Başlık bana ait değil. Okuyacağınız yazı da bana ait değil. Elbistanlı bir okurumuzdan gelen yazı. Belki yazı uzun olmuş ama sevgili okurumuz da düşüncelerini uzun uzun hemşehrilerine anlatmak istemiş.

Özellikle Elbistan Belediye Başkanı Sayın Mehmet Gürbüz’le ilgili yazdıkları dikkatimi çekti.

Birçok iddiaya cevap verir nitelikte olan, okunmaya değer bulduğum bu yazıyı siz değerli okuyucularımızla aynen paylaşıyorum.

ELBİSTANLI HEMŞEHRİLERİME!

Efendim Teşbihte hata olmaz; Fahişeliğini alenen yapamayanlar geçmişte toplum içerisine çıkarken kara çarşaf giyerek yüzlerini gizlerken, dini kıyafetleri kullanarak samimi dindarlara kötü gözle bakılmasına neden olurlardı. Şimdilerde alabildiğince rengarenk Siyasi Fahişeler türedi ve çoğaldı.

Bir kesim mavi giyip bu ülkeyi karıştırmak için kendine verilen rolü oynuyor, kimileri yeşil bir diğeri kırmızı çarşafla oynuyor senaryosunu. Bakıyorsun ki bunların hepsine rengarenk çarşaf giydirip bu milletin içerisine salanlar aynı. Bakıyorsun bunların iplerini elinde tutup itip çekip kontrol edenlerde aynı. Bakıyorsun bunlara aynı maskeleri yaptıranlar da aynı.

Siyasete genel bakacak olursak; Efendim Milliyetçi ve Muhafazakar olduğunu iddia edecek ve HDP ile CHP ile aynı ittifakta yer alacaksın, adına Millet dediğin ittifakta yer alacaksın Milletin aleyhine ne kadar iş varsa içinde olacaksın, milli projelerle, İHA’larla, SİHA’larla, ATAK’larla bir kere olsun gururlanmayacaksın ama her fırsatta Amerikan Seviciliği ile boyunduruk altına girmek için can atacaksın, Sosyal medya biolarına MHP yerleştirip, Milliyetçi Hareket Partili, Ülkücü etiketleriyle milletin içinde gezip HDP ile ittifak yapmamış gibi, Terör destekçisi partilerle birlikte hareket etmiyormuş gibi davranacaksınız, Genel başkanınıza bağlı değilmiş gibi, genel merkezinizden bağımsız gibi davranacaksınız sonra da gelip İplerinin ucu belirsiz partiden aday olacaksınız. Genel başkanınız ve genel merkeziniz mi sizden değil yoksa siz mi onlardan değilsiniz. İktidara saldırırken partinizden olacaksınız, milletin içinde gezerken MHP ve ülkücü etiketi ile gezeceksiniz. Kirli pazarlıklı ittifakınızla kazandığınız belediyelerde Terörist ortağınızın “O koltuklarınızda bizim sayemizde oturuyorsunuz” sözlerine çıtınızı çıkaramayacaksınız, Büyük Türkiye devletini teröristlerle pazarlığa çekmeye çalışan terörist ortağınıza ses çıkaramayacaksınız ondan sonra da Şehitlerimiz üzerinden kendi devletinize saldıracaksınız. Hristiyan olsan Çana pislemez, Müslüman olsan şarap içmezsin ifadesinin iki ayaklı hali misin? Bu Aziz Milletin hizmetinde olan ve bu Milletin İktidarından başka güç tanımayan Cumhur İttifakının sevdalısı bir seçmen olarak; Milliyetçi Hareket Partiliyim, Liderimiz Devlet Bahçeli’nin izindeyim, Ak Partiliyim, Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın izindeyim, Ve Cumhur İttifakının her kesimiyle beraberim… Sizlerde sağı solu kırpmadan ve karıştırmadan, Üyesi olduğunuz partiniz, Lideriniz ve Birliktelik yaptığınız üyeleriyle ittifakınızı ve kendinizi net olarak ortaya koyun da kim olduğunuzu ve hangi rengi taşıdığınızı, halk olarak kime oy verdiğimizi bilelim. Sol görüşlüyüm diyorsunuz, halk partiyim diyorsunuz hay hay baş göz üstüne ama kendi ülkenizin halkçısı ve solcusu olamıyorsunuz, Emperyalist güçlerden ve yabancı devletlerden demokrasi dileniyor, neredeyse gelip ülkenize el koymasını istiyorsunuz. Bukalemun bile bulunduğu ortama uyum sağlarken siz kendi ülkenize bile uyum sağlayamıyor, kendi ülkenizin kırmızı-beyaz’ına bile boyanamıyorsunuz. Boyunlarınızdan iplerinizle sizi Rengarenk çarşaflarınızı boyayıp giydiren sahiplerinize öyle sağlam bağlısınız ki ipinizi biraz sıksalar aynı ses tonuyla aynı kelimelerle vıyaklamaya başlıyorsunuz. Tüm havlamalarınız bu Aziz Milletin iktidar olmasına karşı, tüm alkışlarınız sahiplerinizin sizi övmesine. Genel siyasette üyesi olduğunuz parti çizgisinden giderek iktidara ve cumhurbaşkanına saldıracaksınız, yerele gelince yukarıdaki liderlerinizden bağımsız gibi liderlerinizin ittifaklarından gizlenerek millet sevdalısı, memleket sevdalısı pozları vereceksiniz.

Efendi Gelelim Yerel siyasete;

Kim başkan olursa olsun, hangi parti kazanırsa kazansın çarkınız ve çıkarınız işlerken sesiniz çıkmıyordu. Siyasi fitne ve kışkırtmalarla gariban milleti birbirine küstürüp seçildiğinizde bu şehri ve bu şehrin insanlarını unutarak, bu şehre hizmet etmeyi bir kenara atarak, kimin eli kimin cebinde belirsiz halde belediyeyi bölüşürken sesini çıkmıyordu... Her birileriniz başka partilerden rol kesip, memlekete hizmet için yemin edip, seçildikten sonra kirli işbirlikleri içerisinde sadece şahsi hesaplarınız için çalışırken, belediyenin gücünü ve seçilmiş olmanızın yetkisini şahsi ve çevrenizin iş takipçiliği için kullanırken sesiniz çıkmıyordu. Belediye borca batırılırken, kimin ne iş gördüğü belirsizken, suları bulandırıp bulandırıp kesenize balık doldururken sesiniz çıkmıyordu. Hangi partiden meclise girerseniz girin bu şehre ve bu şehrin insanlarına hizmet etmesi gereken belediyeyi her biriniz bir ucundan tutup kendi kesenize çekip sündürürken sesiniz çıkmıyordu.

Belediye yavaş yavaş temizlenip gerçekten resmî kurum gibi kurumsallaşmaya başlayınca çarkınız bozuldu havlamalar başladı. Belediye dirilmeye ve canlanmaya başladı, belediye parke üretim tesisi kurmaya, belediye Güneş enerji santrali projeleri yapmaya, belediye lavanta vadisi, mesire alanları, parklar ve yürüyüş yolları yapmaya başladı, belediye kanal projesi, yollar, kaldırımlar, otoparklar, cadde projeleri yapmaya başladı, belediye şehre yatırım getirmek için her alanda girişimlerde bulunmaya başladı, belediye bakkalından pazarcısına kadar esnafın ve şehrin insanının hayatında yer almaya başladı, belediye fakirin, ihtiyaç sahiplerinin, gariplerin, öksüz ve yetimlerin dünyasında yer tutmaya başladı, Belediye herkese aynı resmiyet ve muamele, herkese eşit ve kaliteli hizmet, herkese hızlı ve ulaşılabilir hizmet, herkese çok daha yaşanılabilir bir şehir sunmaya başladı işte tüm hesapları bozulanlar ve işine gelmeyenlerin havlamaları da başladı. Belediye hizmet etmeye, kirliliği temizlemeye, kirli işbirliklerinizi kesmeye, bu şehrin tüm insanlarına ve her cana ulaşacak hizmetler yapmaya başladı havlamalar başladı. Kendini bu şehrin sahibi ve üstün elitleri zanneden, bu şehrin en ücra köşesindeki bacası tüten ocaktan en merkezine kadar tüm nüfustan üstün, ayrı ve üstte gören sinsi, sifli, fitneci, köleci ve kirli zihniyetlerin ve bunların alt tabaka olarak iradesini kiralayıp, çıkarları için kullanıp, perde arkasından yönettiği avanelerinin çarkı bozuldu, rantı bozuldu, çıkarı bozuldu, itibarı bozuldu işte o zaman havlamalar başladı.

Yerini kaybedeceğini gören, Rantını kaybedeceğini gören, Çıkarının kesileceğini gören, İtibarı kalmayacağını gören, Belediye kesesinden ağalığının biteceğini gören, Ayakçıları ile içeriden iş göremeyeceğini gören, Gelecek hesabı yaparak kirli planlama ve kirli ilişkiler içerisine girip planlarının suya düşeceğini gören, Avantasının, komisyonunun, iş takipçiliğinin, imar planlamalarından nemalarının kesildiğini gören herkes her koldan saldırmaya başladı. Farklı partilerden kirli işbirlikleri ile saldırmaya başladılar, Zıt partiden olduğu halde akrabalık ilişkileriyle, ağalık beylik ilişkileriyle, ortaklık ve çıkar ilişkileriyle, ahlaksız karanlık gece ilişkileriyle cep birlikteliği yapanlar partilerini, misyonlarını, millete ve bu şehrin insanlarına hizmet için seçildiklerini kenara atıp başkana ve hizmetlere saldırmaya başladılar.

Hey siz !! sonradan türeme rengarenk boyanmış yal düşkünü çakallar, Hey eğitimsiz, liyakatsiz, hadsiz ve boyama kişilikli egosu yüksek kendini bir halt zanneden içi boş üfleme balonlar!!!, Hey sahiplerinin tasmayı sıkmasıyla saldıran iradesi kiralanmış ve kullanılan kukla canlılar!!  Haddinizi de bilin!!!!!! Kendinizi de bilin, Sahiplerinizi de bilin, Sözünüzü de bilin, Rengarenk boyanınca tanınmayız zannetmeyin. Çünkü sizi çok iyi biliyoruz. Biz Elbistan halkı olarak amaçlarınızı da bozulan düzeninizi de çok iyi biliyoruz. Biz başkanın ve belediyenin halka yansıyan ve arkası da gelecek olan hizmetlerini de biliyoruz. Biz Başkanın beyefendi kişiliğini, nezaket sahibi oluşunu, kibar ve seviyeli üslubunu da biliyoruz ve görüyoruz. Sizler gibi ağzı bozuk, sizler gibi küfürbaz, sizler gibi saldırgan ve sizler gibi seçmenini böyle kirli karakter ve kirli ağızlarla seviyesizce yemsiz etmediğini, etmeyeceğini de biliyoruz. Başkanın sizin seviyenize inmeyeceğini ve size sizin küfürbaz ve tehditkar ağzınızla cevap vermeyeceğini de biliyoruz. Kanun ve yönetmeliklerde tanımlı görevleriniz sınırlarında tüm hukuki yetkilerinizi ve görevlerinizi yaparsınız ancak hukuk ve yetkiniz dışına çıkarak hakaret ve tehdit yoluna girerek bu memlekette kendinizi belediyenin meclisin ve devletin üstünde göremezsiniz. Kırk yıllık kirli ilişkiler yumağının çeteleşmesine Oy verdiğimiz ve sonuna kadar inandığımız Başkanımızı yedirmeyeceğiz. Ey Elbistanlı komşum, kardeşim, eşim, dostum akrabam, aynı sokağı aynı caddeyi paylaştığım aynı havayı soluduğum hemşerim!!! Kırk yıllık üstünler, çıkarcılar, rantçılar, paracılar ve imarcıların şahsi çıkarları için, düzeni bozulanların havlamaları için, tekeri dönmeyenlerin hırsları için kurumsal hizmete ve kurumsal belediyeciliğe kavuşan Elbistan’ın Başkan’ını sahiplenelim ve rengarenk çarşaf giydirilip ortalığa salınan boyunları iple bağlı hizmet düşmanlarına karşı dim dik hizmetten yana duruş gösterelim.

Not: Bu yazımı memleketimizin büyük çoğunluğunun Elbistan’ın geleceği için emek veren ve gece gündüz demeden çalışan Başkan ve Belediye çalışanlarına engel olmaya, önüne duvar olmaya, itibarsızlaştırmaya çalışanları tanıması için kaleme aldım. FETÖ taktikleri ile bir kısmını veya bazı cümlelerini kesip kırparak ve başka anlamlar çıkarmaya çalışıp algı oluşturmaya çalışarak kullananlara dikkat ediniz ve onları fitneci ve FETÖ’cü olarak etiketleyiniz. Yazılanların tamamı bir bütündür ve tamamını bir bütün olarak paylaşıp altına kendi görüşünüzü belirtebilirsiniz.

 142.778 hemşehrimin her birine saygı ve selamlarımla...