Şendiller, mahkeme çıkışı basın mensuplarına yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Muhsin Yazıcıoğlu’nun şaibeli bir helikopter kazasında hayatını kaybetmesi ve bunun bir kaza olmadığını bir operasyon olabileceğini bu nedenle de dosyayı sürekli takip ederek olayla yakından ilgileniyorum.
Bu olayla ilgili dosyada bir kısım şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmiş olması, bizde ‘Acaba dosya kapatılmaya mı çalışıyor’ şüphesi uyandırdı. Benim açıklamamdan önce bu konuyla ilgili ulusal ve yerel basında birçok haberler mevcuttur.
Bu konuyla ilgili Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkan’ın, TBMM’de verdiği Yazıcıoğlu soruşturmasına “takipsizlik kararı veren Savcı Habib Korkmaz, 4 yıldır ulaşılamayan hangi bilgilere ulaşmış ki; dosya 6 ayda takipsizlikle sonuçlandırılmıştır?” şeklinde ve yine Savcı Habib Korkmaz’ın bu kararı vermesinin ardından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına atanarak ödüllendirilmesi gibi açıkça bu konuda kuşkuları ifade eden yine TBMM’ye soru önergesi vermiştir.
Ben, basındaki diğer haberler ve davayı takip eden avukatlardan edindiğim bilgiler çerçevesinde kuşkularımı dile getiren bir beyanda bulundum.
Ben Savcı Habib Korkmaz’ı tanımam kişisel bir husumetimde yoktur. Ayrıca Merhum Muhsin Yazıcıoğlu benim dava arkadaşımdır, ölümü ile ilgili kuşkularımı ve kaygılarımı kamuoyuyla paylaşmak en tabi hakkımdır. Kadı ki; ben hiçbir şekilde şahsına ve makamına yönelik, rencide edici bir beyanda bulunmadım. Ama buna rağmen aleyhimde şikayette bulunulmuş olması davayı takipteki direncimizi kırmaya yönelik bir hamle olduğunu görüyorum. ” dedi.
Şendiller, konuşmasının devamında; “Ancak bilinmeli ki; bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Delillerin günışığına çıkması ve toplanmasında güçlük çıkarılması karşısında yaşadıklarımı da kamuoyu ile paylaşacağız. Kaldı ki; benim, basınla paylaştığım huşular, bildiklerimin tamamı değil. Ama biz hukuk içinde kalarak meseleyi kişiselleştirmeden maddi gerçeğin peşindeyiz.
Bu anlamda şunu açıkça söyleyebilirim; Başsavcı Habib Korkmaz’ın verdiği takipsizlik kararından sonar Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu takipsizliğinin kaldırılması yönündeki kararda dosyanın bir bütün olduğu, henüz hava hareketliliği konusunda ve karbon monoksit incelenmesinin tamamlanmadığı rapor alınmadığının bu haliyle bir kısım suç ve sanıklar yönünden doyanın tefrikinin mümkün olmadığını açıkça tespit etmiştir” dedi.
Mahkemede reddi hakim ve yargılama yerinin değiştirilmesi talebinde bulunduğunu ifade eden Şendiller, sebebini ise şu şekilde anlattı: “Başsavcının Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığında görev yapması bir anlamda da soruşturmayı yürüten savcının üstü konumunda bulunuyor olması sebebiyle takipsizlik kararı verilebilecek bir olay hakkında dava açmak durumunda kalmış olabileceği ve yine mahkemenin bu iddianameyi iyade edebilme ihtimali varken müşteki ile aynı adliyede çalışmakta olması müştekinin başsavcı olarak adliyedeki tüm idari işlemlerden sorumlu olması mahkeme hakimi ile birlikte vakit geçirmesi bakımından Anayasa Mahkemesi kararında belirttiği ‘Herhangi bir baskının yapılması kara, yapılabilme olasılığı da yargı bağımsızlığını zedeler’ şeklindeki değerlendirilmesinin de bu dava bakımında geçerli olduğu ve bu çerçevede mahkemenin tarafsızlığının gölgeleneceği mülahazısı ile mahkeme hakiminin davadan çekilmesi gerektiğini ve mahkemenin de başka bir adliyeye gönderilmesi gerektiğini talep ettim. Aksi takdirde reddi talebinde bulunacağımı ve yargılama yerinin değiştirilmesi talebini isteyeceğim.”
