Protestoların 19. gününde Gezi Parkı’na müdahale edildi. AK Parti İktidarı Taksim Gezi olaylarını polis gücüyle sonlandırdı.19.gündür ülkemizde yaşanan bu olaylar Dünyanın bir numaralı gündem maddesi oldu; Özellikle dünyanın dört bir yanından gelen büyük televizyonlar Taksim’den günlerce,saatlerce canlı yayın yaptılar.

19.gün süren Gezi Parkı ve ülkenin dört bir yanından verilen destek gösterileri için bazı komplo teorisyenlerinin öne sürdüğü gibi, Gezi direnişi ne iç ne dış hiçbir güç tarafından planlanmadı. Kendiliğinden, birdenbire patladı ve polisin aşırı güç kullanımı ile televizyonların sansürü bir araya gelince, neredeyse bir dijital devrim yaşandı.

Kimilerinin dediği gibi sadece üç ağaç meselesi de değildi, sadece siyasi mesaj da...

Sorunu; 11 yıl+3 ağaç diye okumak, belki anlamamızı kolaylaştırabilir.

Hareket spontanedir, örgütlenmemiştir.

Özellikle dış basın bundan  altı ay önce bu spontane gösteriler yapılsa Batı basını Taksim’de toplanan halkı, “Kemalist elit” diyerek küçümser ve yer vermezdi. New York Times, The Economist, Washington Post, BBC, Le Monde gibi kuruluşlar olayı önemsiz göstermeye çalışırlar, hatta direnişi suçlayıcı bir tutum takınırlardı.

Ama şimdi hükümeti, kendi halkına şiddet uygulamakla, otoriter bir rejim kurmakla eleştiriyorlar.

Bir gün Beyaz Saray açıklama yapıyor, ertesi gün Ban Ki-moon, sonra Jack Straw, ondan sonra Westerwelle, Swoboda.

Ankara, her gün politik bir salvo altında kalıyor ve bunlara cevap yetiştirmeye çalışıyor.

Öyle görünüyor ki Batı ile flört bitmiş?

Hükümet bu mesajları bizden daha iyi okur çünkü Batı’nın onları nasıl iktidara taşıdığını biliyorlar. Bu yüzden desteklerini kaybetmenin ne anlama geldiğini anlayabiliyorlar.

Hatırlarsanız aynı Batı, o zamanlar hiçbir görevi, temsil yetkisi ve makamı olmayan Erdoğan’ı, bir hafta içinde Washington, Londra ve Paris’e götürmüş ve dünya liderleriyle görüştür-müştü. Siyasi yasaklarının kalkması ve başbakan yapılması için Ankara’daki birçok siyasi liderin kolunu bükmüştü. Genelkurmay’ı bile yeni iktidara göre düzenlemişti.

Bugünkü gelişmeler acaba bu hükümetin sonunu mu haber veriyor? Batı açısından kullanım süreleri doldu mu?

Sıradan bir insan olarak bu soruların cevabını vermem mümkün değil çünkü elimde ne belge var ne bilgi.

Sadece herkesin gözünün önünde olup biteni yorumlamaya çalışıyorum.

Ama bildiğim bir şey var ki; Batı’nın büyük güçleri, dünyanın birçok ülkesinde bazı siyasileri kullanıp, kendileri açısından yararlılık süresi bitince tarihe yollamışlardır.

Çok bilinen bir gerçektir bu.

Bizde de flört bitti mi bitmedi mi; bekleyip birlikte göreceğiz.