Kazmayı vurdum madene…
   Ses çıkardı dane dane…
   Bir lokma ekmek için…
   Boğazlara sıvandı kömür karası…
   Bir nefeslik hayat için…
   İndiler maden ocağına ama çıkamadılar.
   Ülkeyi yasa boğdular.
   Dünya madencilere üzüldü.
   Meslek edindiler… Madenciliği.
   Madencilik mesleği… Nasıl bir meslek.
   Bu nasıl bir kader?
   Madencinin kaderi… Bu mu?
   Alın yazısı… Yüzüne sürülen maden karası mı?
   Her sabah ailesiyle ”Helalleşerek” evinden çıkan…
   Her akşam ailesi tarafından ”Geçmiş olsun” dilekleriyle karşılanan madenci.
   “Elinde kazması, küreğiyle”  birlikte… Ailesinin rızkını gerçekten ”taştan, topraktan çıkaran” madenci.
   Ve… 13 Mayıs Salı… Ülkeyi gözyaşlarına boğan, yürekleri ağızlara getiren madenci, madenciler. Güle güle… Toprağınız bol olsun. Cennet olsun mekânınız.
   Manisa’dan gelen acı haber, yüreklerimizi burktu… Ülkenin dört bir yanı yasa boğuldu… Hepimizi gözyaşlarına boğdu… Soma’daki maden faciasıyla yıkıldık…
   Bu olanların, bitenlerin sorumlusu kim… Maden kazasıyla ilgili olarak soruşturma başlatıldı ama soruşturmaya tabi tutulacak kimseler yok ortada…
   Manisa Cumhuriyet savcılığı soruşturma başlatmış… Ama ilk etapta gözaltına alınacak kimseyi bulamamış?  Çünkü bu faciada orada sorumlu olan amirlerde, işçilerle birlikte hayatını kaybettiler…
   Amma… Var mı?
   Gerçek sorumlular… Nerede?
   Bu ülkeyi yönetenler… Nerede?
   Diye… Sorabilecek bir babayiğit.
   Var mı?
   Bence… Yok.
   Neden mi? Çünkü ülkemizde, bu tür olaylar sürekli yaşanır ve kısa sürede de unutulur…
   Yaşanan onca acılar bir çırpıda hafızalardan çıkar uçar gider uzaklara, kimselerde düşmez peşine…
   Hiçbir sorumlunun hesap vermediği, yapanın yanına kar kaldığı ülkemizde, bakın bundan öncede yaşadığımız maden kazalarına değişen hiç bir şey olmamış… Bundan sonrada değişkenlik göstereceğini sanmıyorum.
   Bu ülke… İşçi ve Emekçiye değil, hatalı sermaye gruplarına taraf olan kafalarca yönetildiği sürece de değişen hiç bir şey olmayacaktır… Bu böyle biline…
   Siz, sevgili okuyucularımıza hatırlatmak babında ülkemizde bundan öncesinden de yaşanmış olan maden kazası bilançosundan rakamlarla söz etmek istedim…
   Ülkemizde 1941 yılından beri meydana gelen maden kazalarında 3 binden fazla işçi yaşamını yitirdi.
   En büyük kaza, 263 madencinin öldüğü, 1992 yılında Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde yaşanan grizu faciasıydı...
   Yaptığım araştırma sonucunda ortaya çıkan manzara yürekleri sızlatan bir vahim durumu ortaya koydu… Türkiye'de 1941 yılından bu yana maden ocağı kazalarında 3 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. En fazla kayıp verilen kaza, 1992'de 263 kişinin öldüğü Zonguldak'ın Kozlu ilçesindeki grizu faciası oldu.
   Derlediğim bilgilere göre, 1941'den bugüne kadar ülkenin birçok bölgesinde yer alan kömür ve diğer maden ocaklarında yaşanan, pek çoğu grizu patlaması, göçük ve yangından kaynaklı olmak üzere iş kazalarında 3 binden fazla işçi hayatını kaybetti. Bu kazalarda 100 bini aşkın kişi ise yaralandı.
   Ülkede en büyük maden faciası, 1992'de Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde yer alan Türkiye Taş Kömürü İşletmesine bağlı kömür ocağında meydana geldi. Buradaki grizu patlamasında 263 işçi hayatını kaybetmişti.
   Türkiye İstatistik Kurumunca geçen mart ayında yayınlanan ve iş kazalarının sektörel dağılımının yer aldığı rapora göre, Türkiye'de iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör, "maden ve taş ocakçılığı" olarak belirlendi…
   Geçen yıl iş kazalarının yüzde 10,4'ünün madencilik ve taş ocağı sektöründe görüldüğü tespit edildi. Elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 5,2; inşaat sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı ise yüzde 4,3 olarak gerçekleşti.
   Ülkemizde şimdiye kadar yaşanan bazı maden ocağı kazaları şöyle:
   7 Mart 1983: Armutçuk'ta grizu patlaması (103 ölü)
   10 Nisan 1983: Kozlu'da grizu patlaması (10 ölü)
   31 Ocak 1987: Kozlu'da göçük (8 ölü)
   31 Ocak 1990: Bartın'ın Amasra ilçesinde grizu patlaması (5 ölü)
   7 Şubat 1990: Amasya Yeni Çeltik'te grizu patlaması (68 ölü)
   3 Mart 1992: Kozlu'da grizu patlaması (263 ölü)
   26 Mart 1995: Yozgat'ın Sorgun ilçesinde grizu patlaması (37 ölü).
   22 Kasım 2003: Karaman'ın Ermenek ilçesinde grizu patlaması (10 ölü)
   8 Eylül 2004: Kastamonu'nun Küre ilçesinde yangın (19 ölü)
   2 Haziran 2006: Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde grizu patlaması (17 ölü)
   10 Aralık 2009: Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde grizu patlaması (19 ölü)
   17 Mayıs 2010: Zonguldak'ta grizu patlaması (30 ölü)
   8 Ocak 2013: Kozlu'da grizu patlaması (8 ölü)
   13 Mayıs 2014:Soma’da trafo patlaması:
   15 Mayıs 2014:(282 ölü).   Soma’daki maden faciasına üzülmeyen yürek, ağlamayan göz kalmadı… Allah hayatını kaybeden madenci yakınlarına sabır versin…