BBP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yardımcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Ben, mukaddesatçı gelenekten geliyorum. Ve yapılanları kesinlikle çok yanlış buluyorum. Yapmayın; bu yol doğru değil, bu gidiş ülkeyi ve içindeki her vatandaşı uçuruma götürüyor.” dedi. 

Büyük Birlik Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, ülkede yaşanan enflasyon/faiz algısının vatandaşa yansımasının daha büyük sorunları beraberinde getirdiğini söyledi. Yardımcıoğlu,  kur artışı ve TL’nin itibar kaybının yaşandığı bu günlere, “Dostların kahrolduğu ve düşmanların sevindiği bir dönemden geçiyoruz.” benzetmesinde bulundu.

Türk lirası, döviz karşısında değer kaybetmeye devam ederken yapılan uygulamaların doğru olmadığını belirten Prof. Dr. Yardımcıoğlu, “Paran ne kadar muteberse insanınız da o kadar itibarlıdır.” İfadelerini kullandı.

Yardımcıoğlu’nun “İçinde bulunduğumuz ittifakla ilgili bir sıkıntımız yok ama şu yaşanan süreci görmekten kahroluyorum.” sözü dikkat çekti.

İşte o açıklama:

“BU YAPILAN UYGULAMA DOĞRU DEĞİL SAYIN DEVLET BAŞKANIMIZ!..

İçinde bulunduğumuz ittifakla ilgili bir sıkıntımız yok ama şu yaşanan süreci görmekten kahroluyorum.

Ülke parası bir ülkenin itibarıdır. Enflasyonun şu anki resmi rakamlara göre baktığımızda 19,89 olduğu bir ülkede faiz oranları eğer bu rakamın altındaysa bu ülkede faiz eksidir demektir. Şu an resmi rakamlar esas alındığında bu faiz dediğiniz şey teknik olarak eksidir bu ülkede.

Bu resmi rakamlardaki enflasyon oranı ya açıklanandan daha fazla ise? O zaman eksi rakamı daha da büyür. Ve insanlar doğal olarak kendilerini sakınırlar ve yabancı karaya geçerek koruma güdüsüyle hareket ederler.

Bu ülkenin ihraç kalemleri, ithal edilenlerin işlenmesini esas alır ve hayatı yaşanmaz hale getirir. Şuan da yaşadığımız durum budur.

Faizin eksi olduğu bir ülkede, bugünün dünyasında daha da faiz indirmek ve indirmeye çalışmak kur artışı ve yerli paranın itibarsızlaştırmasını beraberinde getirir şu an yaşananlar gibi.

Paran ne kadar muteberse insanınız da o kadar itibarlıdır.

Bu yaşadığımız günler kahretmekten başka bir işe yaramıyor. Dostların kahrolduğu, düşmanların sevindiği bir dönemdeyiz. Hiç kimsenin dost yürekli insanları üzmeye ve düşmanları sevindirmeye hakkı yoktur.

Ben sol gelenekten gelmiyorum. Hayatı boyunca çizgisini asla değiştirmemiş, bir mukaddesatçı gelenekten geliyorum. Ve yapılanları kesinlikle çok yanlış buluyorum. Yapmayın; bu yol doğru değil, bu gidiş ülkeyi ve içindeki her vatandaşı uçuruma götürüyor.

Güneşe gözünü kapatmakla sadece kendinize karanlık yaparsınız dünyayı. Siz isteseniz de istemeseniz dünya dönüyor. Durduğunu söylemek çok akıl karı olmaz. Yapmayın.

Bir kendinden küçüğe bir de kendinden büyüğe sormanın nasihat edildiği müşavere sünnettir diye bize öğretilenlerden sonra dediğim dedik çaldığım düdük artık bu dünyada geçerli değil.”

Editör: Haber Merkezi