Kahramanmaraş Doğuakdeniz Bölgesinde, iklimi, bitki örtüsü ve tarihi dokusuyla müstesna bir yerdir. Yazın en sıcak günlerinde bile buz dolabından çıkmış gibi kesintisiz akan şehir şebeke suyunu kana kana içmek ve çınar ağaçlarının gölgesinde serinlemek yani böyle bir şehirde yaşamak elbette bir ayrıcalıktır.

Garpbi yelinin insanı okşayan serinliğini hissetmek, gölgelerin kafesi, park ve bahçelerde kuş cıvıltılarını dinleyerek, çayı yudumlamanın mutluluğunu yaşamak ayrıcalık değilmidir.

Kahramanmaraş’ın Poyrazı, zaman zaman yumuşak, zaman zaman sert eser. Kahramanmaraş dili ile; “DELİ POYRAZ” atalarımız; “DELİSİ OLMAYANIN VELİSİ OLMAZ” demişler.

Veliler yatağı sevdamız Kahramanmaraş’ın heleki POYRAZI var. Kahramanmaraş’ın poyrazını ben hep Sütçü İmam’la özdeşleştirmişimdir. Sessiz ve sakin birisi olan Sütçü İmam, İstiklal Savaşı’da hürriyet ve iffat uğruna arslanlar gibi kükreyerek meydana atılmış ve ilk zafer müjdesinin ilk kurşununu sıkmıştır.

Kahramanmaraş’ın o deli velii porazı da arası sıra kükreyerek öyle bir eser ki; ne hava kirliliği koyar ne de mikrop. Hepsini süpürür götürür.

Kahramanmaraşlı bunu “POYRAZ HAVAYI ÇİNK AYAZ ETTTİ” yani tertemiz etti diye yorumlar.

Okuyucularım: “Karaozan tutturmuşsun bir poraz. Kahramanmaraş’ın yaylaları, baraj gölleri, tarihi ve doğal güzellikleri ile Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan sanayisi de var” diyebilirler.

Allah’a şükür Kahramanmaraş 2. Kurtuluş Savaşını sanyideki hızlı yükselişi ile gerçekleştirmektedir. Bununla da gurur duyuyorum.

Ancak; Neden illaki poyraz diye tutturduğumu anlatayım;

Kahramanmaraş poyrazı, dondurması ve İstiklal Madalyası ile özdeşleşmiştir.

Maraş senin yazın var,

Çekilmez poyrazın var,

Seni sevene karşı Maraş;

Bir kız gibi nazın var.

Türküsü poyrazın Kahramanmaraş’la özdeşleşmesini çok güzel anlatmaktadır.

Kahramanmaraş’ı seven garbi yelini , yaylasını, ovasını, taşını, toprağını ve poyrazını da sever. Sevmenin çeyreği yarısı olmaz. Seversen tam seveceksin. Atalarımız; “Gülü seven dikenine katlanır” demişler. Eski Valilerimizden İlhan Atış, özel bir sohbetimizde şöyle demişti: “Karaozan, ben maliye bakanı olsam Kahramanmaraş’ta yaşayan herkesten böyle güzel bir ilde yaşadığı için ayrıca vergi alırdım.” Bu İfade bile Kahramanmaraş’ın cennet bir il olduğunu çok güzel anlatmaktadır.

Kahramanmaraş sevdalılarını selamlıyor, sağlıcakla kalınız diyorum.