Biyopsi işleminin kısca tanımını yapan Sarıca, “Vücudumuzdaki bir bölgeden doku ya da hücre alınarak mikroskop altında incelenmesidir. Eskiden biyopsi işlemi için ameliyat gerekirken günümüz’de bu işlem gelişen teknolojik imkanlar ile sıklıkla ameliyat gerektirmeden yapılabilmektedir.

Biyopsi işlemi hastalıklı dokunun örneklenmesi amacıyla yapılmaktadır. Bu sayede dokunun incelenmesi sonucu teşhis koymak mümkündür. İyi yada kötü huylu bir tümörmü olduğu, ve yahut organdaki hasarderecesinin tespiti patoloji doktorunun biyopsi materyalini incelenmesi sonucu kesin belli olmaktadır.” dedi.

“Hasta 4 Saat SonraTaburcu Ediliyor”

Ultrason eşliğinde yapılan biyopsiler hasta konforunu arttırmış olup hastaya en az zararın verilmesinin sağlandığını kaydeden Mehmet Akif Sarıca konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu işlem öncesi hastanın kandeğerleri ve pıhtılaşma değerleri mutlaka görülmeli işlemden 6-8 saat önce hasta bir şey yiyip içmemelidir. İşlem lokalanestezi ile yani sadece parça alınacak bölge uyuşturularak yapılmakta olup işlem sonrası dikiş gerektirmeyecek küçük bir kesi ile yapılmaktadır. Ultrason eşliğinde yapılmasının nedeni ise biyopsi yapılacak organın gerçek zamanlı görüntülenmesi sayesinde minimum hata ile tümöre veya organa girilerek iğne ile parça alınmasını sağlamaktır. Ayrıca işlem sonrası ortalama 4 saat içerisin’de hasta taburcu edilmekte ve hastanede yatış süresi kısalmaktadır.Biyopsi işleminin deneyimli bir girişimsel radyoloji uzmanı tarafından yapılması gerekmektedir. Nedeni ise işlem sırasında gerek ultrason gerek tomografi cihazı ile parça alınacak bölgenin görüntülenmesi sonucu endoğru yerden parçaalınmasını sağlamaktır. Tiroid, meme karaciğer veya diğer dokularda bulunan lezyonlardan alınacak biyopsi sırasında iğnenin yerini tam olarak görmek mümkündür. Böylece işlem mümkün olduğunca güvenli bir şekilde yapılmaktadır. Radyoloji kliniği olarak biyopsi ve girişimsel radyolojik işlemleri hastanemizde yapmaktayız.”

 

Editör: Haber Merkezi