Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıldönümünü aslı olursa 12 Şubat 2020 Çarşamba günü kutlayacağız.

Çete Bayramı, Kurtuluş Bayramı ya da yeni adı ile Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100 yıl dönümü törenleri ile bugün bir iki satır yazmak istiyorum.

Çok değil şöyle 50 yıl geriye gidiyorum 20 Ocak’tan başlayarak, 12 Şubat gününe kadar çeteler mahalle gezileri yapar, her gedik (Sokak) başında şirinli şora pişirilirdi.

Köyden gelen misafirler sebebi ile bizim evde yatacak yer kalmaz herkes bir köşe de uyumaya çalışırdı.

Kazanlar kaynar şenlikler yapılırdı.

Köyden gelenler Hamama gider, kelle paça içerlerdi.

Bizde babamıza baba bunların köyde hamamı yok mu niye burada hamama gidiyorlar diye sorardık çünkü köyden geldiklerinde bir hamama giderler bir de çete bayramında giderlerdi.

Kahramanmaraş Belediyesi çete başlarına yemek fişi verdi. Şehirdeki bazı lokantalarda öğle ve akşam yemeği yer gece yarısına kadar davul zurna ile mahallelerde gezerlerdi.

Biz çocuklar ise çetelerin peşinden koşardık.

Çete Bayramı ya da Kurtuluş bayramını, bayram gibi yaşardık.

Sevgili okurlarım sonra gazeteci olduk, memlekette basın mensubu olarak hizmet vermeye başladığımızda ise Kahramanmaraş valiliğinde kutlama komitesi kurulur, 6 ay önceden çalışma başlardı.

Uzun yıllar bu Kutlama Komitesinde bizde görev yaptık.

Çete Bayramı törenlerine devlet büyüklerinin davet edilmesi, hediye taktimi, yemek salonun hazırlanması, komşu illerden gelecek gazi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri için yer ayrılması gibi her konuda komisyon çalışma yapardı.

Ortaya o muhteşem 12 Şubat Kurtuluş Bayramı Çete Bayramı törenleri çıkardı.

Bugün 4 Şubat 2020 yani şunun şurasında 7 gün kaldı kurtuluş bayramına ama ortada bir davul bile yok bir çalışma bile yok bir sessizlik var.

Aile bağları, mahalle kültürü, şehir kimliği, milli duygular derken, galiba biz kimliğimizi kaybettik, kurtuluş- çete bayramının bir anlamı kalmadı.

Ne olup ne bitiyor kimse farkında değil.

İki konferans, iki panel, iki söyleşi ile böyle çete – kurtuluş bayramı olmaz, olamadı ve ruhunu bugün kaybettiğini görüyoruz.

İlk Yeniliğimiz Bayrak

1990 yılında Fransa’ya ayıp oluyor, kaleye Fransız bayrağı çekip, sonra onu indirip yere atmamız Fransa hükümetine hakaret oluyor, ayıp oluyor diyerek, Fransız bayrağı yerine bir bez parçası astık.

Sonra Modernleşme ve Çağdaşlaşma adına, halkın kutladığı Çete-Kurtuluş Bayramını halkın elinden alarak, Ankara, İstanbul’dan getirdiğimiz tiyatro sanatçılarına bir tomar para vererek onlara oynatmaya çalıştık.

Yetmedi Çete-Kurtuluş Bayramı ile halkın arasına polis barikatı kurarak, demir parmaklıklar gerisinden bakın dedik, kurusıkı silah atılmasını yasakladık, tören alanından geçerken, davul çalmayı yasakladık sonunda ortaya bugünkü ruhsuz yapı ortaya çıktı.

Çarşıda geziyorum; “Gazeteci Kurtuluş Bayramı Kutlanacak mı? “ sorusu ile muhatap oluyorum ne diyelim bir tek çete bile yok ortada.

Bende ilgilere soruyorum Sahi bu sene Çete- Kurtuluş Bayramı var mı?

Kahramanmaraş’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 100 yılını kapalı salon toplantıları ile mi bitireceğiz bir fikri olan var mı?

Körler sağırlar birbirini ağırla diye bir söz var ya Dondurma Festivali Yaparız Dünya Çapında, Güreş Yaparız Dünya Çapında, bu da bizim teklifimiz Kurtuluşu da dünya çapında yapalım.

Dünya Kurtuluş Bayramı.

100 yılda bir yol alalım. Dünya da bir ilke imza atalım, Dünya Kurtuluş Bayramının Kahramanmaraş olarak ilk biz yapalım ve kutlayalım, Çete – Kurtuluş Bayramı ölmeye öldü, Dünya’ya sahip çıkalım, bizden söylemesi.

İyi günler…