Genç insanları yerinde durdurmayan bir oyun havası var ona takıldım.

Eğlendiren ve düşündüren, çok yaygın bir oyun havasıdır.

Yaşlısın, yerin dar, oyuna ayak uyduramıyorsun diyebilirsiniz.

Kendinizce haklı olabilirsiniz ama bence öyle değil.

                          Halimem yandan yandan

                          Severim seni candan

                          Eğer ben istiyorsan

                          Boşan gel kocandan. 

 Bu dörtlük normal şartlarda bir gayet normal bir türkü, Ama bunu oyun havasında

 Hele bir düğünde oyun havası tadında, kıvrakça çalınıp oynandığında işler karışıyor.

 Gelin ve damat, çalınan oyun havasını güzelce oynayıp eğleniyorlar.

 Gelin tarafı damat tarafı gençleri de sahneye dalınca değme gençlerin keyfine. Bir demiyor

 İki demiyor, orkestra çalıyor da çalıyor.

Sayısı belirsiz türkü ve oyun havası düğün bitene kadar devam ediyor.

Tam bir beyin yıkama terapisi.

Sanki evlenen bayana evleniyorsun ama beni de seviyorsan kocandan boşan, geri gel.

Daha işin başında gelinin beyninin bir köşesine ‘ayrıl gel kocandan’ oyun havası

Güya, cümle çakılıp kalıyor. Geline de, hangi olumsuz şartlarda evlendi ki

 Hele bir bakalım, olmazsa, geri dönerim düşüncesi yerleşiyor.

                                                  x

 Ülkede boşanmalar sürekli artıyor. Sebep çok. Başta eğitimsizlik, aldatma, kaynana ile bir     

 Arada yaşama, aile baskısı v.s.

 Çocuklarının mutluluğunu, mürivetini isteyen ana baba perişan. Gençler umursamıyor.

Yıkılan bir yuva, edilen bir yığın emek ve boşa giden masraf. Baba evine geri dönenlerin

Ailesi ve çevre tarafından hor görülmesi, dışlanması, aile sahip çıkmazsa istemese de kötü

Yola düşürülmesi, heba olan bir çekirdek aile.

Üzüntüden sıkıntıdan kötü alışkanlıklar edinme ve çareyi yanlış yerde arama.

                                                  x

Ülkemiz insanı, yanlış evlendirmelerden dolayı da sıkıntılar yaşıyor.

Geleneksel olanı, biz anamızdan babamızdan böyle gördük,  böyle evlenilecek.

Ata göçeli yıllar olmuş, usul, erkân değişmiş yeni şartlar kimin umurunda…

Akraba çocuğu, yabancıya gitmesin, mirasta bölünmesin. Onlardan olacak çocukların

Engelli olması, zekâ geriliği olma ihtimali, kaç aileyi ilgilendiriyor…

Yasal engellere rağmen küçük yaşta evlendirmeler. Neymiş kimsenin eli değmemiş,

Olgunlaşana kadar yoldan çıkar. Biz evde büyütürüz. Çocuk gelinin çocuğu oluyor,

Beraber büyüyor. Yirmili yaşa kadar, Çocuk gelin, iyi kötü idare ederken,

Büyümüş, etrafta olan biteni anlamaya başlayınca, dışardan gelebilecek cazip teklifler başını döndürüyor bu kez yamyamların eline düşüyor.

Görücü usulü modası, genç insanlar birbirlerini tanımadan bilmeden evlendiriliyor.               Sonra tenim uyuşmadı, kanım uyuşmadı, genim uyuşmadı, insanlar bir gömlek için elli mağaza gezip seçerken, evlenmede seçme hakkı bulamıyor…                                                                                                                 x

Aile Bakanlığımız bu gidişe dur diyebilir. Kahramanmaraş’ta yılda yaklaşık beş bin çift evleniyor, bunun iki bini boşanıyor. Anlaşmalı olursa bir günde yoksa kısa sürede oluyor. Boşanmalar o kadar çok ki ikinci bir aile Mahkemesi kurulmuş durumda. Yani işler vahim derecede, hızlı çözüm gerektiriyor. Ayrılan gençler ve onların ailesi çok perişan. Devlet  

Her ilde ilçede evlendirme büroları açabilir. Gençler evlenmeden, (köyler dâhil) 

Önce, Uzmanlarca eğitilebilir. Evlenme kursuna katılmayana Eğitim belgesi olmayana evlendirme izni vermesin.

Çekirdek ailesi sağlam olmayan bir ülkenin geleceği de olmaz. Gençleri yetiştirdikten,

Sonrada üç veya beş çocuğu rahatça isteyebilirsiniz.

Maalesef acı bir tablo ile karşı karşıyayız.