Vatandaşın, yani seçmenin  yüzde 45’nin kabul ettiği gerçek şu ki; 30 Mart yerel seçimleri Başbakan’ın elini çok daha güçlendirdi.
   Neden Başbakan olduğu için…
   Neden politik söylemleri iyi kullandığı için…
   Neden ülkenin tüm olanaklarını elinin altında olduğu için!
   Neden cemaate paralel2meşru olmayan yapı’ diyerek, kendisini meşru devlet  yapısı saydığı için…
   Neden her seçim arifesinde’ tek vatan, tek bayrak’ dediği için...
   Artık kimse karşısında ‘aday olur mu, olmaz mı’ sorusunu tartışmıyor…
   Hatta kendisi aday ‘olursa kazanır mı, kazanamaz mı’ sorusu bile geri plana düştü.  Çünkü muhafazakâr kesimde AK Parti’ye bağlılıktan çok sayın,Recep Tayyip Erdoğan bağımlılığı var.
   2002’de, 2004’de, 2007’de, 2009’da, 2011’de ve 2014’de 30 Mart’ta bunu gördük.
   Genel seçim havasında geçen son yerel seçimde Erdoğan kendisini ortaya koydu, kendisi için oy istedi.
   Kendisi ve arkadaşları hakkındaki suçlamalara  tek başına göğüs gerdi.
   Çankaya Köşk’üne giden yoldaki  taşlarını tek başına döşedi.
   Balkon konuşmasında bu başarının kendisine ait olduğunu da ortaya koydu, cümle âleme duyurdu.
   Ama Köşk’e aday olmayacak!.
   Neden olsun ki; Şu an hem köşkü hem de Başbakanlığı kendi istediği gibi yönlendiriyor, yönetmiyor mu?
   Hal böyle olunca ortaya çıkacak durum…

 Her iki seçimde zamanında olur. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim birleştirilmez ve seçimler zamanında yapılır…
  Sayın ,Başbakan Erdoğan ile sayın,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında, değiş tokuş olmaz…
   Çünkü ülkeyi yöneten sayın, Erdoğan…
   Çünkü iktidar riskini taşıyan adam sayın,Erdoğan…
   Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın yer değiştirmesi olmayacak…
   Anayasa’da değişiklik yapamadığı için…
   Başkanlık sistemine geçilemediği için, sayın  Erdoğan yetkileri sınırlı olan köşk’e çıkmayacak...
   Başbakan Erdoğan ağustos ayında Köşk’e çıkmayacak… AKP, eylülde büyük kongresini toplayacak, tüzüğündeki 3 dönem seçilir maddesini iptal edecek…
  Sayın, Erdoğan, 4’ncü kez AKP genel başkanı seçilecek…
   Erken seçim filan olmayacak...
   Şu bakımdan…
  Sayın, Gül’ün AK Parti’nin başına geçmesinin getireceği fazlaca bir katma değeri olmayacağı için…
   Çok arzuladığı Başkanlık sistemine geçemediği için...
   Kendisi Köşk’e çıkarsa, elleriyle büyüttüğü, AK Parti dağılır endişesini taşıdığı için…
   Veya...
 Sayın,Erdoğan şöyle bir durum da yaratabilir!
   Cumhurbaşkanı seçimi ile genel seçimi aynı anda yapılır… Üç dönem kuralı nedeniyle eski bazı isimler dışarıda kalır... Erdoğan yepyeni kişilerden oluşan meclis grubu kurdurur… Gül’ü milletvekili seçtirir, hem patinin başına seçtirir, hem de başbakan yaptırır…
   Böylece “kardeşim” dediği ve kendisine itaat eden Gül’ünde üstünde, ülkeyi ‘başkan gibi’ yönetir...
   İpler elinde olur...
   Kabine üzerinde de parti üzerinde de tek söz sahibi olur…Sayın, Abdullah Gül dahil hiç kimse bu duruma karşı çıkamaz, mecburen uymak zorunda kalırlar…