Müftü Gevher'in mesajı şöyle;

Aziz kardeşlerim!

Güzel bir ülkede, Allah’ımızın bize lütfettiği sonsuz nimetlerle bir kurban bayramını 12 Eylül Pazartesi günü idrak etmiş olacağız. Bizleri bu günlere, bu nimetlere kavuşturan Allah’ımıza sonsuz şükranlarımı sunuyoruz.

Nimete ulaşmak kadar onun kıymetini bilmekte önemlidir. Bu bağlamda bizler için dini ve milli bayramların ayrı bir önemi ve kıymeti vardır. Sevinçlerimizi ve üzüntülerimizi yürekten paylaşırız. Ufak tefek kusurlarımızı örter âdete kenetleşiriz. Bu kenetleşme azgın denizlerde gemilerin bağlandığı halata benzer adeta. Çünkü o halatlar çok ince liflerin örülmesi yani bir araya gelmesiyle oluşur.

Bayramlar, sevinçleri büyütme mevsimidir. Bu bayramda da sevinçleri dünya çapında genişletmeliyiz. Önce kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı hâline gelmeli, sonra özellikle varlık sebebimiz olan annelerimizin ve babalarımızın gönüllerini şad etmeli ve onların hayır dualarını almalıyız. Bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşleri sevindirmeliyiz. Evlerin canlı bayramları olan çocukları sevindirmeliyiz ve yılda bir defa gerçekleşen bu ibadetin coşkusuyla tanıştırmalıyız. Gönüllerin ağır yükü olan küskünlükleri ortadan kaldırmalı, Selâmlaşarak, musafaha ederek, kucaklaşarak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak, ikramda bulunarak; bütün sokakların, bütün komşuların, bütün yurdumuzun, İslâm coğrafyasının ve bütün dünyanın gözlerine sevinç taşımalıyız.

Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlamalı; öksüz ve yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olmalıyız. Bizimle bayram sevincine katılamayan; hapishane ve hastane köşelerinde, düşkünler yurdunda bulunan vatandaşlarımızı ziyaret edip gönüllerini almalıyız.

İnsanlığın ortak barışının korunmasında önemli sorumluluğu olan, ancak yıllardır kendi dinî bayramlarını dahi sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan; gözyaşı, şiddet, savaş, ekonomik sıkıntı ve yoksulluğun gölgesinde bayram yapmaktan kurtulamayan başta Suriyeli kardeşlerimiz olmak üzere yeryüzünde zulüm gören bütün din kardeşlerimizi hatırlamalı ve onlar için dua etmeliyiz.

Kurban ibadetini gerçekleştirirken sevgili Peygamberimizin “İslam’ın, bütün mahlûkata şefkat merhamet ve ihsan” prensibini unutmamalıyız.

Yüce Yaratana yakın olmak için yerine getirdiğimiz bir ibadeti ifa ederken bizi ondan ve onun rızasından uzaklaştıracak her türlü davranıştan kaçınmalıyız. Hayvana eziyet ederek, dinin yarısı addedilen temizliği göz ardı ederek, insan ve çevre sağlığını tehdit ederek kurduğumuz veya kurmaya çalıştığımız yakınlığa gölge düşürmemeliyiz. Ancak bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak dinimize ve milletimize tarih sahnesinde süreklilik kazandıran Kurbanı ve Kurban Bayramını tartışma konusu yapmamalıyız.

Kardeşlerim 2016 yılı Kurban Bayramını sevinç ve mutluluğunu hissederken, 15 Temmuz gecesi yaşadığımız var veya yok olma, hain kanlı fetö darbe mücadelesini hatırlayınca bir an sarsılıyoruz. Mevla’mızın büyük Lütfü ve Milletimizin Dünya tarihinde şu ana kadar eşine rastlamadığı kahramanlığı karşısında eşsiz bir mutluluk yaşıyoruz.

İşte sağlam akidemiz, görkemli Dini ve Milli Bayramlarımız, şehit cenazelerindeki o insan seli ve coşkusu, taziyelerimiz, düğün ve derneklerimiz Ülkemizin birliğine ve kardeşliğine yönelen her hain saldırıyı yok etmesine vesile olacaktır.
Bu vesile ile Kurban Bayramımızın maddi ve manevi yükselişimize vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.

Editör: Haber Merkezi