Dede, “İngiliz Parlamentosu yeni bir kararla Filistin’in devlet olarak tanınmasına ilişkin önergeyi kabul etti. Fakat İngiltere’deki kanunlara göre bir devletin bağımsız bir devlet olarak tanınması için hükümet tarafından tanınması gerekiyor. Fakat parlamentonun tanımış olması hükümeti psikolojik olarak zorlayıcı bir etkiye sahip. Kısa sure içinde İngiliz Parlamentosunun hükümete yapacağı baskıyla bu tanınma meselesinde resmi bir karar çıkabilir.” dedi.
Bu gelişmenin ardından Fransa’nın da Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanıyabileceğine dair sinyaller vermesini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Dede, “İngiltere’nin ardından Fransa’nın da böyle bir girişimini olması daha fazla devletin resmi olarak Filistin’i tanımasına ön ayak olabilir. Önümüzdeki kısa süre içinde daha fazla Avrupalı devletlerin Filistin’i tanıyacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Pozitif Gelişmeler Yaşanabilir
Diğer Avrupa Devletlerinin Filistin’i tanıması barışa katkı sağlayabilir diyen Dede, “Resmi devlet olarak muhatap alınmak, devlet olmanın getirdiği belli avantajlarla bir barış görüşmesine katılmak var, bir de devlet olmadan, belli bir nüfusu temsilen barış görüşmesine katılmak var. Avrupalı devletlerin uluslararası siyasi arenada sözü daha çok geçiyor. Bütün Afrika ve Latin Amerika ülkeleri Filistin’i tanısa belki bu kadar etkisi olmaz. Fakat İngiltere, Fransa gibi iki önemli Avrupa ülkesinin bu konuda bir pozitif adım atması etkili olacaktır. Bu Filistin’in işine yarayacaktır” şeklinde konuştu
Yıllardır dillendirilen bir çözümün olduğunu belirten Dede , “1993'te Oslo'da iki devletli çözüme kadar gidebilecek bir çözümün ilk adımı atıldı. Yani İsrail bir devlet, Filistin ayrı bir devlet olacaktı. İsrail tarihinde ilk defa Filistin Kurtuluş Örgütü( FKÖ) tanımış ve uluslararası bir müzakere de muhatap olarak almıştı. Diğer Avrupalı Devletlerin Filistin’i tanımasıyla beraber bu gidişat bundan sonra pozitif bir yönde gidebilir.” dedi.