Halkça Üretip Eşit Paylaşacağız

Programlarda konuşan eski belediye Başkanı ve 1. Sıra milletvekili Adayı Kamil Dalkara, Türkiye bankalarının yüzde 63’ünün yabancı sermayenin elinde olduğunu belirtti.

Doların artışıyla birlikte ülkede güvensizlik ortamının oluşturduğuna da değinen Dalkara, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bir ülkede huzur yoksa o ülkede yatırım olması mümkün değil. Bugüne kadar dünyanın en yüksek faizini veren ülke olmamıza rağmen yurtdışından paralar geldi. Bu ülkeyi güvensiz hale getiren bu iktidar’dan kaynaklı olarak geri kaçmaya başladı. Yani yurtdışından gelmiş, bankalarımızı satın almış ve işletiyor.  Cumhuriyetin kazanımlarının tamamı bu iktidar teker teker sattı.  Bu sermaye öyle bir sermaye ki güvenli bir ülke ve para kazanacağı bulduğu bir ülkeye gider.  Bu ülke’de artık güvenin kalmadığını görüyorum.  Şimdi bu ülke’nin ekonomisini yavaş yavaş kötü’ye götürdüğünü gösteriyor. Önce sosyal adalet ve sosyal barışı sağlayacak üretime dönük çalışmalar olacak. Üretecek ve ürettiğini de eşitçe o tabana yayılmayı sağlayacak. Ülkenin ekonomik katma değeri yükselecek tabi bu yükseldiğinde eşit şekilde paylaşılacak. Cumhuriyet Halk Partisinin bu projelerinin toplam değeri 66 milyar. Şimdi bunun hepsi zaten bir yıl vadeli proje. Hepsini biranda vermiyorsunuz.  Bunun ilk ayağı 30 milyar dolar yani 30 milyarlık bir birinci ayağı lazım.  30 milyar’da Türkiye bütçesinin toplam bütçesinin %2’isine tekabül ediyor. Hani diyorlar ya örtülü ödenek diye! Bu aslın da örtülü değil açık bir hesap.  10 milyar doları danışmanlık adı altın’da Ahmet’e, Mehmet’e dağıtıyor.  Kadınların varlığı bizlere her zaman güç verir. Türkiye’nin %51’i kadın ama ona rağmen sosyal hayatta ve ekonomik hayatta kadınların çok az olduğunu hepimiz biliyoruz. Cumhuriyet halk partisi iktidarında bu adaletsizliği ortadan kaldıracağız.” Dedi.

Toplumsal Huzur Aile’den Başlar

Milletvekili adayı Nilden Beyazıt Postalcı ise yaşanacak bir Türkiye kurmak istediklerini belirterek; “Toplumsal refah aile’den başlar.  Eğer aile için de huzuru, eşitliği, hukuk’u sağlayamazsak bu aile içindeki düzeni sağlayamazsak toplum da bunu yansıtamayız. Türkiye de kadına eşi veya babası tarafından uygulanan şiddet, ölüm oranları son 7 yılda % 1400 artmış. Her ay ortalama 60 kadın ya eşi ya da kocası tarafından öldürülüyor. Bu neden oluyor yoksulluktan oluyor. Net görüyorsunuz ki aile içerisinde çok büyük bir huzursuzluk var.  Biz aile içerisindeki huzuru gidermek istiyoruz.  Anne’ye kadın’a güvence vermek istiyoruz ve bunu o kadının gebeliğin den başlayıp o çocuğun üniversiteyi bitirene kadar ki sürecini garanti altına almak istiyoruz. Türkiye’de şuan da 17 milyon yoksul insan var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu kapatmak bunu bitirmek bizim görevimiz. Genel başkanımızın bir sözü var biz 4 sene içerisinde yoksulluğu bitireceğiz.  Kadının hesabına yoksulluk sınırındaki her hane kadının hesabına her ay 720 TL yatıracağız. Her anne’ye aylık 400 TL kreş yardımı yapıyoruz. Üniversiteye geçtiği zaman her öğrenciye 240 TL burs vereceğiz. Yaşanacak Türkiye vaat ediyoruz ve bunun içinde sizin desteklerinizi bekliyoruz.” Diye belirtti.

Özgürlük Yoksa Demokraside Yoktur

Son olarak ise milletvekili adayı Emre Kazancı; “ Özgürlük olmazsa, birinci sınıf demokrasi olmazsa daha yaşanılabilir bir Türkiye mümkün değil. Ekonomi tabi ki olmazsa olmazımız. Şuanda mevcut iktidarın yapısı gereği bu tür sıkıntıları halk’a biraz daha muhtaç hale getirdiği için halkın tek baktığı şey ekonomi oldu. Cumhuriyet Halk Partisinin birinci sınıf bir demokrasi’yi yaşanabilir bir Türkiye’yi yeniden inşaat etmesi için sizlere bizim ihtiyacımız var. Bizlere destek verin sayın başkanımın dediği gibi Cumhuriyet Halk Partisini el birliği ile iktidar yapalım. Ondan sonra bütün sorunlarımızı zaten el birliği ile çözeceğiz.” Dedi.

Editör: Haber Merkezi