Mavi, yılbaşı sofrasında fazla yemek yiyebilmek için gün içerisinde öğün atlamanın, fazla besin tüketiminden sonra gazlı içecek veya maden suyu içerek hazımsızlığın önlenebileceğini düşünmenin yapılan yanlış davranışlardan sadece birkaçı olduğunu söyledi.

 

“Bu gece için temel kural azar azar ve sık yemektir” görüşünü yineleyen Mavi, şöyle devam etti:

 

“Yılbaşı veya diğer özel günler için düzenlenen yemeğe zeytinyağlılar gibi hafif yiyeceklerle başlanmalı ve yarım porsiyon yiyerek sürdürülmeli. Alkol tüketenler meze olarak yağ oranı düşük olan haydari, acılı ezme, yaprak sarma veya biber dolma, barbunya veya fasulye pilaki, patlıcan ezme gibi mezeleri tercih etmeliler.

 

Vitamin, mineral ve posa içeriği yüksek besinlere sofrada mutlaka yer verilmeli. Yemek mümkün olduğu kadar yavaş ve uzun zaman dilimine yayılarak yenilmeli. Yılın ilk gününü mide ve bağırsak sorunlarıyla ‘berbat’ biçimde karşılamamak için yiyecekler yanında içeceklere de dikkat edilmeli, alkol alınıyorsa birlikte bol su ve alkolsüz içecek tüketilmeli.”

 

Alkol alanları, “İçkinin rengi koyulaştıkça içindeki toksik madde artacağından açık renkli içkiler tercih edilmeli, aç karnına kesinlikle içilmemeli. İçerken arada bir şeyler atıştırmalıdır. İdeal ölçü kadınlar için en fazla iki, erkekler için üç kadeh sınırının aşılmamasıdır” diyerek uyaran Mavi, şu önerilerde bulundu:

 

“Özel yemeklerin sabahında zinde uyanmak için yatmadan önce ya kaloriferlerin kapatılması ya da yatak odasının iyice havalandırılması gerekir. Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlığı olan kişilerin sofraları, yılbaşı ve diğer özel günlerde daha dikkatli olarak hazırlanmalıdır. Bu tür kronik rahatsızlığı olan kişilerin mutlaka diyetlerini sürdürmesi ve gerekirse diyetisyenlerine danışıp ek besin almaları gerekmektedir.”

 

Aşırı gıda alımı sonucunda ortaya çıkan mide gerginliğinin, tansiyonun yükselmesine, kalbe daha fazla yük binmesine ve kriz riskinin artmasına yol açabileceğinin altını çizen Mavi yılbaşı akşamı yemeğinde diğer günlerde olduğu gibi işin sırrının öğün düzeninde olduğunu bilerek kahvaltı, hafif bir öğle ve akşam yemeği olacak şekilde üç öğünde beslenilmesi gerektiğini belirtti.

 

“Çok fazla çeşit ve yağlı besin tüketimi mide bulantısı, hazımsızlık ve ishal gibi sağlık sorunlarına yol açacağı için mümkün olduğu kadar yağsız ve az çeşit besin tüketilmesine dikkat edilmelidir” şeklinde konuşan Mavi “Yemekten önce 45–60 dakika yürüyüş yaparak metabolizma hareketlendirmeli ve yılbaşı sofrasına çok aç bir şekilde oturmamak adına, 1 - 2 saat öncesinde yoğurt, salata, meyve, çorba ve ekmek gibi düşük enerjili besinler tüketilmelidir” bilgisini verdi.

 

Doygunluk sağlandıktan sonra sofrada oturmak yemek miktarının artmasına neden olacağı için yemek bitiminde sofradan kalkılması gerektiğini anımsatan Mavi özellikle yatmadan 2 saat önce yemek tüketiminin sonlandırılması gerektiğine vurgu yaptı.

 

Mavi, yılbaşı gecesi beslenmesinde kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemlerinin, hamur tatlıları yerine sütlü ve meyveli gibi hafif tatlılar tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi