Kaplan, yaptığı yazılı basın açıklamasında;

"15 Temmuz gecesi Türk milleti büyük bir felaketin eşiğinden dönmüştür. Hain FETÖ darbe girişimi sonucunda 246 vatan evladı Türk demokrasisi uğrunda şehit düşmüş, bir çok vatan evladı da yaralanmıştır. Türk milleti hain darbe girişimine karşı bir bütün olmuş, Devletine olan sevgisini tüm dünyaya göstermiştir.

Türkiye korsan bir devlet değildir. Türkiye rüştünü ispat edememiş, hukukun ayaklar altında süründüğü yeni yetme çadır ve çukur devleti hiç değildir. Kaldı ki tam tersi bir eylem veya teşebbüse sessiz kalmamız, hepsinden mühimi büyük Türk milletinin müsaade etmesi akla ziyan, milli onura mugayir bir haldir. Çünkü geleceğimizin rotası milli iradenin şaşmaz, değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez demokratik telif haklarıyla çizilmiştir. Hiçbir bahane, hiçbir gerekçe demokrasiden kopuşa, silahlı müdahale ve ara rejim özlemlerine dayanak ve esas teşkil edemeyecektir. Postal sesleri, tank paletlerinin gürültüleri demokrasinin sesini bastıramayacak, milli tercihlere üstünlük kuramayacaktır. Türk milleti demokraside karar kılmış, meşruiyet dairesinde kalarak iktidar değişiminin nasıl olacağını yıllar evvel belirlemiştir. Milletin getirdiğini yine millet götürecektir. Başka bir yol, başka bir seçenek yoktur, olamayacaktır. Bu itibarla darbe denemeleri, darbeci hevesler, muhtıracı odaklar, cunta arayış ve çabaları ülkeye yapılacak en büyük kötülük ve karşı girişimdir. Erken kalkanın darbe yaptığı, elinde silah olanın yönetime el koyduğu dönemler artık geride kalmıştır. Ülkücüler, şerefli geçmişinde darbeye en çok maruz kalan, darbelerden en çok zarar gören bir millet ve demokrasi anıtıdır. Hiçbir zaman demokrasi dışı oluşum ve çeteleşmeye sempati duymamıştır. Hiçbir zaman darbecilerle ortak bir gelecek düşlememiş, düşünmemiştir. Israrla demokrasinden yana olmuştur.  Biliyoruz ki, milliyetçilikle demokrasi ayrılmaz, kopmaz bir bütün ve ruh ikizidir. Bu düşünceyle de ilk andan itibaren ama demedik, ancak demedik, bize yarar mı, hissemize bir şey düşer mi hesabı yapmadık. Darbe cüretinin karşısına çakı gibi, çelik gibi çıktık, darbecilere hayır dedik. Ülkücüler anında darbe girişimine en sert ve tavizsiz tepkiyi vermiştir. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Beylerin de dediği gibi Amerikanın gayrimeşru çocukları kaybetmiş, Türk Milleti kazanmıştır. 

Son gelişen terör olaylarıyla birlikte Türkiye 15 Temmuz tarihinden bugüne 50'den fazla şehit vermiştir. Türk Milletinin, hain FETÖ darbe girişimine karşı göstermiş olduğu milli tepkiyi PKK Terör örgütüne karşıda göstermesini beklemek en doğal hakkımızdır. Maalesef Kahramanmaraş'ta son bir haftada 5 şehit gelmesine rağmen milletimizin göstermesini düşündüğümüz milli refleks sergilenememiştir. Şehit cenazelerine katılımın git gide azaldığını görmekteyiz. OHAL ortamında bu kadar terör eylemlerinin artması artık sabırları taşırmıştır. En son şehidimiz polis memuru Ahmet GÜLBAHAR ve oğlu Hüseyin Utku'nun cenazesinde  gözü yaşlı annenin 'Oğlumu Babasıyla defnedin, O korkar' feryadının vebali sebep olanların kıyamete kadar yakasını bırakmayacaktır. Biz Ülkücüler her türlü teröre ve teröriste karşı mücadelemizi ebed müddet sürdüreceğiz. Bu yolda hissemize şehadet bile düşse bizim için en büyük şeref nişanesi olacaktır. Biz Ülkü Ocakları olarak, Devletimizin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü hedef alan her türlü tehditlere karşı güvenlik güçlerimizin mücadelesinde yürekten dualarımızla birlikte her zaman ve her şartta yanlarında olduğumuzu beyan ediyorum. Allah Devletimize ve milletimize zeval vermesin" dedi.
Editör: Haber Merkezi