İl Müftüsü Muhammed Gevher’in mesajı Şöyle: “03 Mayıs 2016 Salı gününü 04 Mayıs Çarşamba gününe bağlayan gece Miraç Kandilidir. Pek çok İlahi hikmet ve sırları içine alan İsra ve Miraç mucizesi, Allah’ın Sevgili Rasulü Hz. Muhammed Mustafa’ya sunduğu ilahi bir ihsandır. Yüce Peygamberimiz için büyük şan ve şereflerle dolu olan Miraç mucizesi biz Müslümanlar için de ilahi rahmetler ve lütuflarla doludur. Miraç mucizesi; Peygamberlik görevini tüm güçlüklere rağmen yılmadan yapan, sadece söylemleriyle değil uygulamaları ilede örnek olan Hz. Peygamberin, Hicretten önce Cibril-i Emin eşliğinde, bir gece Mekke’deki Mescid-i Haramdan bir aylık yürüyüş uzaklığında olan Mescid-i Aksa’ya götürülüp oradan semaları ziyaret etmesi Peygamberlerle selamlaşması ve nihayet yaratılmışların ulaşabileceği en son nokta Sidre-i Münteha’ya ulaşıp, burada Cibril-i Emin’i de geride bırakarak birçok hikmetleri kendisine gösterecek olan Rabbine ulaşmasıdır.
               
Miraç yolculuğunda kendisini ziyarete gelen habibini boş çevirmeyen Yüce Allah, O’na dolayısıyla da ümmetine bir takım hediyeler vermiştir. Elli vakit farz kılınan namaz beş vakte indirilmiş ve elli vakit sevabı lütfedilmiştir. Allah’a şirk koşmadan vefat edenlerin Cennete gireceği müjdesi verilmiş ve Bakara suresinin son iki ayeti Miraç’ta vahyedilmiştir. 



Kardeşlerim! İlahi kudretin bir tezahürü olan ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) mazhar olduğu büyük bir lütuf olan İsra ve Miraç mucizesi, aslında belirli aşamaları kat eden Müslüman’ın, Yüce Yaratan’ın destek ve lütfu dâhilinde, akıl ve idrake sığmayacak derecede nice mesafelere ulaşabileceğini de göstermektedir. Miraç hadisesi bizlere, ilahi rahmet ve huzura erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten geçtiğini de haber verir. Gerçek anlamda gönül ve ruh temizliğinin yolu da  Yüce Allah’a bağlılık, O’na ibadet ve boyun eğmekten geçer.

Maddi ve dünyevi kalkınmayı hedefleyen ve bu yönde de önemli mesafeler kat eden günümüz insanının, maneviyat ve ahlak alanında aynı ölçüde başarılı olduğunu söyleyemiyoruz. Bunun temelinde de dünyaya boğulurcasına dalıp ilahi çağrıya gönlümüzü ve zihnimizi yeterince açamayışımız yatmaktadır. İşlenen her bir günah ve masiyetin, bencillik, çıkarcılık, kin, nefret, düşmanlık, başkalarının hak ve hukukuna saygısızlık gibi olumsuzlukların, bizim manevi ve ahlaki yükselişimizin önündeki en büyük engel olduğu asla unutulmamalıdır. 

Manevi duygularımızı canlandıran, iç dünyamıza doğru bir yolculuk yaparak kendimizi sorgulamamızı sağlayan kutsal gün ve geceler, bizlere, bireysel ve toplumsal olarak iman, ibadet ve ahlak bakımından kendimizi yenileme, geleceğimizi Allah’ın rızası doğrultusunda planlama ve ümitlerimizi tazeleme fırsatları sunar. Bu fırsatları ganimet bilerek, günahlarımızdan temizlenmek için Rabbimize tövbe etmeli, rızasına uygun yaşayabilmek için O’ndan yardım istemeliyiz. Unutmayalım ki, içtenlikle yapılan dua ve tövbe, kendimizi bulma ve bilmenin, bir başka deyişle bize “şah damarımızdan daha yakın olan” Yüce Yaratıcı’nın huzuruna kabulün en güzel yollarından biridir. 

Bu duygu ve düşüncelerle Kahramanmaraşlı kardeşlerimizin Miraç Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gece vesilesiyle öncelikle yakın zamanda şehit olan asker ve polislerimize ve tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Ayrıca bu gece Yüce Allah’a açılan ellerin, yapılan dua ve yakarışların, İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine, insanlığın barış, huzur ve saadetine vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”

Editör: Haber Merkezi