Seminere Zirve Üniversitesi Emine-Bahaeddin Nakıboğlu Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cumhur Kılınç, Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Gülşen ve öğrenciler katıldı. Seminerde konuşan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevki Sözen, “Ülkemizde genel olarak bir olaydan vazgeçirme olarak çocuk istismarı yapılıyor. Maalesef bazı çocuk istismarları travmalara ve ölümlere yol açmaktadır.” dedi.

Çocuk istismarının geniş bir alanı kapsadığını belirten Özkök, "Bu istismar cinsel, fiziksel, duygusal, ekonomik ve ihmal şeklinde olabilir. Bu sorun sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sorunudur. Türkiye'de cinsel istismar son zamanlarda yaşanan olgular nedeniyle daha sık konuşulmaya başlandı." diye konuştu.

Evebeynler Çocuk İstismarını İnkar Ediyor

Aile içi şiddete baktığımız zaman risk altındaki grupta kadın, yaşlı ve çocuğun olduğunu söyleyen  Prof. Dr. Sözen, “Genellikle erkek şiddeti kadına, kadın ise şiddeti çocuğa uyguluyor. Baba çocuğu eve geç geldiği zaman dövüyor. Anne ise yemek yemediği zaman, tuvaletini kaçırdığı zaman, yaramazlık yaptığı zaman dövüyor.” ifadelerini kullandı.

Sözen, yaklaşık bir yıldır basına yansıyandan çok daha fazla olgu olduğunu ifade ederek, “Aileler çocuğunun istismar sorumlusu, suçlanabileceklerini düşünerek savunmaya, içe kapanmaya çocuklarının istismarını kabullenmekte güçlük çekerek şok geçirerek istismarı inkâr edebilirler. Özellikle ailenin kurulu düzeninin bozulmasından endişe edebilirler.” dedi.

Dünyada çocuk istismarı konusunda tahmin yapmanın zor olduğunu belirten Sözen, "Ülkemizde istismar konusunda istatistik yok. Çünkü çok ağır vakalar olduğu zaman çocuk istismarından haberimiz oluyor. Amerika’da çocuk istismarı yapan aileyi komşusu şikayet ediyor ve cezai yaptırım uygulanıyor. Türkiye’deki istatistik çocuk ölümlerinin dökümüdür." diye konuştu.

Çocuklar Cinsel İstismar Konusunda Genellikle Yalan Söylemezler

Çocukların, okul öncesi eğitimle cinsel istismar konusunda bilinçlendirilmesinin önemli olduğu belirten Sözen, “ Adli Tıp Kurumuna cinsel istismar iddiası ile başvurulan olguların %87’si kız, %13’ü erkek olup, %55’inde baba, erkek kardeş, dayı gibi yakın derecede aile bireylerinin cinsel tacizine maruz kalmaktadır. Olayın olduğu yer ise genellikle ev, okul çocuğun içinde bulunduğu yakın çevresidir. Çocuklar cinsel istismar konusunda genellikle yalan söylemezler. İlk kural çocuğa inanmaktır” şeklinde konuştu.

Çocuk istismarının öğrenilmesinin en önemli noktalarından birinin ise yönlendirici sorulardan kaçınılması ve direkt sorular sorulmaması olduğunu vurgulayan Sözen, şunları kaydetti: "İstismara uğrayan çocuk için rahat bir ortam yaratılmalı. Bunun için aceleci olunmamalı, yeterli zaman ayrılmalı ve sabırlı olunmalı. Çocuğun güveni kazanılarak, iyi bir iletişim kurulmalı. Bununla birlikte özellikle konuşma zorluğu ve iletişim sıkıntısı olan çocuklarda iletişimi kolaylaştırmak için oyuncak bebek ve resim gibi yardımcı araçlar kullanılmalıdır."


Editör: Haber Merkezi