Sözün doğrusu bu; ‘büyük balık küçük balığı yutar’.

Böyle derler ama bu söz ne kadar doğrudur, tartışılır her zaman!

*

Sınırlı Sorumlu Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi, küçük esnaf ve küçük ölçekli sanayicinin bir araya gelerek kurduğu bir kooperatif türüdür.

Kahramanmaraş’ta da böyle bir kooperatif, varlığını sürdürüyor.

Merhum M. Nuri Arıkan’ın öncülüğünde kurulmuş ve bugünkü yerine kavuşmuştur.

Kamuoyumuz orayı ‘Küçük Sanayi’ ya da ‘Yeni Sanayi’ diye bilir.

Şehir Merkezi’nden Doğu Çevre Yolu’na yani Gaziantep-Kayseri Karayolu’na bağlanan yolun kavuşma noktasındadır.

Daha önce Merkez İlçe sınırlarında kalan ancak Kahramanmaraş’ın son yerel seçimlerle (30 Mart 2014) büyükşehir statüsüne kavuşmasının ardından da Dulkadiroğlu İlçesi mülki sınırlarında kalıyor.

Yavuz Selim Mahallesi içerisindedir.

**

1966 yılında fikri ortaya çıkan SS Küçük Sanayi Sitesi, bin 60 dönümlük bir alan üzerinde kurulmuş, ilk ihale 1973 yılında 569 işyeri ve 9 sosyal tesis olarak yapılmıştır.

Birinci kısım işyerleri 1983 yılında kura ile belirleme sonucu faaliyete geçmiştir.

İkinci ihale 1984 yılında 478 işyeri ve 21 sosyal tesis olarak yapılmış, 1990 yılında da kuraları çekilerek çalışmalar başlatılmıştır.

Üçüncü ihaleye 1993 yılında 321 işyeri ve 9 sosyal tesis olarak çıkılmış, bu kısım da 1999 yılında tamamlanarak, üyeleri yine kura ile teslim edilmiştir.

Küçük Sanayi Sitesi’nin kifayetsizliği neticesinde bin 550 dönümlük bir genişleme sahası sağlanmıştır.

Şu anda mevcut site içerisinde bin 912 üyeye ait işyeri bulunduğu, genişleme sahasında ise bin 19 üyenin bulunduğu ifade ediliyor.

Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili olarak çok daha farklı bilgiler sunulabilir.

Kooperatifin başkanlığını şu anda duayen sanayici-esnaflardan biri olan Mustafa Kır sürdürüyor.

**

Dün bir vesile ile yolumuz Küçük Sanayi Sitesi’ne düştü.

Duyduklarımız düşündürecek cinsten..

**

Sanayi Sahasına girişin paraleli olan üst bölgelerde 5 dönümlük (yani 5 bin metrekare) bir alan 200’er metrekare halinde parselasyona uğramış.

Kooperatif burada oluşan 25 adet işyerini değerlendirmek için kiraya sunmuş.

Yıllık 4 bin TL’den kiraya çıkarılan parseller, öncelikle haberi olana ve gelene verilmiş.

Olayın duyulmasının ardından ise son 4-5 işyeri için de ihale usulü tahsis gerçekleştirilmiş.

Anlatılanlara göre, daha kısa bir süre önce 200 metrekarelik parseller 4 bin TL civarında isteyene verilirken, son 4-5 parsel ise ihaleden 10 bin TL’ye kadar gitmiş.

Buraları alanların da meslek erbabı olmadığı ifade ediliyor.

Kişi başı da bir değil, üç-dört yer alan olduğu dillendiriliyor sanayide..

Esnaf “İhaleye çıkarılmış, her şey yasal olarak yapılmış. Kooperatif yetkilisi böyle savunuyor” diyor. Ama ekliyor: “İhale ilanı nereye verilmiş, mahalli bir gazeteye… Esnaf gazete okumuyor ki, bu ihaleden haberi olsun. Sanayide bir duyuru yapılabilirdi, bir toplantı yapılabilirdi. Herkes bu konudan haberdar edilebilirdi. İnanın yüzde 90’ımızın bu ihaleden haberi yok..”

“Bir dokun, bin ah işit” hesabı yani…

Esnaf anlatıyor, biz dinliyoruz.

Duyduklarımız mide bulandırıcı, tiksindirici…

**

Bu konuda bir çok esnaf konuşmaktan kaçınıyor.

“Yapılmış, edilmiş… Artık ne yapabiliriz ki?” diye sineye çekiyor ve soruyor.

Ama, ‘buğuz’ etmekten de geri kalmıyor.

**

Bir başka iddia da, buraların meslek erbabı olmayan kişilere verilmiş olması.

Küçük sanayi ile hiçbir ilgisi olmayan kişilere buraların tahsis edildiği söyleniyor.

Nakliyeci, servisçi, büyük sanayici vs. vs.

Bir esnaf kardeşimiz diyor ki; “Sanayi, sanayi olmaktan çıkarılıyor.”

İfade şu:

“Buralar şehrin ileri gelen büyük sanayicilerine tahsis ediliyor. Oysa burada bizim gibi küçük ölçelki sanayiciler bulunmalıdır. Bizim yerimize başkalarına tahsis edilmesi etik değil…”

Esnaf ‘etik değil’ diye düşünüyor ama, yapan yapıyor işte bir şekilde.

Büyük sanayiciyi, yani esnaf ve sanatkarları odalarına değil ticaret ve sanayi odasına kayıtlı olanların buraya göz diktiği konuşuluyor.

Büyük sanayicilerin bir kısmı organize sanayi sitelerinde konuşlanırken, bir kısmı da küçük sanayi sitesinde yer edinmeye bakıyormuş.

**

Yıllardır küçük sanayide iş yapanlar var.

Bir kısmı işini birazcık büyütmek istiyor, bir kısmı da artık ustasından ayrılıp kendi işini kurmak istiyor.

Ama kooperatif her şeyi yasal anlamda yerine getirse de, bu düşünceden yoksun hareket etmiş.

Yılların sanayi esnafı, esnaf tarafından ‘duayen’ olarak adlandırılan Mustafa Kır usta için olumsuz bir şey demiyor, sadece “Umuyoruz ki bu gelişmelerden bihaberdir. Kim yapıyor, nasıl yapıyor bu işler aydınlanmalı ve hakkımız olan da bize teslim edilmelidir…” çağrısında bulunuyor.

Mustafa Kır ve son genel kurulda üyelerinin desteğini alan yönetim bu işe ne diyecek?

**

Bizim bildiğimiz küçük sanayi sitesindeki esnaflar küçük ölçeklidir.

Kaynakçı, tamirci, oto elektrikçi, pik dökümcü, profil doğramacı, oto boyacı, kaportacı, oto ayarcı, demirci, hızarcı, karoserci, lastik kaplamacı, bakırcı, alüminyumcu, mobilyacı, oto döşemeci, küçük el sanatkarı, tenekeci, çinici, marangoz, değirmenci, hurdacı vs. vs.

Bu esnaflar ve sanatkarlar, büyük-orta-küçük ölçekli olabilir, bu esnaf ve sanatkar grubuna sunulacak hizmet erbabından yani lokantacı, kebapçı, çaycı, küçük tip market, bakkal, manav, büfeci de bulunabilir.

Sağlık hizmeti sunucuları da olabilir.

Ama küçük sanayi sitesinde büyük tekstilcinin, iplikçinin, konfeksiyoncunun, nakliyecinin, işçi-öğrenci servisçinin olmaması gerekir.

Kooperafitin bunlara dikkat etmesi gerekiyor; kendi üyelerinin geleceği ve selameti açısından.

Eğer böyle olmayacaksa, küçük sanayi esnafı olmanın da bir alemi yok.

**

Sanayi esnafı değişik fikirler de ortaya sunuyor.

Diyorlar ki:

“Biz de kentsel dönüşümün nimetlerinden faydalanalım. Madem ki inşaat yüksekliği 14 metreye kadar çıktı. Buralar yıkılsın, üç-dört katlı bloklar oluşturulsun. Alt katlarda ağır işler yapanlar, üst katlarda ise nisbeten hafif iş yapanlar kalsın…”

Dert yanıyorlar:

“Sanayi, sanayi olmaktan çıktı. Kooperatif, kooperatif olmaktan çıktı. Parası olanların, kooperatif yönetiminde ya da görevlileri içinde tanıdıkları olanların işleri dönmeye başladı. Meslek erbabı olmayanların bu site içerisinde ne işi var?”

Diyorlar ki:

“14 metre yükseklik ruhsatı çıktı. Mademki, sanayi sitesi alanımız dar; yeni bir düzenleme yapılmalı ve bina halinde yapılmalıdır. Bu yapıldığında da yeni genişleme alanlarına uzun süre ihtiyaç kalmayacak. İstimlak beklenmeyecek.”

Dert yanıyorlar:

“Büyük sanayiciler, sanayi ve ticaret odasına kayıtlı olanlar bizim buralara göz dikti. Bunun önüne geçilmelidir. Meslek erbabı olmayanlara yer tahsis edilmemelidir.”

**

Şimdi sormak gerekir:

Peki, bu esnaf ve sanatkarın yani küçük sanayi sitesi sakinlerinin sorunlarını kim çözecek? Bunlara kim sahip çıkacak?

Bu yanlışlara ‘kimler dur diyecek?’

**

Evet, büyük balık küçük balığı yutar.

Doğru bir söz.

Ama en küçük balık türü olan piranhalar bir sürü halinde olduğu zaman en büyük balık türü olan balinaları dakikalar içerisinde yok etme yetisine sahiptir.

Bu biline.

**

Buyrun.

Bu konuda söyleyecek sözü olan, beri gelsin.