dr. PİRCANOĞLU, Sağlık Bakanlığının yaptığı araştırmada fazla kilolu olanlar %34,6 fazla kilolu ve obez olanlar %64,9 morbid obez olanların oranı %2,9 olarak bulunmuştur. Bu hastalar için operasyon endikasyonu olmadığından çoğu merkezde sadece diyet ve spor önerilmektedir. Hastanemizde eğitimli ve güncel bilgilere sahip ekibimiz tarafından hastaların endokrin ve metabolik açıdan incelemesi yapılarak sebebe yönelik tedaviler planlanmaktadır. Bu konuda kliniğimize başvuran hastalarımızda insülin direnci ve bu dirence bağlı kilo verememe durumu sık karşılaştığımız bir durum olup sabah aç karnına yapılacak testler ve hesaplama ile tanı konulmakta ve medikal tedavi ile bu durum kontrol altına alınmaktadır. Özellikle insülin direnci pozitif olarak saptanan hastaların büyük bir kısmı 5 yıl sonra şeker hastalığına yakalanmaktadır. Erken tanı ve tedavi ile hem şeker hastalığının önüne geçilmekte hem de sağlıklı şekilde kilo verme sağlanmaktadır.  

Keşke Daha Önce Olsaydım

Laparoskopik yöntemle ameliyat olan ve 122 kilodan 76 kiloya düşen 29 yaşındaki Sümeyye AKTAŞ “Görüntü önemli ama benim için asıl önemli olan hareket özgürlüğü keşke daha önce olsaydım” dedi. İki yılda ulaşılması hedeflenen kiloya bir yılın sonunda ulaştığını bunda ameliyat sonrası süreçte beslenmesine ve sporuna harfiyen uymasının etkili olduğunu dile getiren AKTAŞ korkacak bir şeyin olmadığını düşünen herkese tavsiye ettiğini söyledi.

 

Editör: Haber Merkezi