BAKIN baştan belirtelim, kimse öküz altında buzağı aramasın, kimseyi ne yerdiğimiz ne de övdüğümüz yok. Olaylara sadece objektif bir gözle bakarak bir değerlendirme yapacağız.

Kahramanmaraş’ta hadi –muhalefet partisi yok demeyelim- ama ne CHP ne de MHP muhalefeti diye bir şey söz konusu değil. Muhalefet partileri yöneticilerinin memleket adına yaptığı bir çalışma yok. Her şeye maalesef kös kös bakıyorlar ama bu muhalefetin sosyal medyada inanın öyle bir taraftarları var ki, milletvekillerini bile yerinden zıplatacak cinsten.

Aktif, dinamik bir muhalefet taraftarı sosyal medya ile resmen yeri yerinden oynatabiliyor ve icabında o muhalefet taraftarı bu memlekete bakan bile getirtebiliyor!

Asıl konumuza gelecek olursak…

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un seçim öncesi verdiği o büyük vaatlerinin, seçimlerin üzerinden altı ay geçmiş olmasına rağmen hiç birisinde de henüz bir kıpırdama olmaması, vatandaşı kaygılandırıyor ve “Yoksa bunlar bir seçim vaadi olarak mı kalacak?” eleştirisi başlıyor.

İşin medya açısından kötü yanı ise, bizim de bunları dile getirip sormamamızdan dolayı ağır sözlerle bize saldırılıyor ve hatta bazıları daha da ileri giderek, bizi “yandaş medya” olmakla suçluyor.

Ancak en azından ben kendi adıma şunu bütün açıkyürekliliğimle söyleyebilirim ki, ne “yandaş medya” ne de “candaş medya”yız…

Kaldı ki eski yazılarımızı takip edenler bilirler, yeri geldiğinde bu sütunlardan iktidar milletvekillerine en ağır eleştirileri de biz getirmişizdir.

Fakat Büyükşehir Belediyesi konusunda evet kabul ediyoruz biraz daha light kalıyoruz çünkü yeni başkan geleli henüz üç beş ay olmuş, belediye büyükşehir olalı daha üç beş ay olmuş. Yani dün bir, bugün iki…

SİHİRBAZ MANDRAKE DEĞİL Kİ!

FATİH Mehmet Erkoç elinde sihirli değnek ile seçilmedi. Yani el insaf bu üç beş ay içinde bu memlekete Melih Gökçek’i ya da Yılmaz Büyükerşen’i getirsen ne yapabilir?

Bir kere sıfırdan kurulan bir büyükşehir belediyesi var ve bu süreçte kadrolar yeni yeni oluşturuluyor.

Kentin geçmişten bu yana Gaziantep’le kıyaslamasını yapabiliriz ama belediye anlamında kıyaslama yapılması büyük haksızlık olur zira belediyecilik anlamında eski bir büyükşehir olan Gaziantep’in ne bütçesine ne de kadrosuna bir çırpıda ulaşabilmek sanırız Sihirbaz Mandrake’nin bile üstesinden gelebileceği bir şey olamaz diye düşünüyoruz.

Benim naçizane bu konuda fikrim ve politikam şudur: Erkoç’a kadrosunu kurabilmesi ve projelerinin başlangıcını yapabilmesi hususunda minimum bir yıl süre verilmelidir. Yani 30 Mart 2015 tarihinden sonra da eğer hâlâ kurulamayan bir kadro ve realize olmayan hizmet vaatleri varsa o zaman hepimiz bir kıyasıya eleştirelim.

Ancak şimdi sadece siyasi güdülerle yapılan muhalefet sadece moral bozar, dolayısıyla kente zarar verir.

Lütfen herkes elini vicdanına koysun ve sadece siyasi farklılıklarından dolayı büyükşehir belediyesini ve onun başındaki kişiyi yıpratmaya yönelik eylemlere girişmesin, çünkü bunun hesabını yarın kendi çocuklarımıza dahi veremeyiz!

Netice olarak biz el mahkûm bu belediye ile mi büyükşehir olacağız, evet bu belediye ile büyükşehir olacağız ve el birliğiyle kent halkı olarak sağduyu ile hareket ederek bunu başaracağız!

SON SÖZ: Ben Erkoç’u ya da partisini destekleyelim demiyorum. Ben bir yıl zaman tanıyalım, eğer hâlâ değişen bir şey yoksa o zaman sosyal medyayı ayağa kaldıralım diyorum.

TÜRKOĞLU KENTİN AYNASI İSE…

BENCE öyle çünkü Kenti batıdan doğuya bağlayan kentimize ilk giriş Türkoğlu’ndan yapılıyor. Dolayısıyla ben Büyükşehir Başkanının yerinde olsam bu ilçeye daha bir itina ile yaklaşırım.

Mesela bu sütunların yazarı olarak yıllardan bu yana savunduğum, “Bu kentin bir Akdenizli kent kimliği olmalıdır” görüşünden hareketle öncelikle kentte palmiye ve narenciye ağaçlarının dikilmesini savunmuşumdur. Sağolsun Hanefi Mahçiçek önceki başkanlığında bu önerimizi dikkate almış ve ilk palmiyeleri diktirmişti.

Şimdi aynı şeyi Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş’tan bekliyoruz çünkü o vizyon ve ufuk Osman Başkanda da fazlasıyla var.

 Türkoğlu, Kahramanmaraş’ın ilk girişi ve bir bakıma aynası durumunda. İlçenin girişinden çıkışına kadar ve hatta mümkünse kent merkezine kadar olan bölümü palmiye ağaçları ile donatılsın. İnanın o zaman tam bir Akdenizli kent görünümüne bürüneceğiz.

Osman Başkanın bu işi yapacağına ve mantıklı bulacağına inanıyoruz. Şimdi buna bir de Büyükşehir Belediyesi destek verirse tam da yeme de yanında yat durumu olur.