Her yıl olduğu gibi bu yılda : Kurban bayramını memleketimizde geçirmek istiyorum..

Bayram sabahı kalkıp: Sabah namazı için camiye giderek, Bayram nazından sonra ise dua ile kurbanımızı kesmeye gideceğiz.

Kurban Bayramını: Bayram gibi yaşamak için, aile fertleri ile birlikte sabah bayram sofrasında bir araya gele bilecek miyiz? Orasını bilemiyorum.

Keseceğimiz Kurban etinden: çevremizdeki fakirlere, komşularımıza, akrabalarımıza bir pay dağıtma hesabımız var ne kadarının yerine getire bileceğiz orasını bilemiyorum.

Kurban kesmek m? Yoksa: Kurban parasına denize veya kaplıcaya tatile mi? Gitmek gerekir?

Kurban İbadetini bir kenara bırakarak: Sevki sefa sürmek mi? Gerekir?

Bu soruların sık sık sorulduğu günümüzde: örf ve geleneklerimiz kayıp olduğu gibi dini duygularımızın da kayıp olduğunu görmeye başladım.

Oysa geçmiş de: Bayram bayram gibi yaşanırdı.

İslâm’da Kurban. Önceki din ve kültürlerde farklı şekil ve amaçlarla da olsa varlığını sürdüren ve Câhiliye toplumunun dinî hayatında önemli bir yeri olan kurban âdeti İslâm dininde cinayet, şirk, israf, hayvana eziyet ve çevre kirliliği gibi olumsuz unsurlardan temizlenerek taabbüdî, malî ve sosyal nitelikleri bir arada bulunduran bir ibadet halini almıştır.

Kurban et yemek mi? , Yoksa ibadet mi? Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Bunu yaparken de malını Allah için telef etmesi değil en yakınlarından başlayarak insanlara yararlı olacak tarzda gerçekleştirmesi istenmiştir. Kur’an’da kurbanın kan ve etinin değil kesenlerin dinî duyarlılıklarının (takvâ) Allah’a ulaşacağının belirtilmesi (el-Hac 22/37) buna işaret eder. Kurban Allah’a verdiği nimetlerden dolayı şükür anlamı da taşır. Müminler her kurban kesiminde, Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil’in Cenâb-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri, Kur’an’da da özetle aktarılan (es-Sâffât 37/102-107) başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduklarını simgesel davranışla göstermiş olmaktadırlar.

Kurban Kardeşlik demektir, Kurban Paylaşmak demektir, peki bugün bunu kaç kişi yapıyor kaç kişi Allah için kurban kesiyor?

11 Ağustos 2019 Pazar günü sabah başlayacak olan Kurban Bayramı 14 Ağustos Çarşamba günü sona erecektir.

Kurban Bayramı tatili kaç gün olmalı tartışması tüm hızı ile devam ederken, tatiller ülkesi Türkiye ekonomisinin geriye gittiği bugünde Bayram tatili 2 gün bile yeterlidir.

Domates tarlada kızardı toplanmaya hazır! Soruyorum 9 gün bekler mi?

Salatalık (Hıyar) toplanmaya hazır! Soruyorum: 9 gün bayram tatili bekler mi?

Biber, Kavun, Karpuz, Patlıcan, Taze turtul ve ayşe kadın toplanmaya hazır sizlere soruyorum? 9 gün bayram tatili bekler mi?

O halde 9 gün fırınlar, marketler, kasaplar, manavları, benzin istasyonlarını, otelleri, içme ve kaplıcalar, pansiyonlar, her yeri kapatalım tatil öyle olsun?

Peki bunları kapatamıyorsak 9 gün tatil kime?

Ülke ekonomisinin sos verdiği bugünde bana göre iki gün tatil bile çok fazla, Birinci gün Kurbanı kesen herkes akşamları hısım, akrabasını ziyaret ederek bayramını kutlaya bilir, biz 9 gün tatil yapacak zengin bir ülke değiliz. Oysaki tatili belli kesim yapıyor işçi çalışmaya devam ediyor.

Çarpıklıklar ülkesiyiz: 1 Mayıs işçi bayramı: işçi çalışır, memur tatil yapar. Allah işçiyi çalışmak için yaratmış, tatil devlet memurlarına!

Bu sebeple Kurban Bayramını Bayram gibi yaşaya bileceğimize ben inanmıyorum. Tarlada iş işçiyi bekliyor hem de her gün.

Kurban Bayramı yaza geldi, meyve sebze su ister, gübre ister, başında ona bakacak çalışacak amele ister.

Ekonomik krizden çıkmaya çalışan Sanayici ve iş adamı Bayramın son günü de olsa fabrikasının şart elini açarak üretime başlamak ister.

Tüm bunların için de Kurban Bayramını , bayram gibi yaşayacak kaç kişi var buna bakmak gerekir.

Bu vesile ile herkesin kurban bayramını tebrik ederim.

İyi bayramlar…