İnsan olmak ! insana saygı..

Hani ağızımızı açınca başlarız konuşmaya : Mangalda kül bırakmayız..

Görgü kuralı ve insanlık da ise hep sınıfta kalıyoruz..

KMTSO düzenlediği Tekstil Zirvesinin Gala yemeği ve sim sırma ürünlerinin galası vardı dün akşam..

Davetiye de Saat 19.00 diye yazılmıştı..

KMTSO dan aradılar katılıp katılmayacağımızı sordular..

Bizde 18.50 de Salona geldik, gelen üç beş kişi..

Hani hep deriz ya : Elin gavuru diye .. işte onlar 18.55 de salona girerek masalarına tam tekmil oturdular..

Bizim Müslüman kardeşlerimiz ortada yok..

Bu arada : bir ince detay, Konu tekstil, iplik, kumaş , konfeksiyon olunca, masaların üzerine pamuk getirilmiş masalar kar gibi beyaz pamukla süslenmişti ki : Ben ilk defa böyle bir organize gördüm, emeği geçenlere teşekkür ederek sözüme başlamak istiyorum..

Masa düzeni, masa süslemesi, yemek ve hizmet 10 numara idi.. Fakat !..

Saat 19.30 oldu, tekleme tükleme gelmeye başladılar..

Saat 20.00 oldu, halen tek tek gelen var,

KMTSO telefonla aradıklarında geleceğim diyenler halen gelmediği için salonun nerede ise yarısı boş görülüyor.. yabancı misafirlere karşı ayıp oluyor..

Elin Gavuru dediğimiz : yabancı Misafirlerimiz tam tekmil salonda yerini almış bir saattir oturuyor.. KMTSO Başkanı Serdar Zabun, Yönetim Kurulu üyeleri ise misafirlerini kapıda karşılıyor , görevliler masasını gösteriyor.. ev sahibine diyecek yok..

Neyse 20.30 oldu.. saat 21.00 oldu halen gelen var tek tek de olsa yemek saatinin üzerinden iki saat geçmiş olmasına rağmen gelen var..

Saat 21.30 oldu.. gereksiz, görgü kurallarından yoksul kişilere daha fazla dayanamadım: salonu terk ettim..

Biz nasıl bir milletiz ?.. ben halen çözemedim: Ramazan ayında iftar yemeği verilir.. vakit iftar vakti.. yani akşam hoca efendi : Allah –u Ekber dediği saattir..

Yemek başlar çorbalar içilir, yemek yenir, meyve veya tatlı servisi yapılırken çıkıp gelenler olur.. bu defa ev sahibi yemek kalmadığı için mahcup olur, oturtacak yer bulamaz, servis bozulmuş masa toplanmıştır..

Mübarek Ramazan ayında bile görgü kurallarını uygulayamayız..

Nezaket yoksulu insanlarımız ise : geç gelmeyi bir marifet saymaktadır..

Saat 19.00 dedilerse ve de sen o saatte geleceğim dedinse: Ya gel – yada hiç gelme telefon ile mazeretini bildir !

Saat 19.00 denilen yemeğe saat 21.30 da da gelinmez ki !..

Bizim değerli ağabeyimiz Sayın Serdar Erdoğanyılmaz sürekli yazar: Görgü Kuralları diye.. görgü kuralı ve insanlık diye..

İyi de bu insanlar görgü kuralını nasıl ? , nerede ? kimden ? ne şekilde öğrenecek ?

Mesele burada : kör düğüm burada başlıyor..

Bir siyasi partimiz basınla bir yemekli toplantı yaptı, tam 215 kişi gazeteci olarak katıldığını gördüm.. Bunlar kim ? ne zaman gazeteci oldu diye sordum:

Kem küm cevap kaçamak !

Oysa : Kahramanmaraş’ta 2 günlük gazete bir haftalık benim gazete var 5 tanede 15 günde veya ayda çıkan gazete var, Aksu tv , İHA. AA.DHA var.. İnternet haber siteleri var.. tümünü üstü üstüne koyduğumuz zaman yazdık liste yaptık 22 kişi etmiyor..

Bu nasıl iş dediğimizde partideki yetkili arkadaşın sözü : “ Abi kalabalık gazeteci olsun dediler, bizde telefon açtığımız gazetelere çok adamla katılın diye söyledik, rica ettik, biz çağırdık ,” dedi..

Haber yapan kaç kişi ?

Haberi yazan kaç kişi ?

Yemeğe gelen toplam 215 kişi maşallah ilimizde gazeteci enflasyonu var.. oysa biz o toplantıyı terk etmemiz gerekirdi.. ama yapamadık..

Biraz iğneyi kendimize batırdıktan sonra dönüyorum başa..

Toplantı yapan insana, oraya saatinde gelip bekleyen insana saygı göstermemiz gerekir.. kimse seni zorla getirmiyor, kafana silah dayamıyor.. ya saatinde gel yada , insanlara saygı duy hiç gelme !..

Bir de seni çağırdılarsa : tek başına gel, yanında ikinci adamı getirme, görgü kuralına uy, insana saygı göster ! diyorum ama galiba biz zor adam olacağız..

İyi günler.