ABD’nin vatandaşlarına : Türkiye gitmen, terör olayları olabilir uyarısına, Dış işleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; Türk vatandaşlarına  “ ABD gitmen terör olayları olabilir,” uyarısı yaptı..

     Hatırlayın: Böyle terör uyarısı ile doların düşüp kalktığı günleri hatırlayın !

     Reste rest : bu defa milyonlarımız uçup gitmedi..

     Suriye de hassas noktalara ve Rus üstlerine, Türkiye saldırmış gibi göstererek saldıran ABD terör örgütleri : Türkiye ile İran- Rusya arasını bozmaya çalışıyorlar..

     Ne var ki : bu oyunu İran ve Rusya ve de Türkiye yemedi.. ABD restine rest çekti..

     Ancak bizim daha sıkı fıkı olmamız gerekiyor, safları sıklaştırmamız gerekiyor..

     Türkiye bugün dünyaya yön veren bir devlet konumuna gelirken, içerde ise ağıza alınmayacak küfürlü ve pis siyaset yapılıyor..

     CHP’li Muharrem İnce, “ Dondurmacı Kılıklı Adam” diyerek Kahramanmaraşlı dondurmacılara hakaret etmesi , Devletin Başı Başkomutan, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretleri bir yana bıraktı öldürmekle tehdit ediyor..

"O sarayı onun başına yıkmalıyız"

     CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce: Her Zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanına saldırısına davam etti: “ o sarayı onun başına yıkmalıyız. Gök kubbeyi onun ayaklarına indirmeliyiz. Onu anasından doğduğuna pişman etmeliyiz. Böyle bir CHP'nin Türkiye’ye kurtuluşu tekrar sunacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

     Bir yanda ABD meydan okuyan, Restine Rest ile cevap veren bir Türkiye bir yanda ise iç siyasette ülkenin baş komutanını , “ ananasından doğduğuna pişman eden iç siyaset”

     Saygı ve sevgi..

     Gazetemde bu köşe yazımı yazarken, Türkiye de kurulu bulunan 86 partinin genel başkanı benim yanıma gelse, kalkar onu kapıda karşılarım..

     Oy verimisin ? derseniz vermem ama saygı ve sevgide kusur etmem..

     Hükümet üyeleri : kim gelirse gelsin kalkar kapıda karşılarım..

     İlimizin yöneticileri Valimiz, Belediye Başkanlarımız, Daire Müdürlerimiz kim gelirse gelsin kalkar kapıda karşılarım..

     İçinde sevdiğim olur, sevmediğim olur ama ben onların şahsına değil, bulundukları makama hürmet ederek onları karşılarım..

     ABD’ye rest çeken bir Türkiye Cumhuriyeti Devletinde bir kişi kalkıyor Sayın Cumhurbaşkanına ; “ seni ananından doğduğuna pişman ederiz, Sarayını başına yıkarız, Gök kubbeyi başına yıkarız,” diyor..

     Her ülkenin Türkiye de büyük elçiliği, konsolosluğu ve burada Türkçe bilen insanlar var bunları duyup ülkesine tercüme ettiğinde bizim hukukumuz ve demokrasimiz nerede kalır ?

     Bize kim inanın ? kim itibar eder !

     Aç durmalıyız, ama aç olduğumuzu düşmanlarımıza belli etmemeliyiz..

     İçerde kavgamız olabilir ama : bunu düşmanlarımıza belli etmemeliyiz..

     Yerli ve Milli olmalıyız..

     Dün rahatsızlığım sebebi ile evde yattım: Televizyon izleme imkanı buldum.. 650 adet savunma sanayi de proje yürütüldüğüne şahit oldum..

     Trabzon da kurulu bulunan bir silah fabrikası “Zigana “ ismi verilen 30 mermi alan milli yerli piyade tüfeği yapmış ve seri üretim için sipariş bekliyor , yılda 20 bin tüfek yapmayı hedefleyen özel sektörümüzü kutluyorum..

     1993 yılında kurulan TİSAŞ tabanca ve uzun namlulu asker ve polis için silah üreten özel sektör.. yeter mi ? yetmez, daha çok özel sektör silah yapmalı..

      Füze – top tank yapmalı, gemi yapmalı, her alanda özel sektör kendini göstermeli..

      Yerli ve milli olmalıyız..

      Yerli ve milli olurken, ABD’ye rest çekerken, içerde de siyasi partiler, vatandaşlar bir birimize saygılı olmalıyız..

      Bir birimizi sevmeliyiz..

      Sen farklı partiye oy verebilirsin, ben farklı partiye oy vere bilirim, böyle olmasa değişik partilere gerek yok, tek tip insan oluruz, partiye bile gerek kalmaz, renk ve çeşit güzeldir ama herkes duracağı sınırı bilmesi gerekir..

     Anlayan anlamıştır..

     İyi günler..