Neden, Genel Sağlık Sigortası? Evet, sistemde ciddi değişiklikler oldu, 2016 yılı ile birlikte ödenen primler arttı, af da geliyor tamam; ama asıl önemlisi, 78 milyonun tamamını zorunlu olarak kapsayan sistem hakkında büyük bir çoğunluk yeterli bilgiye sahip değil. Çalışanından işsizine, emeklisinden gencine kadar tüm kesimler, devletin sunduğu sağlık hizmetinden faydalanıyor ama hangi sistem kapsamında yararlanıyor, hakları neler bilmiyor. Daha açık şöyle anlatayım: 2006 yılında, tüm sosyal güvenlik kurumları Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çatısı altında birleşti ama aradan 10 yıl geçmesine rağmen, başta emekliler olmak üzere kimi vatandaş sağlık hizmetini SSK'dan, kimileri Bağ-Kur'dan kimileri de Emekli Sandığı'ndan aldığını sanıyor. Ve bugün halen SGK, her gün yayınladığı kamu spotları ile halka Genel Sağlık Sigortası'nı (GSS) anlatmaya çalışıyor.

İşte bu yüzden, "A'dan Z'ye GSS" dedik. Çalışmayanların ne kadar prim ödeyerek sağlık hizmetinden yararlanacaklarını, 2016 yılında GSS primlerinin neden arttığını, Gelir Testi yaptırmayanların başına neler geleceğini, özel hastanelerden nasıl hizmet alacağınızı ve ne kadar fark ücreti ödeyeceğinizi, prim borçlarının ne zaman ve nasıl silineceğini; kısacası GSS hakkında her şeyi yazı dizisinde bulacaksınız. Aynı zamanda merak ettiklerinizi de sorabileceksiniz.

YANLIŞ BİLİNİYOR

Önce, genel çerçeveyi özetleyeyim. 2012 yılında sağlık alanında büyük bir reform yapıldı ve Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçildi. Bu tarihten itibaren de emeklisi, memuru, esnafı, çalışanı, çalışmayanı, tarım işçisi ve bakmakla yükümlü oldukları; yani, nüfusun tamamı zorunlu olarak GSS kapsamı altına alındı.

Yeri gelmişken hemen belirteyim, halk arasında yaygın ama yanlış bilinen bir kanı var; o da, GSS'nin sadece çalışmayanlara yönelik bir uygulama olduğu. Hayır, sistem herkesi kapsıyor.

Elbette çalışanlar ile çalışmayanlar arasında uygulama farkı var. Daha net anlaşılması için şöyle anlatayım: Sigorta kapsamında olan ve bu kişilerin bakmakla yükümlü oldukları kişiler açısından sorun yok. Çünkü bir kuruma bağlı çalıştıklarından primleri düzenli ödeniyor ve bu kapsamda da devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanıyorlar. Aynı kapsam içine emekliler de giriyor.

İŞSİZLERİN DURUMU

Ancak, çalışmayanlar için durum biraz farklı ki, 15 yaş üstü işsiz ve işgücüne dahil olmayan kişilerin toplamı 30 milyonu buluyor. Çalışmayan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin GSS kapsamında, devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanabilmeleri için SGK'ya bir prim yatırmaları gerekiyor. Bunun için de Gelir Testi yaptırmaları şart ki, kişiler, bu testleri, ikamet ettikleri yerin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından yaptırabiliyorlar.

Gelir testinin amacı ise adı üstünde, kişilerin belli bir gelirinin olup, olmadığı; varsa da bunun miktarını tespit etmek. Yanlış anlaşılmasın, gelir testi sadece bir kişi için değil; o konuttaki gelir durumunu tespit etmek için yapılıyor. Yani, 'evin reisi benim, işim yok, devlet yardım etsin' demekle olmuyor. Konut içindeki eş, evli olmayan çocuklar, hatta kişinin anne-babası ve o konutta yaşamayan, öğrenim nedeniyle başka yerde yaşayan çocuklardan 25 yaşını doldurmayanlar da gelir testinde dikkate alınıyor. Şunu de belirteyim, çalışmayan tüm kesimlerin bu testi yaptırmaları mecburi.

Peki, gelir testi yaptırınca ne olacak? Devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanmak için ne kadar prim ödeyeceğiniz belirlenecek. Primler ise asgari ücrete göre hesaplanıyor ve gelir durumuna göre 2016 yılı için 65 lira ile 395 lira arasında değişiyor. Primle her ay SGK'ya yatırılıyor. Tabloda, gelir durumunuza göre ne kadar prim ödeyeceğiniz detaylı yer alıyor.

GELİR TESTİ ZORUNLU

Gelir testi yaptırmazsanız ne olur? İşte orası sıkıntılı. Bu konuyu da iki şekilde anlatayım. Kendi isteğinizle gelir testi yaptırmayabilirsiniz. Bu durumda da SGK'ya yaptırmak istemediğinizi beyan ediyorsunuz. İkincisi ise, gelir testi yaptırma süresini geçirmişsinizdir ki, her yıl bu testi yaptırmak zorundasınız ve bu yıla ait son gün de 2015'in Eylül'ünde bitti. Değişen ne diyeceksiniz? Hiçbir şey değişmiyor, her iki durumda da, GSS zorunlu olduğundan; aylık prime esas kazancın yani, asgari ücretin, iki katı kadar bir rakam, bu da 2016 için aylık 395 lira 28 kuruş ediyor. Kesilip, size tebliğ ediliyor. İster kendi isteğinizle, ister kanuni yoldan her şart altında bu parayı ödemek zorundasınız.

Editör: Haber Merkezi