İnşaat sektörü sürekli gelişen bir sektör. Ancak sektörde sıkıntılı günler yaşanmasına rağmen yeni firmalar da hızla çoğalmaya devam ediyor. Uzmanlar her zaman ev alırken köklü ve güvenilir firmalar seçilmesi konusunda uyarıda bulunuyor.

Şehrimizde de inşaat sektöründe “güven ve kalite” deyince ilk akla gelen firmalardan biri olan Şekkeli İnşaat.  

Şekkeli İnşaat bir aile şirketi. Biri mimar, biri inşaat mühendisi iki kardeşten oluşan firma, imzasını attığı başarılı projelerle sektörünün yüz akı oldu.

Şekkeli İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Kamil Şekkeli ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mimar Metin Şekkeli ile sektörün durumunu değerlendirdik.

Yeni projelerinden, kentsel dönüşümden, yaşanan sorunlardan ve neler yapılabiliri konuştuk.

Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Kamil ve Metin Şekkeli ile yaptığımız bu söyleşiyi aynen yayınlıyoruz.

Öncelikle Şekkeli İnşaat hakkında bilgi verir misiniz?

Şekkeli İnşaat olarak 2006 yılından bu yana inşaat sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Ağırlıklı olarak konut sektöründe yer almaktayız. Bunun yanı sıra kamuya ait alt yapı işleri de yapmaktayız.  

İki kardeş, biri mimar diğeri inşaat mühendisi. Bu durumun artı ve eksi yanları nedir? Projelerde uyuşmazlık oluyor mu ya da birbirinizi tamamlıyor musunuz?

Genelde tamamlıyoruz. Bir konut projesinin çok önemli bir kısmı inşaat mühendisliği ve mimarlık disiplinlerine aittir. Dolayısıyla ikimizde kendi uzman olduğumuz kısımlarla ilgileniyoruz. Özellikle projelerimizde detay çözümlerini bu nedenle daha iyi yaptığımızı düşünüyorum. Çünkü birimiz sağlamlık, diğerimiz de mimari estetik ve fonksiyonel kullanım kaygılarıyla hareket ettiği için ortaya daha güzel işler çıktığını düşünüyoruz.

Devam eden projeniz Park Gardenya Evleri hakkında bilgiler verir misiniz?

Park Gardenya Evleri projemiz çocuklu aileler ve sosyal hayatına zaman ayıramayan ebeveynler düşünülerek hazırlanmış, tasarımını yaparken zevk aldığımız, heyecan duyduğumuz, estetiğin ve kalitenin ön planda olduğu nitelikli bir proje.

Projemiz 4 blok üzerine kurulu, 210 m2 büyüklüğünde 92 daire ve 12 dükkandan ve sosyal tesislerden oluşuyor.

Günümüzün en büyük sıkıntısı komşuluk ilişkilerinin giderek zayıflamış olması. Biz de bu projemizde komşuluk ilişkilerini daha da artırmak için sosyal donatılara önem verdik. Bu sebeple projemizde bulunan sosyal tesislerde havuz, hamam, sauna, buhar odası ve fitness ile birlikte 200 kişilik bayan ve erkek bölümünün ayrı olduğu mescidimiz bulunmakta. Yine site sakinleri için bir kafeteryamız mevcut. Ayrıca çocuklar için basketbol/voleybol sahası ve halı saha ile yaz kış oynayabilecekleri açık ve kapalı çocuk oyun alanları mevcut.

Teknoloji geliştikçe insanların yaşam standartları da değişiyor. Bu durum muhakkak inşaat sektörüne de yansıyor, insanlar nasıl yaşam alanları istiyorlar ve bu değişimi nasıl takip ediyorsunuz?

Şehirleşme arttıkça insanların yaşamı telaş ve yoğunluk içerisinde hayat mücadelesi vererek geçiyor. Dört duvar arasında veya bir araçla gün boyu trafik içerisinde bütün gün çalışıyorlar. Ne için çalışıyorlar. Aileleri için, daha iyi bir gelecek için. Bu sebeple insanlar işten sonra eve geldiklerinde nefes alabilecekleri, konforlu ve sağlıklı yaşam alanları istiyorlar. Çocuklarının büyüyen bir şehirde güvenli ortamlarda oyunlar oynayarak büyümesini istiyorlar. Bunları isterken de bütçelerine uygun olmasını talep ediyorlar. Biz yapımcıların da hedefi bu istekleri mümkün olduğunca optimum bir şekilde insanların bütçelerine uygun olarak karşılamaya çalışmak.  

Hızla gelişen kentsel dönüşüm, baktığımızda genel olarak cadde üzerinde binalarda daha yaygın. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Önerileriniz nedir?

Şehrimizdeki kentsel dönüşüm şu ana kadar genellikle özel sektör eliyle yapılan ve 2 yıl önceki imar planı değişikliğinden kaynaklanan yoğunluk artışı nedeniyle yapılabilen bir dönüşüm. Şu an genelde cadde üzerindeki binalarda yapılmasının sebebi ise cadde rantı nedeniyle bu işin ancak rantabl olması. İçerilere girdiğinizde bu rant yeterli olmadığı için daire sahiplerinden katkı payı almak gerekiyor. Cadde üzerlerindeki binalar tükendiğinde zamanla ara sokaklardaki binalarda da kentsel dönüşüm mutlaka olacaktır. Ancak asıl kentsel dönüşüm, deprem ve şehircilik açısından sorunlu mahallelerde mahalle bazında yapılması gereken kentsel dönüşüm. Bu da kamu ve özel sektör iş birliğiyle birlikte yapılması gerekiyor. Umarım bu konuda da şehrimiz de hızlı bir dönüşüm olur.  

Sizce inşaat sektörünün sorunları nelerdir ve çözümü için neler yapılabilir?

Şehrimiz için inşaat sektörünün bence en önemli sorunlarından biri arsa sıkıntısı. Sektöre çok fazla firma girdi. Girebilir, bunda sorun yok. Konut talebi de bizce hala var. Zaman zaman talepte düşme olsa da konut talebi ülkemizde de şehrimizde de devam edecek. Çünkü genç bir nüfusumuz var, gelişen bir toplum var. Ama bu kadar konut yapmak isteyen yatırımcıya karşılık yeterince şehrimizde arsa gelişmiyor. Bu da arsa fiyatlarının ve yüzdelerinin yükselmesine sebep oluyor. Bu da konut fiyatlarını yükseltiyor. Talep olmasına rağmen fiyatlar yükselince satışlar azalıyor. Bu sefer kiralık daire talebi artıyor ve kiralık daire bulunmaz oluyor. Bu sebeple mutlaka yeni imar alanları açılması gerekiyor ya da deprem ve şehircilik açısından sorunlu mahallelerde kentsel dönüşümün mahalle bazında açılması gerekiyor. Bunlar yapılırsa arsa arzından dolayı arsa fiyatlarının daha makul seviyede kalacağını ve sektöründe insanların talep ettiği daireleri, insanımızın bütçesine uygun olarak üretebileceğini ve sektörün daha da ivmeleneceğini düşünüyoruz.

Ülke olarak çok sıkıntılı günler yaşandığımız 2016 yılında inşaat sektörü nasıl etkilendi?

Her sektör gibi inşaat sektörü de ülkemizde yaşanan bu sıkıntılardan etkilendi. İnsanlarımız haliyle böyle sıkıntılı günlerde acil ihtiyaçları dışındaki ihtiyaçlarını erteliyor. Ama ülkemiz çok büyük bir ülke ve bu sıkıntılı günleri çok çabuk atlatacaktır, hatta bizce büyük oranda da atlatmıştır, biz buna yürekten inanıyoruz. Sektör olarak da biz 2016’nın son çeyreğinin hareketli geçeceğini düşünenlerdeniz. Bunun emarelerini müşterilerimizin taleplerinden görüyoruz.  

İnsanlar ev alırken nelere dikkat etmeli?

Öncelikle ilk bakmaları gereken şey, hangi firmadan aldıkları. Güvenilir, bilinen, daha önce neler yaptığı ortada olan firmalar tercih edilmeli. Onun dışında bence ev alırken mutlaka alabileceğiniz en iyi evi almaya çalışın. Gayrimenkul her zaman değerini korur, ama doğru projeden ve firmadan alırsanız ayrıca size ekstra primde kazandırır. Elbette projenin lokasyonu, büyüklüğü, kalitesi, sosyal donatıları ve fiyatı bakmamız gereken diğer kriterler. Bunlara bakarak en optimum daireyi, konutu tercih etmeye çalışsınlar.  

 

Editör: Haber Merkezi