1984 yılının Ağustos ayında dönemin Milli Eğitim Bakanı ‘’dershaneler kesin kapanacak’' demiş ( Kaynak: NTV’de 'Bugün Yarın’ Prg). Demiş diyorum çünkü ben 30 Ağustos 1984 tarihinde doğdum. Yıl 2015 yine gündemde dershaneler ve yine dershaneler kapanacak diyen Milli Eğitim Bakanları... 10 yıldan buyana da Çözüm Dershanesini işletmekteyim. Ders veren eğitim öğretimle ilgilenen öğrencilerin geleceğine yön veren kurumlar neden ülkemizde bir sorun gibi algılanır anlam veremiyorum. Ama dershanelerin kapatılıp kapatılmaması konusunu gündeme geldiğinde hep Nasrettin Hocanın  gölü mayalayıp ‘’ya tutarsa’’ dediği fıkra aklıma gelir. 

20 Kasım 2013’de Dönemin başbakanı Erdoğan özel bir televizyon kanalında  canlı yayın programına katılmıştı. Canlı yayın programında dershanelerin kapatılması konusunda açıklamalarda bulunan Erdoğan dershanede çalışan öğretmenleri kamuya alınacağını vaat etmişti.  Öğretmenler gününden bir gün önce yani  23 Kasım 2013’de Trabzon’da toplu açılış törenine katılan dönemin başbakanı Erdoğan ‘’dershanede çalışan 40 yaş üstü de olsa kamuya alacağız’’ şeklinde daha önceki açıklamalarına paralel benzeri açıklamalarda bulunmuştu. Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI ise 13 Ağustos 2013'deki basın açıklamasında ''Dershanelerde çalışan öğretmen, öğretici ve çalışanların bakanlığın sistemine entegre edilmesi içinde hazırlık yaptıklarını'' açıklamıştı. Bakan AVCI 15 Kasım 2013'te yaptığı bir açıklamada  '' öğretmenlerimiz endişe etmesinler, öğrencilerimiz, dershane çalışanlarımız endişe etmesinler, hiç kimse mağdur edilmeyecek'' şeklinde vaatlerde bulunmuştu. Tüm bu vaatlerin karşılığında yaklaşık 75 bin dershane çalışanlarına 1 Temmuz 2015’de 3 bin 121 kontenjan açarak 72 bin kişiyi adeta hiç kimse kategorisine koymuştur.

14.03.2014 Tarihinde 5580 Özel Öğretim Kurumaları kanunun üzerinde radikal bir karar alarak dershanelerin kapatılması kararı almıştı. Kanun kapsamında kapatılan dershanelerde çalışılanların kamuya alınması ve temel liseye dönüşüm işlemleri başlamıştı. Bu sürece Anayasa Mahkemesi 16 ay sonra dur dedi.  Geç gelen adalet adalet değildir. Dershane yöneticileri Milli eğitim bakanlığımızın vermiş olduğu kapatma kararını kabullenmekte zorluk çekse de saygı duymasını bildi.  Biz dershane yöneticileri olarak 2015-2016 eğitim öğretim dönemine 5580 sayılı kanun gereği dershaneyi kapatıp özel okul dönüşümü için hazırlıklarını tamamladık. Şuanda dershaneler yasal olarak kayıt alamamakta, özel okul dönüşümleri ise devam etmekte. Bu yüzdende veliler öğrencilerinin geleceğine yön vermekte karar vermemekte.

 Eğitim öğretime 60 gün kala Anayasa mahkemesinin kusura bakmayın siz kötü iş yapmıyormuşsunuz dershane eğitimine devam edebilirsiniz demesi özel eğitimi iyice kaosa sürükledi.  Oysaki her yıl bu tarihlerde dershaneler yaz eğitimine başlayarak yol almaktaydı. Şimdi bir tane öğrenci kaydı yokken nasıl dershane olarak devam edebilir. Sevgili bakanımız her basın açıklamasında velilerimiz mağdur edilmeyecek öğrencilerimizi kurda kuşa yem ettirmeyiz şeklinde açıklamalarda bulunuyor.  Keşke bakanımıza birileri çıkıp sorsa ne olacak bu dershane sahiplerinin hali? Dershane sahiplerine uygun imkanlar sağlanmazsa veliler mağdur olmak zorunda kalacak.

Anayasa mahkemesinin bu süreci uzatarak vermiş olduğu karar ile dershaneciler mutlu olmamıştır.  Geç Gelen Adalet Adalet Değildir! Bizim ilkemiz bina levhasında dershane veya okul yazması değil öğrencilerimizin yanında olmamızdır.