Sevgili Okuyucular! Merkez Üssü AK Parti İktidarı olan, şiddeti  dünyada hissedilen 17 Aralık  Depremi’nin  ardından Türk halkı  yine büyük bir deprem olur mu? Düşüncesini yaşamaya başladı. Herkesin  bundan sonraki günlerde büyük bir depremin yaşanıp, yaşanmayacağı konusunda endişeleri var. Şuanda büyük depremin arcıları devam ediyor. Hükümette yapılan kabine değişliği ”yolsuzlukla mücadelede kararlılık göstermek için son şans” Bu da Başbakan sayın  Erdoğan ve hükümetinin kuvvetler ayrımı ilkesine tam saygı göstermesiyle mümkün olacaktır”...
AK Parti İktidarı ve Hükümetinin başı ,Ülkenin Başbakanı  sayın Erdoğan’ın bu olup biten yolsuzluk iddialarının üstünü örtmek değil,yolsuzlukla savaşmak istediğini göstermek için son şansı…
Son günlerde ülkede yaşananlara hep birlikte şahit oluyoruz. Emniyette, polis şefleri ve memurlarının görevlerinden alınması kaygı vericidir.Cumhuriyet Savcısı,Emniyet arasındaki gerginlik kaygı vericidir.Yürütmemin baskısıyla,kolluk kuvvetlerinin amiri olan Savcılara,onların emirlerine itaatisizlik  etmesi kaygı vericidir.Bu durum bir hukuk devletinde yaşanır durum olmamalı,ülkeyi yöneten iktidar,yargıya asla müdahale etmemelidir.Bu ülkede olanlara bakınız,kanun ve yasalar çiğnenerek  yapılan işlere bakınız.Kendilerine verilen görevleri  yapmaya çalışan Emniyet mensuplarını şu kış günlerinde sağa sola sürülmeleri üzücü  değimlidir.Birazcık olsun hukuk devletinden, hukuk ve adalet eseri kalmış ise;Devam eden soruşturmalara ara verilmemeli ve bu soruşturmalarla görevli yetkililer, kamu sektöründe olsun özel sektörde olsun nerede olursa olsun yolsuzluklarla mücadele etmek olan işini yaptıkları için cezalandırılmamalıdır…
Ülkemizde yargının bağımsızlığı, soruşturmaların tarafsızlığı güvence altına alınmalıdır. TBMM  acilen toplanmalı ve bu tarafsızlığı güvence altına alacak  kanunu çıkarılmalıdır. Ancak o zaman ülke bugün içine düşürüldüğü durumdan çıkarılabilir. Ülkenin huzurunu ve ekonomisini bozan,piyasaları allak bullak eden 17 aralık depremi yaraların ancak,hükümetin bu durumu kabullenmesiyle sarılır, hatta istifa  etmesiyle sağlanır.Yada,Sayın Erdoğan ve hükümeti,kuvvetler ayrımı ilkesine saygı gösterir yargının bağımsızlığını,soruşturmaların tarafsızlığını ve basın özgürlüğünü güvence altına  alacak yasa çıkarır.Yoksa, yasamanın,yargıya müdahalesi etmesi, Gazetecilerin emniyete girmelerinin  yasaklanması gibi olumsuz durumlar ”modern,demokratik bir ülke için gerekli olan şeffaflığa” uymamaktadır,yakışmamaktadır…
Aslında; Başbakan sayın  Recep Tayyip Erdoğan; iktidarı, komplo teorilerine yönelmek yerine Sorunların çözümü için muhalefet ve sivil toplumu ile açık bir diyaloga girmelidir.
Sayın Erdoğan ve hükümet üyeleri gerginliği artırıcı söylemlerden kaçınmalı,hep suçlu hem güçlü rolüne bürünmemelidir…
Bu nedenledir ki; Mülkün temeli olan Adalet,bir gün gelir ki; herkese lazım olacaktır.