Ben bu ülkede yalandan öleni hiç görmedim..

Eskiden yalancının mumu yatsıya kadar yanardı.. Bugünlerde ise beş – on dakika yanmaktadır..

Kendi kendine sansür uygulayarak: Algı operasyonu yapanların ipliği pazara çıkmaktadır..

Türkiye garip bir ülke !...

FETÖ den görevden atılıyor, CHP listelerinden milletvekili oluyor, sonra SP de siyaset yapıyor ama : Gazi meclise yakışmayan sözleri söyleye biliyor..

TBMM de SP Vekil Cihangir İslam, FETÖ ağızı ile konuşması, 15 Temmuz Gazi ve Şehitlerine dil uzatması, milletimize beddua etmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açtı..

Ak Partililere beddua ediyor, sonlarının geldiğini söylüyor..

Ak partileri tehdit ediyor..

Dünyanın bir çok ülkesinde o ülkelerin dilinde yayın yapan FOX tv sahipleri ve kim olduklarını biliyorsunuz, yeni bir algı operasyonu için düğmeye basarken Basın Sansür var mı ? sorusun gündeme taşıyor..

Eş dost, herkes bize soruyor : Basın Sansür var mı ?

Türkiye ‘de Basın Sansür yoktur.

FOX tv ve Portakal ise : bu haberi öyle bir çarpıtarak verdi ki,” kendi kendilerine sansür uyguladığını , her an kendilerine de soruşturma açıla bileceğini vererek, sanki Türkiye de “ korku imparatorluğu var!” imajını vermeye çalıştı..

Türkiye de basına sansür yok.

Bizi şunu yaz, bunu yazma , böyle yap diyen biri de yok.

Kişisel haklara saldırı, hakaret, şiddet, kin ve nefretle halkı isyana davet etmediğin sürece , kanun ve nizamların içinde kalmak şartı ile istediğini yazarsın.

Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti: Devletin kırmızı çizgileri var, her ülkenin kırmızı çizgileri var bunu da aşamazsın, basın da durması gerektiği yeri bilmek zorunda.

Geçenlerde bir yazımda : “ Sayın Cumhurbaşkanım, artık yol, köprü, tünel, hava alanı yapma işini bir kenara bırakalım, artık milli harp sanayi ve yerli otomobil, yerli uçak, yerli elektronik sanayiye yönelelim, tüketim toplumu değil üretim toplumu olalım “ diye yazdım.

Çok geniş yazdım, Sayın Cumhurbaşkanımıza da mail olarak gönderdim ki yüzde yüz okusun diye..

Var mı ? bir hakaret !. Sayın Cumhurbaşkanı , yol , tünel, köprü, hava alanı yapmayı kendine hedef olarak koymuş olabilir, bizde diyoruz ki : “ yeter artık bu işlere para harcama yerin üretime harcayalım” var mı bir hakaret veya bize dava açılması söz konusu mu ?

Eleştiri var, eleştirmek var, bir de hakaret etmek var.. ki biz eleştiri ile hakareti birbirinden ayırt edemiyoruz..

Basın‘a sansür var mı ?

Basına sansür kitabını yazarı olarak söylüyorum:

Basına her zaman sansür olmuştur !

Kendi kendimle çelişmiyorum sanmayın bir satır üstte yazdığımı unutmadım ama : sansürün çeşitleri vardır:

Basına sansür var.

Hatır gönül sansürü var.

Ekonomik sansür var

Çevre sansürü var

Mahalle sansürü var

Toplum değerleri sansürü var.

Tabi birde Kanun sansürü var ki bu ne derseniz: “ Terör örgütlerini övemezsiniz, halkı bölmeye yönelik yayın yapamazsınız, toplumu isyana davet edemezsiniz, veya birini hedef göstererek, gidip onu öldürün malını yamalayın diye yayın yapamazsınız.. bunun gibi kanunen yasaklanan sansür vardır..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti : Hukuk devleti ve kanunları var burada gazetecilik yapıyorsan herkes gibi kanunlara saygılı olacaksın, hiç kimse kanunların üzerinde değildir. Gazeteci asla değildir..

Kanunlar içinde istediğini yazarsın ; kırmızı çizgiyi aşmadan !

Bu sebeple Basın Sansür uygulanmıyor..