Nüfusun artması ile tarım arazileri azalıyor. Kentleşme, sanayi, madencilik başta olmak üzere birçok sektör tarım arazilerini adeta yutuyor.

Kuşkusuz topraktan geldik toprağa gideceğiz. Toprakana bize verir, besler ve korur. Bu yüzdendir toprakana denilmesi. Peki, biz bu konuda ne kadar duyarlıyız? Bizlere sınırsız nimetler sunan toprakanaya ne kadar saygılıyız? 

İnce Turizm İnşaat Boya Gıda Sanayi Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İnce, toprağın kıymetini bilen ve gereken saygıyı gösteren örnek insanlardan biri.

Duyarlı İşadamı Ahmet İnce, Pazarcık İlçesi Narlı mevkiinde Kum Kırma ve Eleme işletmeciliği yapıyor.

Mülkiyeti kendilerine ait olan 500 dönümlük arazinin, kum işi biten çoraklaşan kısımları tekrar verimli toprakla doldurup tarıma kazandırılıyor.

Aslen Urfa’nın Halfeti İlçesinden olan, köy çocuğu olduğunu, toprakla iç içe büyüdüğünü anlatan Ahmet İnce: “Toprak bambaşka bir şey. Filizlenen bir ağacın büyüdüğünü görmek, anlatılamaz bir duygu. Allah’ın bize sunduğu eşsiz bir güzellik.

Doğa bize karşı her zaman vefalı ve cömert davranır. Yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya, aldığımız nefese kadar her şeyi doğa sayesinde elde ederiz. Biz toprağa tohum ektiğimizde o bize buğday verir, fidan ektiğimizde o bize ağaç verir. Biz onu temiz bir şekilde koruduğumuzda o bize yeryüzünde görebileceğimiz en güzel cenneti verir.

Doğaya biz gereken saygıyı göstermezsek, bizden sonraki nesillere acımasız davranmış oluruz. Bize sınırsız nimetler sunan toprağın kıymetini bilmek gerek” sözleri ile toprak sevgisini anlatıyor.  

İlimiz ekonomisine ve istihdama katkı sağlamanın yanı sıra doğaya olan vefa borcunun da insanlık görevi olduğunu savunan Ahmet İnce, 2006 yılından bu yana çalışma yaptıkları çoraklaşan toprağı tekrar hayata döndürmüş. 

Eğitimini tamamladıktan yıllarca Libya’da çalışmış. Üstelik dört dil biliyor. Sürekli yurtiçi ve yırt dışı seyahatleri yapan, araştıran, kendini sürekli yenileyen biri. 

Birlikte hayranlıkla araziyi gezerken, bir yandan da bu dönüşümün mimarı Ahmet İnce’den,  alabildiğine yeşil arazinin hikayesini dinliyoruz.

Tam bir memleket sevdalısı. Yurtdışında edindiği birikimlerini ülkesine yatırım yaparak ekonomiye katkı sağlamayı tercih etmiş.

Ahmet İnce, arazinin hikayesini ise şu şekilde anlatıyor: “2006 Yılında burada şirketimiz faaliyete başladı. Birçok büyük firmayla çalıştık.

Bir yandan iş yaparken, işi biten arazileri tekrar nasıl doğaya kazandırırım diye düşündüm. Araştırdım, ziraat mühendisleri ile istişare ettim ve fikirler aldım. Derken işi biten arazileri verimli topraklarla doldurup ağaçlandırdık. Yemyeşil bir araziye kavuştuk.”

SIRADA HAYVAN ÇİFTLİĞİ VE GES PROJESİ


Dışardan bakıldığında kum ocağı değil de adeta modern bir çiftliği andıran arazide, üç bin adet zeytin, bin adet nar ağacı ve elma, kavun, karpuz kısacası aklınıza gelen birçok meyve ve sebze yetiştiriliyor, üstelik organik. Diğer yandan damlama sulama sistemi ile 55 dönüm de çilek tarlası bulunuyor.

Yeni projelerinden de bahseden Ahmet İnce; “Önümüzdeki yıl faaliyete geçirmeyi hedeflediğimiz 50 dönümlük arazi üzerine büyükbaş hayvan çiftliği kuruyoruz. Çalışmalarımız son aşamada, besicilik yapacağız.

Diğer yandan Güneş Enerji Santrali (GES) kuruyoruz. Santral için projemiz onaylandı, izin işlemlerimiz bitti. Son aşamalarda. 4400 adet panelle güneş enerjisi ile ürettiğimiz elektriğin ihtiyacımız olanını kullanıp, kalanını satacağız” dedi.

Bir yanda kırma eleme tesisi, bir yanda doğanın eşsiz güzelliği bulunan araziye ait evde ise Saunasından Türk Hamamına, yüzme havuzundan jakuzisine kadar her şey düşünülmüş. Hayran kalmamak elde değil. Sanki başka bir dünya.

Yok yok denilecek araziyi gezimizin ardından, çay eşliğinde sıcak sohbetle güzel bir günü noktaladık.

Şehrimize böylesine güzellik katan İşadamı Ahmet İnce’yi kutluyor, başarılar diliyoruz. 
















Editör: Haber Merkezi