Ekonomik anlamda, piyasalar çokta iyi görünmüyor. Ülke siyasi mülahazalarla oyalanırken, hatta “Afrin harekâtı devam ederken, ekonomimizi etkilemiyor denilirken” Hükümet çevreleri, nisandan sonra piyasaların açılacağı, piyasadaki paranın bollaşacağı gibi bir beklenti algısını oluşturuluyor? Bu beklentiyi dile getirenlere gerekçesini sorduğumuzda ise,…”demokratik haklarda hükümet yumuşamaya gidip Batı’yla arasını düzeltecekmiş,o nedenle piyasaların açılmasını bekliyoruz” yanıtı alıyorsunuz…

İktidar yetkililerine ”cezaevindeki bazı gazetecilerin neden şimdi serbest bırakılmaya başladı, bu ne anlama geliyor, buna ne diyeceksiniz” konusundaki sorumuza yanıtları ise “benden duymadın?” oluyor. Bence İktidar kendi siyasi tabanını tatmin için, el altından “piyasaların açılması için bazı durumları mecburen yapıyoruz” gerekçesini yayıyor olması, etkili olduğu söylenebilir…

Ekonomik alanda yani küçük, orta ve büyük ölçekli Finans kesimlerinde ise yine nisana ilişkin ciddi bir beklenti oluştu. Uluslararası finans ve yatırımcı çevrelerin Türkiye’ye gelmeye devam ettiği ama onlarında artık “dönüşümüz ne zaman olmalı?”…Sorusunun yanıtını aradıkları, görüştükleri kişilere yönelttikleri sorulardan anlıyoruz. Bir banka müdürü ile konuştuğumda şu ifadeleri kullandı” Birileri yabancı finansçılara sanki nisana kadar bir şey olmaz. Sonrası belli değil demiş” bunu anlamak mümkün değil diyor…