Tasarının 64'üncü maddesiyle 5510 sayılı Yasa'nın 7'nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "mesleki eğitim" ibaresi "mesleki ve teknik eğitime, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimine" şeklinde değiştirilmektedir. "Mesleki eğitim" ibaresi teknik eğitimi de içine alacak şekilde, ayrıca "mesleki eğitim" ibaresi günün şartlarına göre eğitimin yaygınlaştırılmasına paralel olarak yeniden düzenlenmektir. Teknik bir düzenlemedir, olumludur. 

Değerli milletvekilleri, bugün ülkemiz sanayisinin en büyük ihtiyaçlarından biri ara elemandır. Sanayicinin sızlanması ara eleman bulamadığı yönündedir. Bir tarafta, yüzde 11,3 oranıyla tarihî rekor kıran işsizlik, diğer yanda ara eleman bulamamaktan şikâyet eden sanayici. Bu tenakuzun sebeplerinden en önemlisi, belki de en önde geleni teknik ve mesleki eğitime gereken önemin verilmemesidir. 

Burada tarih aralığı da vererek mesleki ve teknik eğitimdeki gelişmeleri anlatabilirsiniz ama sonuç ortadadır; sanayici ara eleman bulamamaktadır. Keşke her ile yeterli sayıda öğretim elemanı bulamadan bir üniversite açacağınıza, mesleki ve teknik eğitimi teori ve pratiğiyle birlikte ülkemizin önemli bir derdine derman kılabilseydiniz.

Mesleki ve teknik eğitimde staj başlangıcının uzun vade sigorta kolları yani emeklilik başlangıcı olarak alınması bir teşvik olarak fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum. 

Bu arada, fiziki gelişmelerden, yasal düzenlemelerden daha önemlisi, işin ehline verilip verilmediğidir, öğretmenimizin mutlu olup olmadığıdır. Siz ne kadar ince hesaplar yaparak öğretmenimizin reel gelirini artırdık deseniz de öğretmenimiz Orta Doğu, Afrika ülkelerinde yaşamamaktadır. Acı ama gerçek, bugün öğretmenimizin çok büyük bir kesimi borçludur, yarıya yakını yakınlarından yardım almaktadır. 

Öğretmen sayısının artması öğretmeni huzurlu yapmaz. Öğretmeni huzurlu yapacak şey emeğinin karşılığını almaktan, hak ve adaletten geçer. Bugün, iki öğretmenden birisi yarından emin değildir. Büyük çoğunluğu yarından emin olmayan bir camiadan Millî Eğitimin amaçlarını gerçekleştirmeyi nasıl bekleyebiliriz?



ÖĞRETMEN MUTLU DEĞİLSE ÖĞRENCİ UMUTSUZ, VELİLER HUZURSUZDUR
Değerli milletvekilleri, bildiğini öğretmek, öğretirken sevgi ve şefkati rehber etmek meziyetlerin en güzeli, en görkemlisidir. Öğretmenlerimizin hepsinin üzerimizde hakkı vardır, bu hakkı ödemek ise kolay ve mümkün değildir. Bize düşen, öğretmenlerimize kulak vermek, sorunlarına eğilmek, onları, içine düştükleri sosyal, ekonomik ve mesleki darboğazdan çekip çıkarmaktır.

Öğretmen mutlu değilse öğrenci umutsuz, veliler huzursuzdur. Öğretmen yılgın ve yorgunsa eğitim ve öğretim hayatı yarım ve yaralıdır. Bugünkü ülke tablosu içinde öğretmenimizin mutlu ve memnun olduğunu hiç kimse iddia edemeyecektir, edemez. Şimdiye kadar 30 bini aşkın öğretmen memuriyetten çıkarılmıştır, sayıları 17 bine ulaşan öğretmen açığa alınmıştır. Böyle bir tablo içinde öğretmenin mutlu olmasını nasıl bekleyebiliriz? İster Millî Eğitim Bakanlığında isterse başka bakanlıklarda görevden almalarda dahi ayrımcılık yapmak çok büyük yanlıştır, açık ve net. Bu şekilde davrananların yatacak yeri yoktur. Sayın Bakan, öğretmeni arkanıza almanın yollarını arayınız lütfen. 

Değerli milletvekilleri, öğretmen alımlarında kayırıcılığın revaçta olması, torpilli olanların öne çıkması Millî Eğitimi tümden laçkalaştıracaktır. Sözleşmeli ve geçici öğretmenlerin daimî kadrolara geçirilmesini, özür grubu tayinleriyle ilgili sorunların çözülmesini, ek ders ücretiyle ilgili eğitim ve öğretim tazminatının yükseltilmesini, eğitime hazırlık ödeneğinin artırılmasını, öğretmenlerin 3600 ek göstergeye kavuşturulmalarını, terfi sisteminin liyakat ve başarı kriterine göre yapılmasını beklemekteyiz.

Burada özellikle bir konuyu dikkatlerinize sunmak istiyorum: 1965-1969 yılları arasında 13'üncü Dönem Adana Milletvekilliği yapan Mahmut Bozdoğan 1970 yılında tekrar öğretmenliğe dönmüş ve Düziçi Öğretmen Okulunda öğretmenliğe başlamıştır. Allah'tan rahmet dilediğim Mahmut Bey'in tekrar göreve dönmesinde, mesleğini sevmesinin, görevini aşk ve heyecanla yapan bir öğretmen olmasının yanında mesleğin itibarına da önemli rolü olmuştur. 

Öğretmenlik mesleğinin yeniden eski itibarlı günlerine dönmesini diliyorum.
Editör: Haber Merkezi