Kahramanmaraş’ta vali yardımcısı vekilliğini yürüten ve Suriyeli sığınmacıların kaldığı Konaklama Tesisleri’nden (çadırkent) sorumlu mülki amir olan Türkoğlu Kaymakamı Tuncay Akkoyun, çadırkent ile ilgili düzenlediği basın toplantısında sorulara cevap vermekten kaçındı.

Dün gazetelerde çıkan çadırkentte market işletmeciliği kurulması ile ilgili “Adrese teslim pazarlık mı?” ve bazı internet sitelerinde konuyla ilgili çıkan haberler üzerine dün saat 15:00’te Valilik Fikret Kiraz Toplantı Salonunda bir basın toplantısı düzenleyen Akkoyun, açıklamalarından önce ve sonra 3-4 soru alacağını vurguladı.

TOPLANTIDA KİMLER VARDI?

Çadırkentten Sorumlu Mülki Amir ve Türkoğlu İlçe Kaymakamı Tuncay Akkoyun’un başta gazetemiz olmak üzere bazı internet sitelerinde çıkan ve çadırkentten kurulması planlanan marketlerin işletmeciliği ile ilgili haberler üzerine düzenlediği basın toplantısına, İl Afet ve Acil Durum Müdürü İhsan Karadutlu, Afet Acil Durum Yönetimi Şube Müdürü Nurettin Karakoyun ve Yönetim Hizmetleri Şube Müdürü Mustafa Gültekin de katıldı.

Akkoyun, 2012 Ağustos’undan itibaren çadır kentin kurulduğunu hatırlatarak, “Ağustos ayından itibaren çadır kentimiz kuruldu. Bu çadır kentimizde şuan için 16 bin civarında Suriye vatandaşı ikamet ediyor. Bu misafirlerimizin her türlü ihtiyaçların sizlerin de yakımdan takip ettiği gibi devletimiz tarafından karşılanıyor. Bu ihtiyaçlar öncelikle gıda, barınma, sağlık, güvenlik, temizlik ve bunun beraberinde diğer ihtiyaçlarda yine devletimizin imkanları ve valiliğimizin, Kızılay’ımızın, AFAD’ın, Emniyetin, Sağlık Müdürlüğü ve diğer kuruluşların destekleriyle devam ediyor” dedi. Akkoyun, şunları söyledi:

KAYMAKAM AKKOYUN NE DEDİ?

“Bu süre içerisinde bizim temel amacımız çadır kentte verilen hizmetleri en güzel şekilde sunmaktır. Bu hizmetleri en güzel şekilde sunmanın yanında da maliyetlerimizi indirmektir. Yani devlet imkanlarımızı mümkün mertebe en iyi şekilde kullanmaktır. Çadırkentte üç öğün yemek veriliyor şuanda Suriyeli misafirlere. Bu yemeklerimiz Kızılay tarafından ihale edildi. Ağustos ayından bu yana da bu yemek işi devam etmektedir.

Özellikle kış aylarının da elektrik tüketimi yüksek sizlerinde takdir ettiği gibi, ısınma amacıyla tüketimde fazla olduğundan dolayı yaz ayını bekledik. Daha doğrusu kış aylarının geçmesinin elektrik yükünün azalmasını bekledik ki bundan sonrada Suriyeli misafirlerimiz kendi istekleri olan kendi yemeklerinin pişirmelerine zemin hazırlanması çalışmalarını başlattık. AFAD başkanlığımızca da onaylanan gıda kartı uygulamasına geçilmesi halinde Birleşmiş Milletler Dünya Gıda programı kapsamında Suriyeli mülteciler için kullanılmak üzere kişi başına 45 Dolar yaklaşık 80 TL yükleneceği ifade edildi. Bu meblağ eğer Birleşmiş Milletlerden alınırsa yaklaşık Çadır Kentimizde 4 Milyon TL tasarruf edeceğiz.

Çadır Kent içerisinde gıda kartı uygulamasının oluşabilmesi için Market kurulması gerekmektedir. Marketçilik sistemine geçmiş kamplar ile ilgilide buradaki arkadaşlar gidip yerinde Nizip, Kilis gibi Çadır Kentler yerinde incelendi. Buradaki hataları, eksiklikleri, avantajları, dezavantajları arkadaşlar yerinde gördüler. Daha sonra bizim çadır kentimizde ne tür zorluklarla karışılacağımız konusunda arkadaşlarımız inceleme yaptılar. Bununda amacı ilerde bir soruna sebebiyet vermemektir.

Bunun dışında da Kızılayımızla beraber şuanda çalışmayı yürütüyoruz. Onlar kartla ilgili çalışmaları yürütürken bizde Market yerinin ve marketin inşaatı ile ilgili çalışmalara devem etmekteyiz. Bunun içinde takdir edersiniz ki şartnameyi hızlı bir şekilde hazırlama içerisine girdik. Çadırkent alanı içerinde işletmecilik yapacak marketler için kira alınmasının mümkün olmadığından dolayı etiketlendirilmiş fiyatlardan en yüksek ıskontonun yapılması üzerinde ihale yapılmasını uygun gördük.

Buda hem çadır kentte yaşayan Suriyeli misafirlerimizin avantajı olacak, hemde en azından misafirperverliği bir şekilde görüleceği noktasında karar verildi. Tabii Her bir market işletmeciliğini ayrı ayrı bir işletmeye verilmesi şartnameye konuldu. Yani her bir firma sadece bir market alabilir diye ibare koyduk. Bunun amacı da rekabeti sağlamak ve toplumsal faydayı tesis etmektir. Bunun dışında basında bugün bazı haberler çıktığını gördük. Bizim amacımız burada o haberlere bir cevap vermek değil. Sadece oluşan ve oluşabilecek bilgi kirliliğini önleme amacındayız. Bu yüzdende arkadaşlarımızla sizlerin huzuruna çıktık.

Bizim adrese teslim bir ihale yapmamız söz konusu bile olmaz. Yani özellikle ifade etmek istiyorum, şartnameyi bizzat biz yaptık. Bundan hiç kimsenin tereddütü olmasın. Biz yaptık derken Bizler, Valiğimiz ve AFAD’tan yetkili arkadaşlarla birlikte bu şartname hazırlandı. Sizlerinde takdir edeceği gibi bu 80 TL ile bizimde üzerine temizlik için koyacağımız katkıyla birlikte yaklaşık 100 TL’yi bulacak.  Bu parayı da hesapladığımız zaman yaklaşık 2 Milyon TL’lik meblağın dönmesi söz konusu olacak. 2 milyon liralık parayı da üç markete böldüğümüz zaman ki ciroda hesaplandığı takdirde en azından bu kapasiteyi kaldıracak güçte, yeterlikte marketlerin tercih edilmesi noktasında şartnamenin hazırlanması doğaldır.

Biz burada aleni bir şekilde hiçbir kriter koymadığımız takdirde bizim o market işletmeciliğine çadır kentte tesis edemeyeceğimizi sizlerde takdir edersiz. Sadece ciro noktasında kriterimiz var bunun dışında da perakende işi olduğundan dolayı perakende market işiyle uğraşan kişileri tercih edeceğiz. Biz hiçbir firmaya hiçbir işletmeye davetiye göndermedik. Bugün itibariyle bana imzaya sunuldu. Henüz değerlendirmedik. Hiçbir firmaya da davetiye göndermedik. Dolayısıyla sizlerden istediğimiz bizler beraber çalışıyoruz, sizler bizim gözümüz kulağımızsınız, bütün işlerimizle de sevgi-saygı çerçevesinde de çalışmaya devam ediyoruz.

Bu konu sadece Kahramanmaraş’ımızın konusu değil devletimizin meselesi, hükümetimizin meselesi uluslararası arenada ülkemizin başı dik alnı ak bu işten çıkması gerekiyor. Hepimizin buna gayret ediyoruz. Kimse bu işin sahibi değil. Ne ben sahibiyim ne de burada çalışan arkadaşlarımız. Biz görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Özellikle sizden istirhamım basın mensupları bu konularda sizi temin ediyorum herhangi tereddüt olduğu takdirde kapımız sonuna kadar açık buyurun gelin. Her türlü konuda net bir şekilde bilgi vermeye hazırız. Ve vermeye de devam edeceğiz.”

SORULARI NEDEN KISITLADI?

Türkoğlu Kaymakamı ve Çadırkentten Sorumlu Mülki Amir Tuncay Akkoyun’un açıklamalarının ardından yeniden “Karşılıklı soru cevaba dönüşmeden 3-4 soru alayım…” dedi. Bunun üzerine Lütfi Yıkan, Mesut Tuğrul, Yener Atlı birer soru sordular. Akkoyun’un sorulara cevabı yetersiz kalırken, söze Yener Atlı girdi. Ardından da Kaymakam Akkoyun “Son bir soru alayım?” diyerek, Yusuf Taş’ı işaret etti.

Bunun üzerine de sorumlu müdürümüz Akif Arslan, bir sıra ötesinde oturan marastimes.com sitesi genel yayın yönetmeni Yener Atlı’ya “Ede haberi yapan benim, soruyu sorması gereken benim… Madem soru sordurmayacak, ben gidiyorum…” diyerek hareketlendi. Yener Atlı ve Abid Vanlı da, Arslan ile birlikte salonu terk ettiler. Ancak, içerde kalan bazı gazetecilerle Akkoyun karşılıklı soru cevap yaptı.

KİRLİLİK NASIL ÖNLENİR?

Yapılması planlanan marketlerin işletmeciliği ile ilgili teknik şartnamenin bir takım soru işaretleri ile dolu olması bir yana, mülki amirin soruları ‘bilgi kirliliği’ olarak değerlendirmesi de garipsendi. Sorumlu müdürümüz Akif Arslan, toplantı sonrasında yaptığı değerlendirmede “Haberimizin içeriği bilgi kirliliği ile dolu değildir. Oradaki bilgiler, hazırlanan teknik şartnameden alınmıştır. Bilgi kirliliği var ise, Sayın Akkoyun, kendilerinin (AFAD) hazırladığını söylediği o şartnamedeki bilgilere yeniden bir göz atmalıdır” dedi.

 Arslan, gazetemizin dünkü sayısında da yer alan ‘Ve kafaları karıştıran sorular’ alt başlığı ile verilen 3 soruya cevap verilemediğine dikkat çekerek, “Daha sorularımız da olacaktı. Ama Sayın Kaymakam, soru almaktan imtina etti. Neden? Soru almaktan imtina edilmesi bile kafalarda başlı başına soru işaretleri oluşturuyor. Madem soru almayacaksınız, basın toplantısını neden düzenlediniz? Madem sorulara cevap veremeyeceksiniz, neden sizin hazırladığınız şartname ile ortaya çıkan haberi ‘bilgi kirliliği’ olarak değerlendiriyorsunuz?” sorularını yöneltti.

O SORULAR NEYDİ?

1. Çadırkent’in kurulmasından, oradaki insanların ihtiyaçlarının karşılanması kadar ön planda olması gerektiğini düşündüğümüz İl AFAD Müdürlüğü, çadırkentin işlemlerinin hangi aşamasında ve nerede yer alıyor? AFAD yetkilileri, sadece imza aşamasında mı olaya dahil oluyor?  AFAD yönetimine bu konuda güven duyulmuyor mu?

2. AFAD’ın hazırlaması gereken ihale teknik ve idari şartnamesi neden Köylere Hizmet Götürme Birliği personeli tarafından hazırlanıyor? AFAD kurumunda, bu işlerin şartnamesini hazırlayacak kapasite ve deneyimde personel bulundurulmuyor mu, bulunduruluyorsa bu işler hangi kanun ve yönetmeliğe göre Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından yapılıyor?

3. Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından hazırlandığı iddia edilen market işi teknik şartnamesi, hangi kriterler dikkate alınarak hazırlanmıştır? 15 bin Suriyeli’nin kaldığı çadırda 3 market düşünülüyor ise, kriterler neden daha uygun tutulmadı. Yıllık cironun 5 milyon TL tutulmasındaki amaç nedir? Perakente gıda satışı yapanların yanında neden 5 yıllık ticari faaliyet zorunluluğu getirdi?

EK SORULAR DA VARDI AMA…

Vali Yardımcısı Vekilliği de yapan Akkoyun, “80 TL ile bizimde üzerine temizlik için koyacağımız katkıyla birlikte yaklaşık 100 TL’yi bulacak.  Bu parayı da hesapladığımız zaman yaklaşık 2 Milyon TL’lik meblağın dönmesi söz konusu olacak” diyor ve 2 milyon liralık parayı da üç markete bölüyor.  İşte toplantıda soramadığımız sorular.

1. Ortaya koyduğunuz hesaba göre, 2 milyon TL’yi hangi kritere göre 3 markete böldünüz?

2. Ortaya koyduğunuz hesapla 2 milyon TL’yi 3 markete bölerseniz, yaklaşık 600-700 bin TL’lik bir ciro eder ki, o zaman neden 5 milyon TL’lik ciroyu öne sürüyorsunuz?

3. Diğer konaklama tesislerinde bu kriterlerin bir emsali var mı?

4. Iskonto neye göre tespit edilecek. Piyasada 2 TL’ye satılan bir üründen yüzde 10 iskonto yaparak 1 TL 80 KR’ye satmayı taahhüt eden firma, şehir içinde 2 TL’den sattığı ama gerçek satış değeri 1 TL olan malı satarsa ne yapacaksınız?

5. Davet edeceğiniz (ki, etmediğinizi söylediniz) firmaların durumunu daha önceden tespit ederek ona göre mi teknik şartname hazırladınız?

6. Söz konusu firmaların ciroları daha önce incelendi mi?

7. Toplantı yaptığınız saatlerden kısa bir süre önce dilekçesi AFAD’a verilen itiraz ile ilgili durumu değerlendirecek misiniz?

8. Dün (15 Nisan 2013) sabah dosya almak için giden bir firma, ‘henüz dosya hazır değil’ denilerek geri gönderildi mi?

VE EN ÖNEMLİ SORU ŞU:

Özellikle sizden istirhamım basın mensupları bu konularda sizi temin ediyorum herhangi tereddüt olduğu takdirde kapımız sonuna kadar açık buyurun gelin. Her türlü konuda net bir şekilde bilgi vermeye hazırız. Ve vermeye de devam edeceğiz” dediniz ama, 4’ten fazla neden soru almayacağını ve 4’üncü soruya ‘Son soru’ dediniz? (KAHRAMANMARAŞ’TA BUGÜN)

Editör: Haber Merkezi