Bu şehir için bir şeyler yapmak isteyen ‘’Ortak paydası Kahramanmaraş’’  olan Sivil Toplum Kuruluşunun yönetim Kurulu üyesi olarak şehrimizde yaşananlara kayıtsız kalmamız elbette düşünülemez. 

Yapmaya çalıştıklarımızdan ziyade bizi asıl düşündüren konu, yaşanan olaylara insanımızın takınmış olduğu tavır veya daha doğrusu tavırsızlık.

Uzun zamandır çevremdeki insanlarla kafa yoruyoruz ‘’Kahramanmaraş nasıl bu hale geldi.’’  Kurtuluş savaşını başlatan, milli mücadeleye öncülük etmiş bir şehrin insanı nasıl oldu da şimdi bu kadar vurdumduymaz. Birçok üstün hasleti bünyesinde barındıran, devletine milletine son derece bağlı, ekonomik kalkınmasını kendi başına sağlamış, üreten, üretimini kazanca dönüştüren bu şehir ülkede ağırlığı hissettiren,  istediğini koparıp alan, gerektiğinde ekonomi ve yatırım politikalarına yön verecek hamleleri çıkışları neden yapamadı. Yani; birçok önemli adımı kendi başına atmayı başarmış bu şehir son adımları neden atamıyor, bitiş çizgisini neden göremiyor. Maratonu hep önde götürüyoruz ama yarış bittiği anda derecemiz son sıraların içinde. İşte elde ettiğimiz bu derece kabul edilebilir, sineye çekilebilir değil ve Kahramanmaraşlılar tarafından mutlaka sorgulanması gerekir. 

Sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Bu seçimlerin ardından en çok merak edilen yeni hükümetin kim tarafından kurulacağı ve hükümet üyelerinin kimlerden oluşacağı sorusu da cevabını geçtiğimiz günlerde buldu. Ahmet Davutoğlu Başkanlığında Kurulan 61. Cumhuriyet Hükümetine başarılar diliyor, ülkemizin ve Yüce Türk Milleti’nin hayrına olacak icraatlara imza atacaklarına inanıyoruz. Allah utandırmasın. Onların başarısı bu ülkenin başarısıdır. 

10 Temmuz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından başlayıp 28 Temmuzda Sayın Ahmet Davutoğlu’nun hükümeti kurmakla görevlendirildiği süre içinde Kahramanmaraş’ta en çok konuşulan konu yeni kurulacak hükümette Kahramanmaraş’lı bir ismin yer alıp almayacağı konusu idi. Öyle ya, kendisini şehrimizin bakanı ilan eden Sayın, R. Tayyip Erdoğan artık Cumhurbaşkanı olduğuna göre kabinede Kahramanmaraşlı bakan kalmamıştı.

29 Temmuz günü Sayın, Davutoğlu’nun oluşturduğu hükümet üyelerine BAKAN’lar şehrimizden bir ismi görememenin hayal kırıklığını yaşadılar.  Bu Kahramanmaraş  için kaçıncı hayal kırıklığı idi saymadım ama bizim için kanıksanacak bir durumda değildi.

Eğri oturup doğru konuşalım, herkesin malumu olduğu üzere AKP’ye en fazla destek veren illerin başında Kahramanmaraş var.

Peki bu desteğin karşılığını tek vücud olarak, ‘’parti teşkilatları, milletvekilleri, yerel basın, bürokratlar, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve diğerleri’’ bu güne kadar kurulan hükümetlerden isteyebildik mi? İstemeyi becerebildik mi? Neleri istedik, neleri alabildik?

Basit birkaç soru; 

Muş yada Van havaalanı mı büyük Kahramanmaraş havaalanı mı?

Ülkemizde bölünmüş yolu bitirilemeyen kaç şehir var?

Çeşitli şehirlerde kurulu futbol takımlarına devlet desteği verilirken Kahramanmaraşppor Devletten destek alabildi mi?

Sanayicilerimiz Kahramanmaraş’ta tesis kurmak için arazi ararken yeni organize sanayi alanları kurabildik mi?

Kahramanmaraşlı sanayici son dönemde neden  başka şehirlerde yatırım yapmaya başladı sebebi ne?

Her seçim öncesinde AKP ye tam destek vaad eden bir takım sivil toplum kuruluşları ve Meslek örgütleri şimdi desteğin karşılığını isteme zamanı bu görev sizlerin, Kahramanmaraş için görev başına!

Sadece seçim zamanı ortaya çıkıp sonra ortadan kaybolan bir takım tipler gibi olmayın.

Madem belli bir kamuoyu gücünüz var gösterin bu gücü. Ya da sadece seçim zamanı ortaya çıkıp çaka satmaktan vazgeçin.

Diğer yandan yeni hükümetin kurulacağı hazırlık döneminde de planlama ve uyarlama hataları yaptık. Sahip olduğumuz çok sayıdaki değere rağmen bu şehirde Sayın Mahir Ünal’dan başka bakanlık yapabilecek kapasite ve donanımda kimse yokmuş gibi davrandık. Sayın Mehmet Sağlam, Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç Beyler ve diğer AKP li vekillerimizde bakan olabilecek kapasitededirler.

Olayı Sadece Mahir Ünal Bey’le sınırlamak hareket alanımızı daralttı. Mehmet Sağlam AKP’ye katılırken sayın bakanımız diye tanıtılmadı mı? Hep bakan olacağı günü beklemedik mi?

Her şey bir tarafa; aslına bakarsanız Kahramanmaraşlı bakan falan istemiyor. İcraat istiyor icraat. Değişen ve globalleşen Dünya’ya inat Devlet bizim için babadır, büyüktür. Gelmeyen devlet babanın şehrine gelmesini istiyor. Bunu istemeye sonuna kadar hakkı var. Bu hakkın yerine gelmesi, devletin büyüklüğü’nü görmesi için Kahramanmaraş’a  BAKAN şart!!!