Sevgili okurlarım: Teyzemin oğlu Hanefi Duymaz , hakka yürüdü.. Karaelbistan Mahallesinde toprağa verdik..

    Acımızın içinde : Gazeteci olunca herkes bizden bir umutla dertlerine çare olmamız için bize yöneldi..

    Bir dokunduk , bin ah işittik..

    Hani derler ya : Ayağını yorganına göre uzat diye..

    Kamu kurum ve kuruluşları ayaklarını yorganına göre uzatmadığı gibi, esnafımızda borca verirken ayağını yorganına göre uzatmamış..

    Nasıl mı?

    Bir Petrol sahibi: ismini yazmayacağım 3 kamu kurumuna yakıt vermiş, 6 aydır ödenmeyen alacakları sebebi ile iflasın eşiğine gelmiş..

    Rafineriden peşin aldığı yakıtı , kamu kurumlarına bedava gibi vermiş, sonuç para yok..

    Petrol sahibi : “ Paramla batıyorum, ne ev kaldı ne de dükkan satmadık bir yer bırakmadım batıyorum,”  diye feryat ediyor..

    Bende, “ bu kadar fazla niye açıldın ?”  diye sorduğumda : Daha önce ödeniyordu bu dönem ödenmiyor ,” diye cevap verdi..

    Bir başka akrabam: Belediyelere taşeron olarak iş yaptığını ve parasını alamadığını söyleyerek üzerine tuz biber ekti..

    Resmi devlet kurumları, belediyeler bilmem taşeron şirketler herkesin bir birine borcu ve alacağı var ama piyasa da para yok..

    Çark durdu, dişliler gıcırdıyor, arasına yağ sürmek gerek..

    Gazeteciyiz kimin ne kadar borcu var üç aşağı beş yukarı biliyoruz..

    Şu belediyenin şu kadar borcu var diye yazsam : Birileri çok üzülecek ama, benim bildiğim gerçek şu ki : Tüm belediyelerin, Kamu kurum ve kuruluşlarının piyasa esnafa borcu var.. 1 TL de olsa borcu var borcu olmayan kamu kurumu yok..

    Borçları varda lüks ve şatafattan geriye duruyor mu yüzüz derseniz onu da yapmıyoruz:

    Cumartesi günü bir programdayız : Resmi kurum müdürleri araçları , sayın müdürümüz, başkanımız üşümesin diye harıl harıl çalışıyor.. Belediye başkanlarımız araçları başkan töreni bitirip gelinceye kadar çalışmaya devam ediyor..

    Yakıtı veren Petrol İstasyonu sahibi ise iflas ettim , ediyorum, diye bağırıyor ama araç kullananlar, başkanlar müdürler bunu hiç düşünmüyor..

    Hiç kimse kusura bakmasın: Burada vatandaşı batıran, sorumsuz kamu yöneticilerimizdir..

    Kontak kapatsak, araç içi soğusa ne olacak ?

    Kamu yöneticilerimiz makama gelmek için şoför evinin önüne geliyor en az yarım saat önceden araç çalışıyor içi ısınıyor, sayın başkanımız, yöneticimiz sıcak araca binerek geliyor, şimdi soruyorum:

    Kendi aracı olsa bir dakika önce çalıştır mı ?

    Cevabını siz verin, kamu yöneticilerimiz versin !

    Bir defa kamu kurumlarının petrol istasyonlarına yakıt borcu var..

    Belediyelerimizin : iş yaptırdıkları Müteahhitlere, yakıt aldıkları Petrol İstasyonlarına, Malzeme aldıkları esnafa borçları var..

    Şöyle etrafımdaki insanları biraz dinledim:

    Piyasayı tıkayanın kamu kurum ve kuruluşları olduğunu gördüm..

    Hükümetimiz 15 Mart da memur maaşları ile beraber esnaf alacaklarını bir temizlese piyasa da para kaynamaya başlayacaktır..

    Teker dönmüyor tekerimiz dönmeye başlayacaktır..

    Yapmaz ise ne olacak ? : Bir çok esnaf , kamu kurumlarında ki alacakları olmasına rağmen iflasını ilan edecektir.. Yani parası ile batacaktır..

     Biz çocukken, büyüklerimiz : “Paranla malamat ol!” derlerdi..

    Bugün esnafımız kelimenin tam manası ile malı ile malamat oluyor..

    Bir dostumuz: elinde dünya kadar malı var , daireleri var, dükkanları var, arsaları var, var oğlu var, ama kelimenin tam manası ile malı ile malamat olmuş halde bir tek mal satamıyor..

    Devlet esnafa borcunu ödese : Piyasa açılacak herkes yeniden alıp satmaya başlayacak..

    Malımızla iflas ediyoruz da farkında değiliz..

    Depolar, dükkanlar mal dolu alacak müşteri yok..

    Mal satılmayınca cepte para yok..

    Sonuç olarak: Malımızla malamat olarak iflas ediyoruz dostlar..

    Bizden söylemesi..

    İyi günler..