“Bu püskürtme esnasında onurlu bir şekilde hayatını kaybeden şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor, başta şehitlerimizin yakınlarına ve aziz milletimize baş sağlığı diliyoruz. Tüm bu olup bitenler; aziz milletimiz üzerinde vatan ve millet sevgisinin pekişmesine, birbiriyle olan kırgınlıkların giderilmesine, ihtilafların bertaraf edilmesine vesile olmuştur. Milli birlik ve beraberlik zirve noktaya ulaşmıştır. Milletimiz bu ruh iklimiyle hareket ederken, darbe girişiminin hemen akabinde Sütçü İmam Üniversitesi Rektörünün tam da bu noktada farklı düşüncelere ve ucuz hesaplara girdiğine 18 Temmuz Pazartesi günü üzülerek şahit oluyoruz.”
ŞUBE BAŞKANIMIZA EN AĞIR CEZAYI VERDİ!
KSÜ Rektörü Deveci’nin, Memur-Sen bağlı Eğitim Bir-Sen 2 Nolu (Üniversite) Şube Başkanı olan üniversite öğretim görevlisi Doç. Dr. Hasan Furkan’a, bir memura verilebilecek en ağır cezayı vermekten imtina etmediğini savunan Memur Sen İl Başkanı Aydın, açıklamasında şunları söyledi:
“Sayın Rektör, Sendikamızın 2 No.lu Şubesinin Üniversite Başkanlığını yürüten Doç. Dr. Hasan Furkan’a, bir memura verilebilecek en ağır cezayı vermekten imtina etmemiştir. Henüz darbenin toz bulutu ortadayken, Sayın Rektör durumdan istifade etmeye kalkmış, akla ve vicdana sığmayan, çok daha önemlisi Hukuk ve yönetmeliklerle bağdaşmayacak tarihi bir hataya imza atmıştır.
Cezanın verilmesine sebep ise ayrı bir tartışma hatta ve hatta ayrı bir mizah konusu bile sayılabilecek cinstendir. Sayın başkanımız üniversite rektörüne ‘sendika yönetim kurulu üyelerinin gereksiz ve gerekçesiz sebeplerle yerleri değiştirilemez‘ hükmünü defaatle beyan etmesine rağmen hatta bunun yanında ‘sürgün eder gibi yer değişikliği verdiğiniz isim hem sendika yönetim kurulu üyemiz, hem de bir şehit yakınıdır’ izahına rağmen sayın rektör tüm bu beyanları kulak ardı etmiş ve umursamamıştır.”
ORASI DURMUŞ DEVECİ ÜNİVERSİTESİ DEĞİL
Biz Memur-Sen olarak buna benzer sıkıntılardan dolayı geçen sene de Rektör Durmuş Deveci’yi uyarmıştık. Bir kez daha uyarıyoruz. Sn. Rektör; Öncelikle Tabelada Sütçü İmam Üniversitesi yazıyor, Durmuş Deveci Üniversitesi değil! Size defalarca hatırlattık; 4688 sayılı yasaya göre Sendika Başkanı basına demeç verebilir. Eğer ki hukuksuz bir durum söz konusu ise gideceğiniz yer sizin emrinizde olan üniversite disiplin kurulları değil, Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleridir. 4688 sayılı sendikalar yasası eğer sizi bağlamıyorsa Başbakanlık genelgesi, Devlet Personel Başkanlığının görüşleri ya da örnek mahkeme kararları da mı bağlamıyor? Ama geldiğimiz noktada niyetin halis olmadığına, kasıtlı bir tavır ve davranışa şahitlik etmiş oluyoruz” dedi.
MAKAMIN AĞIRLIĞINA UYGUN İSTİFA ET!
Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın ve aziz Milletimizin size verdiği Rektörlük emanetini taşıyamadığınızı, elinizdeki yetkiyi en küçük bir eleştiriye tahammül edemeden küçük emelleriniz için bir silaha dönüştürdüğünüzü üzülerek görüyoruz. Sayın Rektörün yapması gereken çok daha önemli (FETÖ/PDY) işler varken, Şube başkanımızla uğraşması bir akıl tutulması, bir DARBE fırsatçılığıdır. Bu duygu ve düşünceler etrafında, iki yıldır yürütmekte olduğunuz rektörlük görevinin size ve üniversitemizin daha fazla yıpratılmaması adına ya kendinizi psiko-sosyal check-up tan geçirin veyahut bulunduğunuz makamın ağırlığına uygun bir şekilde istifa ediniz…”
Aydın açıklamasının sonunda, Rektör Reveci’nin, basın mensuplarının sorularını cevaplandırırken de, üniversitenin patronu olduktan sonra üç maymunu oymadığını iddia etti.
Editör: Haber Merkezi
