Bir yerde, büyükşehir belediyesi için dört dörtlük hazırlanmış, belgesel nitelikteki CD’yi izleyince, bir anda gözümün önüne yapılan eleştiriler, artı eksi söylenen cümleler, gördüklerinde kâh sevinip, kâh burun kıvıranlar geldi aklıma.

Burnundan kıl aldırmayan, her şeye maydanoz olan, eleştirmek için, muhalefet edebilmek için yoğun çaba ve zaman harcayan muhalif cenah bir yana, insan dayanamıyor, ‘el insaf!’ diyorsunuz.

Meyve veren ağaç taşlanır mı, taşlanırmış. Bunda beis yok da... Dozsunda, yapıcı olduğu müddetçe, herkes her eleştiriye açık olmalı. Tahammüllü olmalı.

Amenna!

*

Büyükşehir Belediyemizin yaptıklarını, yapacaklarını kaç kez gazeteme, siteme konu ettim. Hepsi de birbirinden mükemmel projeleri gazeteme, siteme taşırken, onur duydum. Bireysel düşüncem ve duygusal yanımı bir tarafa bırakıp, bir de insanların sesine kulak verdiğimde, toplumun memnuniyetinin benim bireysel yorumlarımdan daha önemli olduğuna kanaat getirerek, Başkan sayın Fatih Erkoç’a not vermem gerektiğinde, on üzerinden on puan verince, belki bazıları ‘o ne ya!’ diyebilecekler.

Ancak, geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldığı en başarılı büyükşehir belediye başkanı ödülü, payesi, kimse kusura bakmasın da az bir başarı, onur değil.

*

Yaklaşık 1,5 ay önceydi. Yaşar Pastanesi önünde oturur, bir meslektaşımla çay içerken, hemen bitişiğimizde oturan bir karı-kocanın muhabbetine kulak vermek zorunda kaldık. Çünkü sesleri yüksek çıkıyordu. Tabi yabancılardı. Mesele yayalaştırılan ve modernleştirilen Trabzon Bulvarı idi. Ne düşünüyorlardı diye merak ederken de sorduk, ‘nasıl buldunuz?’ diye?

Sanki sorumuzu bekliyorlarmış gibi bize döndüler, gıpta ettikleri cümlelerinden, bakışlarından belliydi ve bunu da cümlelere döküyorlardı. Çok beğenmişlerdi, çok da takdir ediyorlardı Büyükşehirin bu hizmetini, projesini…

Biz de dilimizin döndüğünce sayın Fatih Erkoç’u, Büyükşehiri ve projelerini anlatınca, karı-kocanın nutku uçtu, ağızları bir karış açık kaldı.

Bir kısa cümle ettiler, ‘Helal olsun!’

*

Memleketini öğrendiğim, ama buraya yazmaktan imtina ettiğim karı-kocaya şunları anlattım.

Tekke… Kentin en eski mahallesi. Yusuflar diğer adıyla. Şimdi kentsel dönüşüm çerçevesinde kamulaştırmalar ve yıkımlar başladı. Bu semtten değil ev yıkıp kamulaştırmaya gitmek, çivi bile sökmek her babayiğidin harcı değildi. Şimdiye kadar gelip geçenler, sadece lafını sevmişler, Tekke üzerinden prim yapmaya kalkışmışlardı. İşaret ettim, ‘aha burası’ dedim, hayret eder gibi, zor olur der gibi, Allah Allah der gibi baktılar yüzüme… İmkânsızlar başarılıyordu, hayaller gerçeğe dönüşüyordu.

Bulvarlar… İsimlerini söylesem anlamayacaklardı, kilometrelerce bulvarları ifade ederken, anlatırken, pür dikkat beni dinliyorlardı.

Sarayaltı… Doğrudur, artık Trabzon Bulvarı yükü taşıyamaz hale geldi. Alternatif yollar gerekliydi, sayın Erkoç da çözümü Sarayaltı’nı genişletmekte, kamulaştırmakta buldu. Yıkımlar başladı, çalışma berdevam…

*

Kuzey Çevre Yolu… Düşünün, büyükşehir Ferhat gibi d ağları deliyor, bir dönemler askeriyeden değil bir alan, çöp dahi almanın mümkün olmadığı alandan yol geçiriliyordu. İki ilçeyi, doğu ile batıyı birbirine bağlayan bu yol, ulaşımda tıkanan damarları açacaktı.

Atıkrsu Arıtma Tesisi… Zaten başlı başına bir başarı öyküsü. Senelerin ihmali, nihayet hayata buluyordu. Ki Başkan sayın Fatih Erkoç, bu yatırıma, bu projeye büyük önem veriyordu. Daha temiz toplum, daha temiz çevre ve daha temiz doğa için elzem olan yatırım, bitti bitiyor.

Yedikuyular Kayak Merkezi… Geçenlerde, Dulkadiroğlu Belediyesi ile Bertiz ve yöresini gezerken, dönüşte uğramıştık Kayak Merkezine. Bitti gibi… Her şey sezona hazır hale getiriliyor. Kim derdi ki Maraş’ta kayak yapılacak, kış turizmi canlanacak. Hayaldi bunlar, şimdi gerçeğe dönüşüyor.

*

Ben o ismini bilmediğim ancak memleketini sonradan öğrendiğim halde yazmaktan imtina ettiğim karı kocaya anlatırken yoruldum, onlar dinlemekten yorulmamış olacaklar ki, ‘vay be, vallahi bravo! Keşke bizim başkanımız da bu kadar başarılı olsa, alkışlardık.’ dedi ve özellikle içinde olduğu için, gördüğü için Trabzon Bulvarındaki yeni düzenlemeye alkış tuttu.

Şaşırma sırası bana gelmişti.

*

Daha neler neler. Yazmakla, saymakla bitecek gibi değil. Parklar-bahçeler, mesire alanları, sportif tesisleri, hayatında asfalt görmemiş yerlere dökülen asfaltları, otoparkları, meydanları, restore edilen tarihi değerleri, modernize edilen çarşıları, korunan milli ve manevi varlıkları, kitap fuarını, sadece merkezde değil, ilçelerde de büyükşehirin varlığını her karede hissettiren bir başkan.

Bir Fatih Erkoç var…

Yeter mi elbette yetmez.

Ancak Allah için yazmak ve ifade etmek gerekirse, sayın Fatih Erkoç bu şehir için bir artı değer. Dedikodu üretip insanların çalışma şevkini kıracağımıza, yalan yanlış sosyal medya haberlerine itibar edip, haksız yere insanları eleştireceğimize, biraz da gerçekleri görmek gibi bir hasletimiz, alışkanlığımız ve geleneğimiz olsa, ne kadar güzel olur değil mi?

Takdirlerimiz, alkışlarımız Başkan sayın Erkoç için. Daha yazacak çok şey var da, yazarken ben yoruldum, kalanını başka sefere inşallah!