Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Merkezi tarafından bütün şubelere ortak bildiri olarak gönderilen kutlama mesajını Kahramanmaraş Şube Başkanı Emsal Fındık da, dernek üyeleri ve basın mensupları ile paylaştı.

Cumhuriyet Kadınları Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı Emsal Fındık, kutlama mesajını e-mail ve telekonferans yoluyla geniş kitlelere ulaştırdı.

Yayınlanan kutlama mesajında şu ifadelere yer verildi: “İşgal altındaki vatanımızda, 23 Nisan 1920’de Ankara’da bir Meclis’in kurulması, çöken Osmanlı Devleti Sultanlığı’na verilmiş, tokat gibi iki mesajdır. Birincisi, düşman işgaline karşı Sultan savaşmadığına göre, “milletimiz savaşa hazırdır !”; ikincisi, savaş kazanıldıktan sonra vatan topraklarında artık “Sarayın değil, milletin sözü geçecektir !” …

Mustafa Kemal Atatürk, 21-22 Haziran 1919’da yazdığı Amasya Genelgesi’nin 3. Madde’sinde, “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” ifadesini kullanarak; düşman işgaline karşı büyük savaşın, ancak “milletin iradesi” ve kararlılığıyla kazanılabileceğine olan inancını ortaya koymuştur.

Milli irade kavramı, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi’nde alınan kararlarla da güçlendirilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, 23 Nisan 1920’de, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması, sadece düşman işgaline karşı başlatılan milli mücadelenin değil; aynı zamanda egemenliğin millete ait olacağı, yeni bir devletin başlangıcı olarak da tarihe yazılmıştır.  

Bu bakımdan açıktır ki 23 Nisan 1920, yeni Türk Devleti’nin kuruluş tarihidir. Milli Mücadele, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Gazi Ordusu ve çıkardığı yasalarla kazanılmıştır. Zafer kazanılmış; Lozan Barış Antlaşması imzalanmış ve “Yeni Türk Devleti”nin adı ve rejimi, kuruluşundan üç buçuk yıl sonra, 29 Ekim 1923’te, “Cumhuriyet” ilan edilerek belirlenmiştir.

Türk kadını, kaderini vatanına bağlamış; Kurtuluş Savaşı’nda varını yoğunu ortaya koyarak, cephede silah tutarak, kahramanca mücadele etmiş ve 23 Nisan 1920’de temeli atılan bağımsız “Türkiye Cumhuriyeti” ve Devrimlerimizle, özgürleşmiştir.

Bu nedenle bugün kutladığımız “Ulusal Egemenliğimizin 100. Yılı”, aynı zamanda kadınlarımızın özgürlüğe ulaşan mücadelesinin, bir asırlık geçmişini temsil etmektedir.

Atatürk’e sözde değil, özde bağlı olan özgür Türk kadını, O’nun milletimizin önüne koyduğu hedefler için, daima mücadele etmeye devam edecektir.”

Editör: Haber Merkezi