Konuyla ilgili basın bildirisi yayınlayan Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Dr. Harun Çetin, hekimlere yönelik yapılan saldırıların son bulması temennisinde bulunarak,  Sağlık Başkanlığı ve hükümete gereken tedbirlerin alınması konusunda seslendi.

Başkan Çetin, açıklamasında şu ifadelere verdi: “Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde yaşanan, hekime şiddet vakası sonrasında, meslektaşımız Dr. Bahattin Ahmet Yalçın ağır yaralanmış ve tedavi altına alınmıştır.

Sağlık hizmeti gibi zor bir işi büyük fedakârlıklarla yürüten sağlık ordusu, zaman zaman hiç hak etmediği muamelelerle karşılaşmakta, maalesef ölümle sonuçlanan hadiseler yaşanmaktadır. Sağlık hizmetlerinden memnuniyet son yıllarda bu kadar arttıysa bunun en önemli etkeni hekimler başta olmak üzere sağlık ordusunun neferlerinin fedakârlığıdır. Hasta memnuniyetini, hekim ve sağlık çalışanlarının özverisi olmadan sadece fiziksel mekânlar ve modern cihazlar kesinlikle sağlayamaz. Zira hastayı hekimler ve beraber çalıştığı sağlık ekibi tedavi eder.                                                 

Son yıllarda artan bir şekilde, meslektaşlarımız ve sağlık çalışanları maalesef sağlıkta şiddet olgusuyla karşı karşıya kalmışlardır. Bu süreçte aklımıza bir çırpıda geliveren Dr. Kamil Furtun, Dr. Ersin Aslan, Dr. Hüseyin Ağır, Dr. Said Berilgen, Dr. Aynur Dağdemir, kendini bilmez kişiler tarafından görevleri başında katledilmişlerdir. Dr. Serkan Yarımoğlu, Dr. Barış Ermişler, Dr. Aliye Avcı ve belki basına yansımayan isimlerini burada anamadığımız birçok meslektaşımız da yaralanmış, hem fiziken hem ruhen ciddî travma yaşamışlardır. Vefat eden meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı meslektaşlarımıza ise şifalar diliyorum. Yaralanan meslektaşlarımıza son örnek te meslektaşımız Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’dır. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Kültürel dejenerasyonda, geldiğimiz noktada, vefasızlık, minnet duymama, kolay beğenmeme, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma gibi hastalıklarımız oluşmuştur. Bu nedenle de, kendisine veya yakınına şifaya vesile olmaya çalışan sağlık ekibini eleştirmek ve yargılamak hakkını bazı insanlarımız kendinde hak olarak görmektedir. Bu durum, yıllarca eğitim gören meslektaşlarımıza karşı en hafif ifade ile “nezaketsizliktir.”

Vatandaşlarımızın önemli bir kısmını tenzih ederek, kendilerinden ricamız şudur ki; toplumsal rahatsızlıkların tedavisi hep birlikte toplumla beraber olur. Bu tip olumsuz örnekleri hep beraber tedavi edeceğiz.

Sağlıkta şiddet konusunda, Sağlık Bakanlığımıza ve hükümete düşen önemli görevlerin olduğunu da belirtmek istiyoruz. Bu alanda yapılan çalışmalar elbette var. Ancak tekrarlayan vakalar da gösteriyor ki, cezalar caydırıcılıktan uzaktır. Tutukluluk ile yargılanmak başta olmak üzere, ceza alt limitlerinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca yoğun acil servis ve klinik ortamlarında gerekli güvenlik tedbirlerinin artırılması, fiziki güvenlik önlemlerinin alınması zaruret halini almıştır. Televizyon dizileri vasıtasıyla bile sağlıkçıya şiddetin özendirildiğine şahit olmaktayız. Bu kurumların hem kendilerinin hem de bunları denetleyici kurumların, bu konuda hassas davranmaları gerektiğini düşünüyoruz.

Dr.Filiz Demir gibi, anne babasını trafik kazazında kaybeden 33 günlük bebeği emziren hekim annelerimizin, Samet Kuz gibi, acil müdahale için hastasını sırtında taşıyan sağlık çalışanlarımızın daha çok konuşulması ve bu mesleğe saygı duyulmasını sağlayacak haberlerin daha çok yapılmasını arzu ediyoruz.

Hekimliğin ve sağlık uygulamalarının ilk ve temel ilkesi “önce zarar vermemek”tir. Hastalarımız merak etmesinler, tüm sağlık çalışanları bu duyarlılıkla hareket etmek üzerine eğitim alırlar.

Son söz olarak bir kez daha saldırılarda vefat eden meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, Dr.Bahattin Ahmet Yalçın başta olmak üzere tüm yaralanan meslektaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Temennimiz bu olayın “son yaşanan olay” olmasıdır.”  

Editör: Haber Merkezi