Bizi ABD Dolarla mı? Vuruyor?

Biz kendi kendimizi mi vuruyoruz ?

Kamuda Savurganlık tüm hızı ile devam ediyor..

Vatandaş ise yerli malına sahip çıkmıyor !

Lüks tüketim ekonomiyi kötü vuruyor..

    Önce şunu iyi anlamamız gerek: Serbest Ticaret Anlaşması yapmışız, bugün 224 ülkede Türk malı ve markaları satış yapmaktadır..

     Bu ülkelerde : kendi ürettiği malları bizim ülkemizde, satmaktadır..

     Burada biz bilinçli olacağız: Türk malı varken, yabancı malı almayacağız..

     Hükümet yabancı malı yasaklasın diyenler var: bu mümkün değil, serbest ticaret anlaşmasına imza koymuşuz.. bizim mallarımızda onların ülkesinde satılıyor, bizim yapmamız gereken daha çok çalışarak daha çok dışarı mal satmamız gerekiyor..

     Fırsatçılık bizim kanımızda ve genimizde var : Dolar hareketlenmesi ile beraber herkes dolar almaya başladı.. Dolar yükselsin para dan para kazanalım diye..

     Bu defa bir fark ortaya çıktı: tohumu bizden, suyu toprağı emeği bizden , tarım ürünlerimizde dolarla satılmaya başladı..

     Türkiye Cumhuriyeti Devleti: İran, Çin, Rusya, Azerbaycan, Katar, başta olmak üzere bir çok ülke ile kendi paramız üzerinden alış veriş yapma anlaşması yaparken, bizim halkımız her şeyi dolara endeksledi.. Herkes dolar konuşuyor !..

     Doları ABD yükseltmiyor: Biz kendi kendimize yapıyoruz..

     Her şey dolarla alınıp satılan bir ülkede : Türk Lirasından söz etmek ne kadar doğru ?

     Özellikle belediyelerde : Kamuda o kadar çok personel var ki , ben biliyorum , bırakın hizmet yapmayı Ankara dan gelen para personelin yarısına bile yetmiyor..

     Bir belediyemiz, bir ay çalışlarının yarısına , diğer ay yarısına maaş ödemesi yapıyor yani yarım maaşla çalışırken belediye borç batağına saplanmış..

     Türkiye bana göre : son 16 yılda öncelik yatırımlarını belirlemede yanlış yaptı..

     Bizim çok daha sağlam ekonomi ve güçlü bir yapımız olması gerekiyordu, bu sebeple İnşaat, yol, köprü, park, bahçe yatırımı yerine, üretime yatırım yapmamız gerekiyordu..

     Daha çok üretim yaparak dünyaya daha çok mal satmamız gerekiyordu..

     Yapılan duble yollar, köprüler, tüneller , medeniyetin nimetleri ancak, bunları üretip çok mal imal ederek dünyaya sattıktan sonra yapsak bugün bu ekonomik kriz hafif geçerdi..

     40 yıldan beri FETÖ , yani Fetullah Gülen isimli CIA ajanı kanalı ile Türkiye’nin kaynakları dünyanın dört bir yanına okul oldu, yatırım oldu.. Benim Bertizlim köyünde okul bulamazken, Kahramanmaraşlı sanayicinin parası Kenya da okula dönüştü.. bizi din kisvesi altında 40 yıl böyle soydular..

     Son 16 yıldan beri yapılan hizmetleri alkışlıyorum: Ancak bunların bir öncelik sırası olması gerekirdi.. Üretmeden – Tüketen toplum batmaya mahkumdur..

     Biz : özürlüye evinde çocuğuna yakınına bak dedik maaş verdik..

     Yaşlı Annene ve Babana bak dedik maaş verdik..

     İhtiyacı olsun , olmasın herkese bol keseden dağıttık..

     Tembel bir Türk toplumu meydana getirdik, bugün çalışacak işçi bulamıyoruz, Allah’tan Suriyeliler varda bizim imdadımıza yetişiyorlar..

     Bugün hangi fabrikaya gitseniz : ilk şikayet çalıştıracak işçi yok.. oluyor..

     Ekmek israfı diz boyu : çöpler ekmek dolu..

     Cep telefonu israfı diz boyu: her evde en az 10 adet cep telefonu var, vatandaş her yeni modelden bir tane almış , eskisini evin bir köşesine atmış..

     Bekir Doğan olarak ben kendimi de eleştiriyorum: bizim evde aynı ! Çocukların hedefinde Aypon 9 almak var.. gerisini siz düşünün oysa 600 TL aldığım Vestel Venus 2 E gayet güzel her işimi görüyor..

    Gel bunu bizim çocuklara anlat anlata biliyorsan..

    Bir arkadaşımız ev almış hayırlı olsun : 350 Metre kare 5 +1 fiyatı 850 TL ucuz aldım diyor, içine 150 bin TL harcamış, önceki gün hanımı mobilya almış içine halı vs. 350 bin TL , bu sevgili dostum iki yavrusu olan bir aile.. bu kadar büyük ev gerekli mi? Birde bunun ısıtması var !..

     Hanımla kavga edersem bunlara yatmaya gideceğim (!) ne yapalım 6 odadan biri bize düşer nasıl olsa..! arkadaş değil miyiz ?...

     Dolar niye yükseliyor : diyerek hükümeti suçluyoruz, bağırıp çağırıyoruz ya biz kendimize bakmıyoruz.. evler teknoloji çöplüğüne döndü.. yılda bir sefer telefon değiştiren bir Türkiye olduk, yerli malı varken, hep yabancı ve markaya yöneliyoruz..

     Hükümetin resmi açıklaması: 550 kalem mal Türkiye de daha kaliteli daha ucuzu olduğu halde yurt dışından , sırf hava olsun diye alıyoruz.. buda dövizin uçup gitmesi demektir. Bugünden sonra kimse bağırmasın dolar niye yükseliyor diye herkes kendine baksın.. evinize iş yerinize bakın israfı görün , durdurun dolar düşer.. hemde 1 TL olur bir dolar..

     İyi günler..