Millet uzaya giderken, bizler hala kadına şiddetten, tacizden, kılık kıyafetinden, başörtüsünden bahsediyoruz. 

Çalışma hayatına baktığımız da bir kadın ne kadar başarılı olursa olsun, terfi ettirilmiyor, erkekle aynı işi yapsa da daha az maaş veriliyor (istisnalar kaideyi bozmaz.) İlk işten çıkarılan kadınlar, merdiven altı çalıştırılanlar kadınlar, sigortasız çalıştırılanlar yine kadınlar vs…

Kadın bir türlü ön plana çıkarılmıyor. Diyeceksiniz ki; “örnekler var” elbette var ama genele baktığımızda çok az.  

Bu gün STK’lara baktığımızda kadınların sayısı çok az. Her yerde erkek egemenliği hala hüküm sürüyor. Yönetimlerinde çok nadir bir durum olmakla beraber, ya bir kadın ya da iki kadın vardır.  Kadın dernekleri hariç. Şu da bir gerçek ki kadın dernekleri diğerlerinden daha verimli, daha başarılı işlere imza atıyorlar.

Siyasette de durum aynı. Sözüm ona kadın kotası koyuluyor. Kadın kotasına ne gerek var? Sayılarının fazla olmasında ne sakınca var ki kota uyguluyoruz.

Kadının bu dünyadaki görevi sadece çocuk doğurmak, eşine hizmet etmek değil.  Kalkınmadan, el ele verip güçlü olmaktan bahsediyorsak, kadınların yolunu açın artık. Toplumun yarısı evde çocuk bakıp, yemek yaparsa, başarıyı çok zor yakalarız.

Bu gün AK Parti iktidarında, kadınlara verilen hakları elbette inkar edemeyiz. AK Parti iktidarında kadınlar evlerinden çıktı. Verilen haklarla biraz olsun kendilerine öz güvenleri yerine geldi. Cumhurbaşkanımız da her fırsatta, başarılarında en büyük katkıyı kadınların sağladığını dile getiriyor. O zaman kadınların yolunu açalım, siyasette, iş dünyasında, meslek odalarında, yönetici olmaları için fırsat verelim.

Bir kadın, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, kardeşinin, evinin, komşusunun, mahallesinin, şehrinin, ülkesinin neye ihtiyacı olduğunu çok iyi bilir. Çözümünü de çok iyi bilir. Kısacası kadın dünyayı bilir.

Hala kız çocuklarının okuma sayısı düşük. Okuma yazma bilmeyen kadınların sayısı çok fazla. Bu çok vahim bir durum.

Bu gün hala hayatı paylaştığı, çocuklarının annesini yanında taşımayan erkekler var.

“Bir kadın olarak, çok iyi iş başardı” cümlesinden hiç hoşlanmıyorum. Kadının başarısı mucize değil ki. O da insan, sendeki beyin onda da var.

Bir de “Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır” denir ya. Aslında kadınlar akıl hocası.

Artık kadınları, karşı cins olarak değil, bir birey olarak görün.

Şimdi önümüzde Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri var. Şu ana kadar yönetim kurulu başkanlığına iki aday çıktı. Mevcut Başkan Serdar Zabun ve Meclis Başkan Yardımcısı Şahin Balcıoğlu. Her ikisi de çok değerli insanlar. Kendilerine başarılar diliyorum. En büyük arzum ise yönetimlerinde ve oda organlarında kadınlara yer vermeleridir.

Hayatın yarısını paylaştığınız, canınızdan çok sevdiğiniz eşlerinizi, kardeşlerinizi, kızlarınızı yanınızda taşıyın, onların yolunu açın.

İşte o zaman Türkiye güçlü olur.  Unutmayın ki; bu ülke hepimizin, bu dünya hepimizin.