Cehennem ateşinde yanar, Allah muhafaza çarpılırsınız! Sıkıysa bir deneyin, başınıza neler gelecek. Partili olduğu zaman dokunulmazlığı var demektir, elinizi değdirseniz cehennem ateşiyle cayır cayır yanarsınız.

Onlara laf söylenmez.

Onlara ‘öte git be kardeşim!’ de denmez.

‘hadi be sen de kim oluyorsun?’ deme cesaret ve yüreğiniz varsa, buyurun söyleyin! Ben diyemem örneğin. KorkarımÖdüm koparBelki başıma bir haller gelir, diye pimpirikli hareket eder, tehennili davranırım.

Ne olur ne olmaz, memlekette iyi adam çok!

*

Partisinin önemi yok, A, B veya C. Hatta ve hatta D…

Yeter ki ucundan tutuversin siyasetin. İşi bozuksa iyiye gider, çarkı dönmüyorsa, tekerin dördü birden döner, yürümüyorsa, bir yerine nişadır değmiş gibi dört nala gider, hele hele Allah da yürü ya kulum dediyse, tutabilene aşk olsun!

Geçenlerde de yazdım, bazıları alınganlık göstermiş. Yok canım, hiç size laf söyler miyim ben? Kimim ki sonra? Kilom kaça? Her şey size mübah, her şey size sevap, her şey size layık. Siz yerseniz bizim karnımız doyar, siz mal mülk, etiket, kimlik ve unvan alırsanız, ben kendimi padişah oldum zannederim bu şehirde!

Aboooooo!

Ne haddime koçum benim!

*

Atıyorum, birinin bir işyeri var. Usulsüzlük yaptı, tezgahını bırakın kaldırıma, yolun yarısına kadar koysun, size ne. O bizden. O bizim partinin militanı, o bizim gibi düşünüyor, o bizim canımız ciğerimiz (sanki sakatatçı mübarek) o bizim göz bebeğimiz, o bizim ayn-i nurumuz, o bizim ciğerparemiz, o bizim hacı hamza armudumuz, o bizim şekerparemiz, (ne oluyor yahu, manava döndü burası) o bizim her şeyimiz velhasılı.

Dokunma, dokundurma! Yanarsın, bak demedi deme…

O serbest, bütün kapılar ona açık, o kuralları da ihlal etse, o yerelin ya da devletin personeline hakaret etse de yakışır! Adam bizim partiden neticede.

Ona her şey mübah, her şey serbest.

*

Bak, son defa söylüyorum, benim adamıma, benim partilime dokunursan,  dokunurum!

Unutma!