Demirdöğen, “Tüm Türkiye olarak çok hayırlı olacağına inandığımız bir seçime odaklanmış vaziyetteyiz. Hep beraber akıbetinin hayırla sonuçlanacağına inandığımız, 24 Haziran 2018 genel seçimlerine doğru giderken bizler de bu hayırlı istikametin bir yolcusu olarak, bir hizmetkârı olarak sürece dâhil olduk. Tabii özellikle sivil toplum kuruluşlarının içerisinde aktif faaliyet göstermiş olmamız, sivil toplum kuruluşlarının ortak kanaatini almış olmamız, onların teşvik ve desteklerinde ısrarcı olması neticesinde aday adaylığı sürecine kayıtsız kalamadık. Özellikle 34 yaşında olmamız ve genç olmamız hasebiyle de genç kardeşlerimizin teveccühüne mazhar olduk” şeklinde konuştu.
21 Kasım seçimlerindeki gözlemlerine dayanarak AK Parti'nin, gençlerle kurduğu iletişimi kuvvetlendirme ihtiyacının hâsıl olduğunu dile getiren Demirdöğen, şöyle konuştu: “Biz de bu gerçekten hareketle dedik ki İnşallah partimizin ve iktidarımızın gençlerle kurabileceği iletişim ve irtibatı, onların beklentilerini, onların hayallerini aktarmada bir köprü olalım. Hatta onların sorunlarını daha iyi bir şekilde dile getirmek için gerek parti düzleminde gerekse meclis gündeminde gençliğin sorunlarına, beklentilerine cevap arayabilecek bir vasıta olmayı gençlerimizin de teşviki ile kendimize vazife bildik. Allah'a sığınarak büyüklerimizin kanaat ve dualarına sığınarak ve siyasi büyüklerimizle de yapmış olduğumuz istişareler sonucu 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinde Kahramanmaraş'tan Milletvekili Aday Adayı olarak sürece dâhil olduk. Bu vesileyle sizlerin huzurunda aday adaylığımı bir kez daha yenilemiş, ilan etmiş olalım.”
“BİZ MARAŞ’TA SEVDALANDIK, MARAŞ’A SEVDALANNDIK!”
Gerek okul yıllarında gerekse iş yaşamında hep STK’ların içinde yer aldığını ve hep gençlerle iç içe olduğunu aktaran Milletvekili Aday Adayı Demirdöğen, şu açıklamalarda bulundu: “Bir sivil toplum kuruluşu mensubu olarak öncelikle uzun yıllardır; belki de çocukluk yaşlarından itibaren ortaokul, lise, üniversite ve onun akabinde 8 yıllık öğretmenlik tecrübemiz oldu. Onun akabinde de son 5 yıldır Gençlik Spor Bakanlığı'nın Gençlik Merkezleri Koordinatör Müdürü olarak aktif bir şekilde gençlerimizle birlikte sivil toplum içerisinde aktif görevlerde bulunduk. Vatandaşımızın, milletimizin, coğrafyamızın, inancımızın ve inşallah buna inanıyoruz: Tüm insanlığın kurtuluşuna çare olabilecek AK Parti hareketinde de kervana biz de omuz veririz düşüncesiyle yola çıktık. Tabii bu düşüncemizde bizi besleyen kaynaklarımız var. O da önce Müslüman olmamız sonra Türk olmamız sonrasında da Kahramanmaraşlı olmamız! Özellikle Kahramanmaraşlı bir Müslüman Türk evladı olarak etrafında yaşananlara kayıtsız kalamamak bir Maraş evladının olmazsa olmaz bir görevidir. Maraşlı olmak sağında solunda yaşananları mazlumiyeti, sıkıntıları, dertleri görmezden gelmemektir. Biz Maraş'ta doğduk, Maraş'ın sokaklarında dolaştık. Bu sokaklarda büyüdük. Bu sokaklarda koştuk. Maraş sokaklarında terledik. Hatta İstanbul'daki yaşayan şairlerimizden birine soruyorlar: Neden memleketine dönmüyorsun? O da demişti ki: Ben İstanbul'da doğdum, İstanbul'da büyüdüm, İstanbul'da sevdalandım! Nerede sevdalandıysak oraya ait hissediyoruz. Biz de Kahramanmaraş'ta, Kahramanmaraş'ın kendi ruhuna sevdalandığımız için buraya hizmet etmek istiyor ve burada kendimizi vazifeli hissediyoruz. Diyoruz ki; üzerimizde Maraş kokusu vardır. Üzerimizde bu sokakların ve bu şehrin ruhundan izler taşıyoruz. Gençler adına da bu süreçte inisiyatif alarak Üstat Necip Fazıl'ın dediği gibi ‘Sağına soluna bakmadan ben varım’ diyebilen bir genç olabilmenin ümidini, hayalini kurarak AK Parti saflarına dahil olduk. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana yayılan siyasal hareketler içerisindeki en erdemli en kutlu en adil ve ülkesine en çok hizmet eden bir siyasal anlayış olduğu için AK Parti saflarına dâhil olduk.”
DEMİRDÖĞEN: ÖNCE İNANCIMIZ SONRA DA MEMLEKETİMİZ İÇİN KOŞACAĞIZ
Konuşmasında seferde olmayı emreden bir davanın mensubu olduklarını dile getiren Demirdöğen, hizmet yolunda koşmanın önemine değindi. STK düzeyinde kat ettikleri yolu şimdi de siyasi mecrada almak istediklerini belirten Demirdöğen, şunları kaydetti: “Biz Müslümanlar olarak; ‘Halka hizmet Hakk'a hizmettir’ düsturundan yola çıktık. Bu düsturun bize bıraktığı vazife üzerine diyoruz ki; biz de halka hizmet etmek istiyoruz. Bunu sivil toplum minderinde yürüttük bu zamana kadar! Sivil toplum anlayışı ile gençlerin arasında bir kulvarda yürüttük. Şimdi de diyoruz ki aynı heyecanı aynı ilhamı, siyasi mecrada da yürütmek istiyoruz. Derdimiz bu! Biliyoruz ki AK Parti, partiler içerisinde, Türkiye'deki siyasal hareketler içerisinde sivil toplumla en iyi şekilde irtibat kurabilen sivil toplumun ilhamını en iyi şekilde anlayan, idrak eden partilerin başında geliyor. Dolayısıyla bizim burada oluşturacağımız heyecan ve renk, partimizin kendi özünde bulunan heyecan ve ilhama katkıda bulunacaktır. Ve tabii ki de genç oluşumuz, heyecanlı oluşumuz, dinamikliğimiz, bu serüvende heveskarlığımız ve gayretkeşliğimiz partimize katkıda bulunacaktır, heyecan verecektir, diye düşünüyoruz. Ve bu kulvarda da koşacağız. Koşmak zorundayız zaten! Önce inancımız sonra da memleketimiz için koşuyoruz, koşacağız. Zaten kendi davamız koşmayı, gayret etmeyi, seferde olmayı emrettiği için koşmaktayız. Biz, seferde olmayı emredilen bir davanın mensubu olarak tevfiki, muzafferiyeti ve muvaffakiyeti de Allah'tan diliyoruz. Gayret bizden Tevfik Allah'tan, diyoruz. Bu yüzden koşacağız. Üstad Sezai Karakoç diyor ki; ‘Biz, yarış bittikten sonra da koşan atlarız. Biz, yarışmıyoruz, koşmakla mükellefiz. Bizim için bir yarış yok. Bize düşen sadece ve sadece koşmak! O yüzden biz de diyoruz ki siyasal zeminde de olsa sivil toplum üzerinde de olsa annemin dizinin dibinde de olsa veya mahallemde, sokağımda iş yerinde de olsa bize düşen koşmaktır. Biz bu yüzden aday adaylığı kulvarına girerken de bu niyetimizi arz ederken de yarışmıyoruz. Koşmaya niyet ediyoruz. Rabbim bu koşmamızın akıbetini hayır etsin. Bizi, rızasını kazandığımız bir istikamete ulaştırsın. Aksini asla istemiyoruz. Rabbimize mahcup olmak istemiyoruz. Rabbimiz ile beraber bize bir görev verilecekse şayet; bu emaneti yükleyenlerin başta da memleketimin insanlarına mahcup olmak istemiyoruz. Rabbim bu noktada bizi mahcup etmesin!”
“KAHRAMANMARAŞ'IN KENDİNE AİT BİR RUHU VARDIR”
Konuşmasında Kahramanmaraş’ın tarihi, kültürel ve edebi birikimine de yer veren Demirdöğen, son olarak şunları söyledi: “Türkiye'ye mal olmuş yazarımız Mustafa Armağan’ın ‘İnsan Yüzlü Şehirler’ diye bir kitabı var. İnsan Yüzlü Şehirler kitabında der ki; insanların yüzleri olduğu gibi şehirlerin de bir yüzü, ruhu vardır. Her şehrin bir ruhu vardır. Tıpkı insan gibidir. Ve bu şehrin, Kahramanmaraş'ın kendine ait bir ruhu vardır. Bu ruhun içerisinde beslediği ciddi değerler var. En son birkaç yıl önce daha çok Yedi Güzel Adam üzerinden tasvir edilmiş, şamil bir noktaya getirilmiş, kamuoyuyla paylaşılmış bir sanatsal çalışma var. Ama bununla sınırlı kalmamak lazım. Kahramanmaraş'ın başta edebi ve sanatsal olmak üzere kültürel açıdan ciddi manada bir zenginlik, hazine ve değerler manzumesi var. Bir kere öncelikle bu değerlere sahip çıkılması sonra güzelce anlatılması lazım. Ben nacizane bu değerlere emek veren bunlara kafa yoran ve bu değerlerle meşgul olan bir entelektüel çabanın içerisinde bulunma nasibine de ermiş oldum. Bu vesileyle de bu değerleri ortaya çıkarmamız lazım.”
