Başkonuş Yaylası, 2011 yılından bu yana Hukukçu, İnşaat Mühendisi, Araştırmacı Yazar Serdar Erdoğanyılmaz tarafından işletilmekteydi. “Kahramanmaraş, Akdeniz Bölgesi’nin saklı cennetidir. Başkonuş Yaylası da bu cennetin başköşesidir” diyen Serdar Erdoğanyılmaz, burada yaptığı özverili çalışmalarıyla Kahramanmaraş’ın turizmine büyük katkı sağladı. Binlerce yerli ve yabancı turisti ağırladı.  

Kısa bir süre önce Serdar Erdoğanyılmaz, Başkonuş Yaylasının işletmeciliğini gençlerin enerjisine inanarak kendisi gibi Kahramanmaraş sevdalısı oğlu Serhan Erdoğanyılmaz devretti. 

Genç girişimci Endüstri Mühendisi Serhan Erdoğanyılmaz, meslektaşı ve eşi Aslı Erdoğanyılmaz ile omuz omuza vererek Başkonuş Yaylası’nı Dünya’ya tanıtmaya, yerli ve yabancı ziyaretçilerin sayısını artırmaya büyük bir özveri ile çalışıyorlar. 

Serhan Erdoğanyılmaz ile Başkonuş Yaylası’nı ve Kahramanmaraş turizmini konuştuk. İşte ayrıntıları:

Öncelikle Serhan Erdoğanyılmaz’ı tanıyalım. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1987 Kahramanmaraş doğumluyum. Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, Eren Holding’ de 5 sene üretim mühendisi, yatırım ve proje mühendisi ve sonrasında yurt dışı satın alma ve tedarik zinciri yöneticisi görevlerinde çalıştım. Avrupa ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayarak, tedarik zinciri süreçlerini yönettim. Sonrasında 1 sene de Kazancı Holding’ de yurt dışı satın alma ve tedarik zinciri yöneticisi olarak görev yaptım. Bu süreçte Afrika ülkelerinde kurulan enerji santrallerinin tedarik süreçlerini Mali, Gana ve Sudan gibi ülkelerde kalarak, sonuçlandırdım.

Şimdi ise, benim gibi Endüstri Mühendisi olan eşim Aslı Erdoğanyılmaz ile birlikte Başkonuş Yaylası’nı işletiyoruz. Her ne kadar geçmişimde endüstriyel alanlarda faaliyet göstermiş olsam da, buradan kazanmış olduğum bilgi ve tecrübeyi turizm alanında değerlendirmek, bizim için ve sektör için daha renkli ve faydalı oldu.

Kahramanmaraş doğal güzellikleriyle muhteşem bir şehir. Başkonuş Yaylası da bunlardan sadece bir tanesi, tek kelimeyle doğa harikası bir yer. 2011 Yılında Babanız Serdar Erdoğanyılmaz kentin turizmini geliştirmek adına Başkonuş Yaylasının işletmesini aldı. Doğrusu zor bir başlangıçtı. Çok özverili çalışmaları oldu. O zamanlar babanızın bu fikri hakkında neler düşündünüz?

Burayı, Kahramanmaraş turizmi ve Başkonuş için çok büyük emekler veren babamız Serdar Erdoğanyılmaz’dan devraldık. Hukukçu, İnşaat Mühendisi, Araştırmacı yazar babamız Serdar Erdoğanyılmaz, her zaman şehrini seven, sahiplenen ve ileriye taşımak için çalışan bir adamıdır. O dönemde de kendisinden Başkonuş Yaylası’nı işletmesi istendiğinde, Kahramanmaraş turizmine katkı sağlayabilmek için kabul etmiştir. Bizler de ailesi olarak her zaman onun bilgisine, tecrübelerine ve başarılarına inandık, saygı duyduk ve örnek aldık.

Şimdi Başkonuş size emanet, ne gibi çalışmalarınız var?

Şu anda Serdar Erdoğanyılmaz’ın emeğiyle yapılan 15 adet evimiz ve bir Kır Lokantamız var. Biz evlerimizi Başkonuş ormanlarının ismiyle onurlandırmaya çalıştık. Sedir evlerimiz dubleks ve şömineli, Ardıç evlerimiz ise bizim tek katlı ikiz villa tarzı evlerimiz. Şu an 15 evimizin dördü Sedir, 11’i Ardıç. Dört Sedir evimize ilave olarak 8 adet Sedir evimiz daha gelecek. Sedir evlerimiz 5-9 kişilik, iki üç ailenin bir arada kalabildiği, sosyalleşmek için geldiği evlerdir. Ardıç evlerimiz ise 2-5 kişilik evlerdir. Bu evlerin konsepti ise daha çok çocuklu ailelerin ve evli çiftlerin kaldığı evlerdir. Başkonuş Yaylası işletmesi olarak bizim hedef kitlemiz çocuklu aileler. Çünkü bu bize huzur ve güven, ailelere de mutluluk veriyor.

Biz de geldikten sonra, resepsiyon binamızın ve personel binamızın inşaatını tamamladık. Yeni, modern şömineli lobimizi devreye aldık. Tüm evlerimizi ve Kır Lokantamızı restorasyondan geçirdik. Yeni 11 adet evimiz ve lüks konsept restoranımızın proje çizimlerini ve planlamasını tamamladık. Personel kadromuzu eğittik ve genişlettik. Menümüzü yeniledik. Hizmet kalitemizi arttırdık ve arttırmaya devam ediyoruz.

Pazarlama ve tanıtım için çok emek veriyoruz. Dünyanın en büyük turizm fuarı Emitt 2019’da kendi standımızı açtık. 30 Ocak’ta başlayacak olan Emitt 2020 standımız da hazır. Dünyanın 4 bir yanından gelen misafirlerimize yaylamızı tanıttık ve çok büyük tur acentaları ile kontaklar sağladık. İzmir Enternasyonel fuarına katıldık. Eşim Aslı Erdoğanyılmaz yönetiminde instagram hesabımızdaki takipçi sayımızı 400’den 14 bine çıkardık. Ömür Akkor, Dilek Uyar gibi ünlü gurme, gezgin ve fotoğrafçıları ağırladık. Şehrin yoğun bölgelerinde ve havaalanında megalightlarda yer aldık. Yerel ve ulusal kanallarda reklamlar verdik, ana haber bültenlerine çıktık. Bunların dışında da çalışmalarımız hızla devam etmekte.

Başkanuş Yaylası denince genelde insanların aklına geyikler ve kış turizmi geliyor. Aslında 4 mevsim güzel. Buraya gelen insanlar nasıl vakit geçirebilirler, ne gibi aktiviteler var?

Biz Başkonuş Yaylası işletmesi olarak, müşterilerimize bungalov Orman Evlerimizde konaklama, Kır Lokantamızda organik yemek, çadır ve karavan kampı yapmak isteyen misafirlerimiz için ise elektrik, su ve güvenlik hizmeti veriyoruz.

En büyük aktivitemiz 4 mevsim doğanın kendisi. İnsanların el değmemiş bu muhteşem doğayı  görmesi ve burada zaman geçirmesi, bu havayı soluması, onlar için muazzam bir aktivite oluyor. Biz bunun içerisini süslemeye çalışıyoruz. Başkonuş’ un en genel aktivitesi trekkingdir. Misafirlerimiz Seyir teras adını verdiğimiz bir alana çıkıp, Kahramanmaraş’ın muhteşem baraj manzarasını izleyebilirler.

Hemen ilerimizde Sersem Yaylası var, yaklaşık 3-4 kilometre mesafede o yaylaya yürüyüş yapabilirler. Ya da 400-500 metre daha tırmanıp yangın kulesine çıkabilirler. Başkonuş Trekking’ in en büyük özelliği, Türkiye genelinde eşine az rastlanır bir sürprizinin olması; geyikler… Burası seneler öncesinde geyik üretim merkezi olarak kurulmuş sonrasında bu geyikler doğaya salınmışlar. Tahmini 200-300 çift yabani geyik olduğu biliniyor. Gelen misafirlerimiz bu yürüyüş anında geyik görürlerse kendilerini çok şanslı sayabilirler. Burada yabani hayat olan bir doğa var; onlar ev sahibi, biz misafiriz aslında. Biz doğaya sahip çıkıp ev sahibinin rahatını yerinde tutmaya, aynı zamanda gelen misafirlerimizi burada güzel bir şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Mevsimine göre etkinliklerimiz oluyor. Yazın binicilik, konserler, tiyatrolar gibi toplu etkinliklere ev sahipliği yaparken, kışın kar motoru, atlı kızak gibi aktivitelerimiz olacak. Bu arada Türkiye’de tek olan özgür hayvanat bahçesi projemiz faliyete geçti. Şu anda ceylanlarımız, kazlarımız, geyiklerimiz ve atlarımızı doğada özgürlerken seyredebilirsiniz. Ayrıca her akşam yanan Başkonuş Yaylası’nın klasiği meydan ateşi, misafirlerimizin zevkle vakit geçirdiği önemli özelliklerimizden biri.

Kahramanmaraş’ın turizm potansiyeline ne kadar katkı sağlıyorsunuz, 2019 yılında ne kadar ziyaretçi aldınız?

Biz Başkonuş Yaylası olarak bir marka oluşturmaya çalışıyoruz. Bu markayı oluştururken de her zaman Kahramanmaraş’ ı Başkonuş’ un üzerine koyduğumuz için hem Türkiye’de hem Dünya’da, Kahramanmaraş Başkonuş Yaylası ile birlikte yükseliyor. Örneğin insanların aklına nasıl Ayder denince Rize, Abant denince Bolu, Uzungöl denince Trabzon, Uludağ denince Bursa, Erciyes denince Kayseri geliyorsa, Biz de Başkonuş denince Kahramanmaraş gelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Kahramanmaraş turizmini oluşturan lokomotifin başıyız, lideriyiz diyebiliriz. Zaten tutmuş olduğumuz istatistikler de bunun göstergesi. 2019 yılında piknik ve kamp alanımızda 100 binin üzerinde, Orman Evlerimizde ise 5000 in üzerinde misafir ağırladık. Üstelik misafirlerimizin yüzde 95’i şehir dışından.

Genelde yurtiçi ziyaretçiler, peki yurtdışından ziyaretçilerin gelmesi için ne gibi çalışmalarınız var?

Emitt gibi Expo gibi dünya çapındaki organizasyonlarda yer almak, doğru kontaklar kurmak bu işin temeli.  Ayrıca Dubaide gerçekleşen Arabic Travel Market fuarına da katıldık. Türkiye’ye tur düzenleyen acentaların Kapadokya turlarının sonuna Başkonuş Yaylası’nı da eklemeye çalışıyoruz.

Fotoğraf sanatçılarının gözde mekanısınız, geçtiğimiz günlerde yine ünlü bir fotoğrafçıyı ağırladınız. İzlenimleri nelerdi, biraz bahseder misiniz?

National Geographic’ten birincilik ödülünü alan ilk Türk ve ilk kadın fotoğrafçı Dilek Uyar bizimleydi. Yaylanın 4 mevsiminin de fotoğraf çekenler için bir cennet olduğunu söyleyen Dilek Hanım, kışın da burada olacak. Ardından en kısa zamanda kendisiyle birlikte Türkiye çapında bir fotoğraf yarışması düzenleyerek, Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan profesyonel fotoğrafçıları ağırlayacağız.

Bizler maalesef hep Kahramanmaraş’ın tanıtım eksikliğinden yakınıyoruz. Sizce Kahramanmaraş’ta yayla turizmini geliştirmek adına neler yapılmalı?

Her şeyden önce doğaya sahip çıkmalıyız, halkı bilinçlendirmemiz lazım. Doğaya zarar vermeden turizme açmalıyız. Nitekim insanlar artık deniz turizminden ziyade yayla ve dağlık turizme ilgi gösteriyor. Bunun en önemli sebebi ise sağlık. Örneğin Başkonuş Yaylası’nda bulunan Ardıç Sedir ve Köknar ağaçlarının ürettiği oksijen ile, Akdeniz Amanos dağlarından gelen nemli hava birleştiği için özellikle Akciğer rahatsızlığı yaşayanlar için mucizevi bir şifa kaynağı hava oluşuyor. Bu sebeptendir ki Osmanlı döneminde doktorlar kanser hastalarını Başkonuş Yaylası’na gönderirlermiş. Bu konunun bilinirliğini artırmak, dikkat çekmek lazım. Bunun dışında da kalifiye personel ve rehber yetiştirmemiz gerekiyor. Doğru hizmet vermek, misafirleri iyi ağırlamak bu işin en önemli noktalarından biri.

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2020 yılından neler bekliyoruz?

Ekonominin istikrarlı olmasını bekliyoruz. Ekonomi iyi olursa turizm iyi olur, çünkü turizm insanların harcama yapmaktan ilk vazgeçtiği alan. 2020’den beklentimiz yabancı turistleri Başkonuş Yaylamıza getirmek. Biz de yatırımlarımızı ona göre yapıyoruz. Amacımız marka değerimizi yurt dışına tanıtmak. Bu nokta da tüm Kahramanmaraş siyasetçilerine turizmde bize verdikleri desteklerden ötürü teşekkür ediyoruz.

Editör: Haber Merkezi