Ak Partinin en büyük rakibi kendi içindeki “Akp”lilerdir.

Ak Parti de: Recep Tayyip Erdoğan diyen ve gözü kapalı oy verenler. Var.

2023 vizyonunda Ak Parti ve ülkemize hizmet edecek diyenler. Ak Partililer var.

Birde yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya çeken, hiçbir zaman Ak Parti diyemeyen “AKP”liler var ki işte kör düğüm olma nokta da burasıdır.

Ak Parti içindeki AKP’liler Ak Partiye zarar veriyor.

Hiç kimse kusura bakmasın: oyu Recep Tayyip Erdoğan alıyor, benim oyum var diyen bir belediye başkan, milletvekili çıkıp benim kişisel oyum var diyemez.

Ak Parti dışındaki siyasi partilerin: İstanbul seçimlerinden sonra yeni senaryo yazmaları kadar normal bir şeyin olduğunu herkes kabul ediyor.

Muhalefet iktidara gelmek için: erken seçim der, Abbas yolcu der. Der oğullu der

Ancak: Ak Partinin içinde ki AKP’lilerin kıyamet senaryoları yazmalarını garipsiyorum.

Bugüne kadar İhaleleri bunlar aldılar, partinin kaymağını bunlar yediler. Garip halkımız Allah rızası için oy verdi.

Halk değil, AKP’liler gemiyi terk etmeye hazırlanıyorlar.

Eskişehir, İzmir, Adana, Mersin, Büyükşehir Belediyelerinin hiçbir zaman Ak Parti kazanmadı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ise Ak Parti ile CHP arasında gidip gelmektedir.

İstanbul, Ankara 25 yıldan beri Ak Partinin elinde idi.

Annesinden seçim günü doğan çocuk 25 yaşadı, 10 yaşında olan 35 yaşadı ve hep kalede Ak Parti bayrağını gördü, geçmiş ile bugünü mukayese etme imkanı yoktu.

Bizim gibi saçlarına ak düşenler anlatsa da gazel gibi geliyordu.

Şimdi iyi oldu, CHP’li belediye başkanları çalışsınlar: Ak Partiden iyi yaparsa millet devam der, yapamazsa 2024 de yeniden görevi ak partiye verir.

Bunun için kıyamet senaryosu yazmaya gerek yok.

Kemal Kılıçdaroğlu: Bugüne kadar girdiği tüm seçimleri kayıp etti, bırakıp gidiyor mu?

Ak Parti bir İstanbul kayıp etti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını alamadı diye Türkiye’yimi terk edecek, oysa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında Meclis üstünlüğü Ak Partide ilçe belediye başkanları ak partilidir.

Çarşıda Pazar da insanlar: işi gücü bıraktılar, İstanbul siyasetini konuşuyorlar.

İstanbul’a belediye başkanı seçtik, Cumhurbaşkanı seçmedik, İstanbul halkının isteği oldu. Kendi yöneticilerini seçtiler bizi çok ilgilendiren bir konu değil.

Ama gelin görelim ki: Kıyamet Senaryoları yazanlar. İş başında 2020 yılında seçime götürenler, Ak Parti içinden yeni parti kuranlar ortaya çıkmaya başladılar.

Ak Parti 2002 de iktidara gelmesi ile yeni parti kurma senaryoları bir türlü bitmedi.

Kimsenin ismini yazmak istemiyorum.

Ak Parti içinden parti kurduranlar, Kahramanmaraş il başkanlığı ve ilçe başkanlıklarını bile belirliyorlar.

Herkese il başkanımız ol, yönetime gir diye teklif geliyor da bir türlü bizi arayan yok, Bekir Doğan gel il başkanımız ol, yönetime gir diyende yok ama bizim dışımızda herkesi arıyorlar ne hikmet ise!

Bir yalan furyası başladı gidiyor: Kiminle konuşsak ,” beni aradı teklif ettiler düşünüyorum,” diyor ve bir hava ile kıyamet senaryosu yazıyorlar.

Türkiye buradan kayıp ediyor, Türk insanı bugün bu sebeple başarılı olamıyor, biz işimize bakıp çalışıp ekmek parası kazanmamız gerekirken, hayal ve uydurma senaryoların peşinde koşuyoruz.

Kendimizi önemli adammış? Gibi göstermek için ilk sözümüz:” Bana teklif geldi” diyoruz. Yok be öyle bir partide yok, teklif yapanda yok.

Hayalle yaşayarak görüyoruz.

Oysa biz çalışıp üretmemiz gerek, ekmek parası kazanmamız gerek.

Biz Türkiye olmamız gerek, birlik olmamız gerek ama hayal peşinde koşuyoruz.

Bilmem anlatabildim mi?

İyi günler