Özellikle hayvanlardaki mekanizmanın her zaman yeni bir şey üretmede fikir verdiğini belirten Eti, Mercedes mühendislerinin araçtaki sübvansiyonu sağlamak için tavukların boyunları hareket ederken kafalarının hareketsiz kalabilmesinden yararlandığını, aynı yöntemi LG’nin de kameralarda örnek aldığını belirtti.

Biyolojik sistemlerin bıraktığı atıkların doğada temizlendiğine de dikkat çeken Altuğ Revnak Eti, “Bugün dünyanın en iyi markaları teknolojiyi geliştirmek için biyolojiyi kullanıyor. Her canlı birer başyapıttır, mühendislik ve matematik harikasıdır. Günümüzde doğayı taklit bilimi olan Biyomimetrik birçok bilim insanının ilgi odağı oldu. Bunlar öğrenildikçe doğaya dost endüstri sanayi geliştirebileceğiz” dedi.

Eti, doğadan ilham alınarak geliştirilen sistemlere örnekler vererek şunları kaydetti:

‘’Doğadaki olabileceğinin en iyisidir, diyen Leonardo Da Vinci’nin yaptığı uçak maketi kanatlarını kaldırıp indirebiliyordu. Mercan, karbonu yiyebiliyor ve bundan da tuğla üretiyor. Hayalet uçaklar için baykuş örnek alınmıştır. Helikopter böceği 36 milyon yıldır vardır. Bu canlı havada çarparak öldürüyor ve bunu gözleriyle yapıyor. Buradaki gözler dayanıklı mercek, objektif ve camlar için ilham olmuştur.

 

Nilüfer çiçeği çamurda yaşamasına rağmen hiçbir şey üstüne yapışmıyor. Su damlaları üzerinde yuvarlanarak kiri tozu topluyor. Yani Nano teknolojisi mevcut. Doğadaki mimari apayrı bir alandır. Bu mimariyi taklit eden mimarlar, en başarılı olanlardır. Termitlerin yaptığı bacalardan yararlanılarak yapılan bacalar elektronik kullanmadan klima görevi görüyor. Ultrason bizim içi yeni ama aye-aye adlı canlı bunu milyonlarca yıldır kullanıyor. Ses dalgaları ile içerideki görüntüyü algılayabiliyor.” 
Özel Sanko Liseler Müdürü İhsan İçbudak da, bu bilgiler sayesinde öğrencilerin doğaya saygılarının artacağına vurgu yaparak, “Öğrencilerimizin bilginin üretime dönüşmesinde, doğanın genetiğinin bilincinde olmaları ve yapacakları çalışmalarda doğanın kendi iç dinamiğinin farkında olmaları önemlidir. Bu bilgiler sayesinde doğaya saygıları artacak. Örneğin pat diye öldürülen sineklerin ayağındaki almacın bile ne kadar mükemmel bir donamımda olduğunu bilecekler” diye konuştu. 


İçbudak, öğrencilerinin ekositem içindeki dengeyi, farklılıkları ve işleyişi görmelerinin onların doğaya sahip çıkan bir perspektiften yaklaşımı da beraberinde getireceğini sözlerine ekledi. 

Editör: Haber Merkezi