Kadın Platformu tarafından, Özel İdare İş Merkezi önünde “çocuk cinayetleri, kayıplar ve cinsel istismar” olayları ile alakalı yapılan basın açıklamasına Siyasi Parti temsilcileri ve birçok sivil toplum kuruluşu da katıldı.

Platform Üyesi Derneklerin ortak hazırladığı basın bildirisini Kahramanmaraş Kadın Platformu Başkanı Kibar Özdemir okudu.

Eğitim sisteminden, yasaların yetersizliğine ve sözde hocaların fetvalarına değinilen basın bildirinde şu ifadelere yer verildi.

“Türkiye Cumhuriyeti ve milleti olarak birliğimizi, dirliğimizi,  huzur ve varlığımızı ve bunların sürekliliğini, toplumsal ve hukuki değerlerimizi korumaya borçluyuz.

“Küçüklerimi sevmek, büyüklerimi saymak’’ anlayışı ile büyütülmüş bireyler olarak, toplumsal varlığımızın en değerli öğesi olan “sevgi”nin yerini sevgisizlik kaynaklı kin, nefret intikam içeren olumsuz davranışların aldığını görüyoruz.

 “Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek’’ düsturu ile açıklayabileceğimiz en önemli değerimiz olan sevgi ve empati sözcüğünün özellikle son yıllardan anlamsızlaştığını görüyoruz. Oysa insanları hatta tüm canlıları bir araya getiren ve bir arada tutan, sevgi sözcüğü değil midir?

Çocuklarımız, Allah’ın bize emaneti, geleceğimizin teminatı, sevgi sembolleridir. Neden taciz, tecavüz, şiddet mağduru oluyor, neden öldürülüyorlar?

Çocuklara uygulanan her türlü şiddetin yarattığı travma, çocukların- ailenin-toplumun yani milletin psikolojisini bozar. Bu psikolojinin yarattığı kin, nefret, intikam gibi olumsuz duyguların attığı tohumlar, toplumun geleceğini tehlikeye sokar. Taciz, tecavüze uğramış çocukların kuracağı aile, bu ailelerin oluşturduğu toplumlar ve böyle toplumların oluşturduğu millet ve devlet helak olmaya mahkumdur. Varlığımızı sağlayan en temel unsur olan çocuklarımızı neden koruyamıyoruz?

Varlığımı, varlığına feda etmeye hazır olduğum Saygıdeğer Devletim, Sayın Yetkililerimiz;

1400 yıl önce Yüce Yaradan’ın peygamber efendimizi vazifelendirerek kadınlara, çocuklara ve özellikle de kız çocuklarına insan olarak verdiği hakları tahrif etmeye, tecavüz, taciz, istismar ve hatta öldürerek bu hakları yok etmeye kimse cesaret etmemelidir.

Asrısaadetten evvel kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü cahiliye devrinden “acaba kızımı diri diri mi toprağa gömdü” diyen Eylül’ün babasına karşı, toplum olarak bu hale geldiğimizin izahını nasıl yapacağız?

Yaşanılan ölümler karşısında “cennete gitti “ diyerek vicdanları dindirmeye çalışanlar bilmeliler ki; çocukların cennete gitmesi için taciz ve tecavüz edilerek öldürülmesine gerek yoktur.

Neden bu olayların ardı arkası kesilmiyor, kadın cinayetlerinde uygulanan iyi hal indirimi,  tecavüz mağdurlarının tecavüzcüsü ile evlenmeye zorlama, kadının giyim ve davranışlarından etkilenme iddiası ile kadını suçlama, kadına yönelik hakaretamiz yakıştırmalar canileri, kadın cinayetleri için cesaretlendirmektedir. 3-4 yaşındaki kız çocuklarının kapanması gerektiği söylemleri, ilkokul birinci sınıf ders kitaplarında uygunsuz ve olumsuz resimler ve bilgiler, 7 yaşındaki kız çocuğuna nikah kıyılabilir şeklindeki fetvalar veren kifayetsiz, liyakatsiz, çeşitli açıklamalar yapanlar çocuk taciz ve tecavüzüne zemin hazırlamaktadır.

Bu sorunların kaynağının, son yıllarda uygulanan eğitim sisteminde aranması gerektiğini düşünüyoruz. Eğitimin kazandırması gereken düşünme ve muhakeme yetisini geliştirecek Felsefe dersinin her eğitim seviyesinde okutulması; sosyal yaşamın gereklerini verecek sosyoloji dersinin işlenmesi;       demokrasi ve adalet duygusunu geliştirecek anlayışın, çocukların bilinçaltına yerleştirilmesini sağlayacak bir eğitim sistemi uygulanmalıdır.

Sevgili katılımcılar, bunların yanı sıra, varlığımıza muhtaç olmayan ama kesinlikle varlığına muhtaç olduğumuz doğa ve içinde yaşayan dilsiz canlıları, hayatımızın anlamı olan su kaynakları ve ormanlarımız kıyıma uğratılıp hoyratça yok edilmektedir. Doğanın isyanı afetler; bu vakaların artması da toplum ahlakının çöküşünün göstergesidir.

Son yıllarda eğitim sisteminde var olan aksaklıkların giderilmesi ve adaletsiz hukuk uygulamalarının düzeltilmesi halinde; artan tecavüz ve cinayetlerin zamanla azalacağı ve yok olacağı kanaatindeyiz.

Yetkililerin de bu şekilde uygulamalarını acilen hayata geçirmelerini bekliyoruz.”

PANKARTLARLA DA MESAJ VERİLDİ

Basın açıklamasında; “Çocuklar ülkemizin geleceğidir, onları koparmayın”, “Çocuk susmaz, sen de susma”, “Bütün istismarlara dur de!”, “Kirletmeden, kirlenmeden kalabilmek er kişinin halidir” şeklinde yazılı pankartlarla da tepki gösterildi, mesajlar verildi.

YAPILAN BASIN AÇIKLAMASINA KATILAN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ;

Kahramanmaraş Kadın Girişimciler Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi, Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti, İZ Hareketi, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türk Kadınlar Birliği, İYİ Parti İl Başkanlığı, Bizim Çocuklar Derneği, CHP Onikişubat İlçe Başkanlığı, Yardım Sevenler Derneği, Berberler ve Kuaförler Odası, KAPAM Derneği, Kimya Mühendisleri Odası Şubesi, Kahramanmaraş Dostluk Grubu Derneği, Kahramanmaraş Madde Bağımlılığı Mücadele Derneği, İnsan Hakları Derneği, Kahramanmaraş Lisesi Mezunlar Derneği.

 

 

Editör: Haber Merkezi