Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nilgün Ulutaşdemir, “ Domuz gribinden korunmak için kapalı ortamların sık sık havalandırılması, gripli kişilerin kalabalık ortamlardan uzak durması, sık sık ellerin yıkanması gereklidir.” dedi.

Virüsün bulaşıcılığı fazla ve salgın potansiyelinin yüksek olduğunu belirten Ulutaşdemir, “ İnsandan insana bulaşma ağız burun salgılarıyla, kirlenmiş eller, hapşırma, öksürme, bu esnada virüsle bulaşmış partiküllerin ağza, buruna solunum yoluna yerleşmesiyle oluyor. Bu gribin de diğer griplerden farklı bir belirtisi yok. Solunum yollarını daha ciddi etkiliyor. Ateş, kırıklık, iştahsızlık, yorgunluk, halsizlik, boğaz ağrısı, boğazdan yanma hissi, öksürük, nefes darlığı, iştahsızlık, burun boğaz akıntısı, hapşırma gibi belirtileri var. Küçük çocuklarda ağır nefes darlığına, uyku haline de yol açıyor.” diye konuştu.

Korunmanın en etkili yolu hasta kişilerin izole edilmesi diyen Ulutaşdemir, “ Özellikle bulaşma ihtimalinin arttığı kapalı alanlara, ulaşım araçlarına, okullara alınmaması, evde istirahat ettirilmeleri gerekir. Ayrıca hasta kişilerin maskelerle ayrı odalarda izole edilmesi de faydalı bulunuyor. Riskli alanlarda ve salgın çıkan yerlerde yaşayanların maske takmaları faydalı olarak bulunuyor. Virüsün öksürme, hapşırma, yakın mesafeden konuşma gibi durumlarda hava yolu ile bulaştığının bilinmesi çok önemli ama en az bu durum kadar önemli olan ve çoğu kez atlanan bir nokta var: El temizliği. Salgın dönemlerinde özellikle elleri sık sık yıkamak, şüpheli temaslarda bu yıkamayı daha ciddi ve dikkatle yapmak önem kazanıyor.” uyarılarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi