Senelerdir MHP ve Ülkücü Hareketin olarak partisine hizmet eden ve kendisini idealist bir nefer olarak yorumlayan Adem Gürz, “Milleti harekete geçiremiyor, yüreğine dokunamıyor, yönlendiremiyorsan! Ne olduğunun ne önemi var. Milletten beklediğin enerji ve samimiyetin daha fazlası sende Yoksa! sen makama yüksün..

Makamlar nedir ki? Yeryüzündeki hangi makam haksızlık karşısında susmayanların makamından üstün olabilmiş? 'Hasmının bile saygı duyacağı bir mücadele insanı' olabilmekten daha fazla hazzı insana hangi galibiyet tattırabilir?” dedi.

BİZİM MESELEMİZ HEP MEMLEKET MESELESİYDİ...

Bu ülkeyi, bu toprakları sevmek büyük bir aşk gerektirir. Adem Gürz, bu sevdayı, bu aşkı dolu dolu yaşamış bir siyasetçi. “Siyah ve lacivertti hayatımız renklerimiz, kırmızı beyaz sevdamızın Yanında, beyaz takım elbiseli düşlerimiz vardı bizim; şehit olma arzumuzun ve milliyetçi Türkiye- Turan da giymeyi düşünme gerçekliğimizin ...

Büyük hayalleri gencecik Gönüllerimiz taşımada zorlansa da zaman zaman mutluyduk hepimiz, sabaha kadar süren demli çay sohbetinden... Bizim meselemiz hep memleket meselesiydi...” derken bile samimiyetini ölçecek cihaz daha icat edilmemişti.

DAVA ARKADAŞININ KUYUSUNU KAZMAZ! GÖZÜNÜ OYMAZ!

Memleket meselesinin bir yazılı metin olmadığını ileri süren dava adamı, gönül adamı Gürz,  kaldı ki, bunun yazılması da zaten mümkün olmadığını, olamayacağını üstüne basa basa söylerken, en önemli olgunun ‘Ülküdaşlık Hukuku’ olduğunu iddia ediyordu.  

Söz yine Gürz’de; “Kaynağını Türk töreninin engin derinliklerinden ve yüce dinimiz İslamiyet’ten alır. Bir büyük,  yüce ve mukaddes mutabakat metnidir.  Özünde fedakârlık,  feragat ve teslimiyet kavramları yatar.   Gıdası  dostluk ve Ahde vefadır.  Bu gizli ve yazısız mutabakat metni,  bu metni yaşayanın şeref madalyasıdır. Ömrünün en manidar nişanesidir. En büyük zenginlik bu nişanedir kişi için.

ÜLKÜDAŞLIK HUKUKU, ben değil biz olmayı öngören bir anlayışı esas alır.  Kendisi için değil,  kardeşi,  ÜLKÜDAŞI için hayatını düzenler. Tehlikenin,  kurşunun önüne atılır ki, ÜLKÜDAŞI'na zeval gelmesin. Dava arkadaşının kuyusunu kazmaz! Gözünü oymaz! Mükâfat ve iltifat beklemez... Sermayesi,  Allah'in rızasını kazanmaktadır.  Selâm olsun ülküdaşlık hukukunu yaşayanlara.”

Editör: Haber Merkezi